Kazuma Kawamura/Hokuto Yoshino
Kazuma Kawamura
Selam Hokuhokuuu
(20.00)
İyi misin genelde anında yanıt verirdin
(20.30)
Hokuto endişeleniyorum iyi misin
(20.40)
*Beş adet cevapsız arama*Hokuto Yoshino
KazumaKazuma Kawamura
NEREDESİN SEN YA
ÇOK ENDİŞELENDİMHokuto Yoshino
Kazuma çok kötüyüm
Başka zaman kızarsınKazuma Kawamura
Neyin var bebeğim
Ne olduHokuto Yoshino
Ya
Of boşverKazuma Kawamura
AnlatHokuto Yoshino
Biz Makoto ve Keito ile kavga ettik
Küstük birbirimize
Ben de parka gittim
Oturdum
Oturdum
Oturdum
Sonra birisi geldi
Ardından birkaç kişi dahaKazuma Kawamura
Sonra ne olduHokuto Yoshino
Birazda dayak yedim
Kendimi anca toparlayıp geldim odayaKazuma Kawamura
Oda numaran kaç?Hokuto Yoshino
NeKazuma Kawamura
Oda numaran kaç HokutoHokuto Yoshino
132🗝️
Kazuma Kawamura
~
Onun karşısına bu şekilde nasıl çıkacağım bilmiyorum. Benim o esmer çocuk olduğumu görünce ne yapacak bilmiyorum. İlk karşılaşmamızın böyle olacağını kim bilebilirdi? Kapıya yaklaştıkça geriliyordum. Adımlarımı hızlandırıp kapının önüne gelince derin bir nefes alıp kapıya vurdum.Kapıyı güçlükle açtı. Yüzü darmadağın olmuştu. Beni gördüğü zaman yüzüme şaşkınlık ve utanç içinde bakmıştı. Gözyaşları yüzünde kurumuştu belliydi. İlk konuşan ben oldum.
"Hokuto..."
"Sen Kazuma mısın?"
Yavaşça başımı sallamıştım. Şaşkınlığının arasında konuşmuştu.
"Bana neden yalan söyledin ya da daha doğrusu neden bana onun sen olduğunu söylemedin?"
Bir şey demeden bir adım ona yaklaşıp odanın içine girdim, kapıyı kapattım ve kollarımı ona sardım. Neden ona gerçeği söylemedim bilmiyorum. Bundan sonra ne olacak bilmiyorum ama umarım tatsız bir şey yaşamayız.
"Neden Kazuma? Hoşuna mı gidiyordu senin hakkında sana bir şeyler demem... Üstelik onun sen olduğunu bile bilmiyordum."
Ağlıyordu çünkü ona yalan söylenmişti, ağlıyordu çünkü çaresizdi, ağlıyordu çünkü hem fiziksel hem de ruhsal olarak canı yanıyordu.
"Hokuto... Şu an bunun hakkında değil bu olan şey hakkında konuşmalıyız. Söz veriyorum daha sonra telafi edeceğim."
Dudaklarımdan dökülen kelimeler sonunda o da kollarını bana sarmış ve başını boynuma gömmüştü. Ağlaması şiddetlenmişti çünkü başını yaslayacak birini bulmuştu ve şimdi hem geçmişi için hem de şu an yaşadıkları için ağlayabildiği kadar ağlamayı seçmişti.