Ayza'nın anlatımıyla;
Yine bir akşam ve ben evet yine uyumuyordum. Uykum vardı. Ama uyuyamıyordum. Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Tavanla bakışıyordum. Son olanları düşünüyordum da diyebilirdik. Hakettim mi ben bunları en yakın arkadaşım tarafından kazık yemeyi sonra sevgilim tarafından aldatılmayı ?
Kendime kızıyordum. Nasıl bu kadar kör olabildim. Nasıl farketmem. Biraz düşündüm de ben bunların bir kaç bakışmalarını ve hareketlerinden şüphelenmiştim. Ama olmaz öyle şey onlar yapmaz diyerek bu şüpheyi yok etmiştim. Ah benim salak kafam dedim ve kendi kafama vurdum.
"İş işten geçince kafana vurmanın sana bir yararı olmayacak ayza "dedi içses. Benim içsesim neden her zaman bu kadar haklı olmak zorunda. Bunları bir kenara bırakıp bakım yapmaya karar verdim.Yatağımın yanındaki çekmeceden bir kaç bakım eşyası aldım. Banyoya gittim.
Yüzüme kil maskesini sürdüm. Bir kaç dakika sonra kurudu ben de yıkadım.
Yüzümde sivilceler oluşmuştu. Kaç gündür bakım yapmıyordum. Hatta dikkatli bakınca bıyıklarım bile ortaya çıkıyordu. Neyse ki sarışın olduğum için pek farkedilmiyordu. İyiki sarışınım ayol dedim kendi kendime"Okulda sarışın diye zorbalanan daha sonra ben niye sarışınım , niye onlar gibi değilim diye saatlerce ağlayan Ayza buna güldü " dedi içses konu ne ara benim travmalarıma geldi ki? Ayrıca kendi içses' im benimle dalga mı geçiyordu? Delirmiş olmalıydım. Bende psikoloğa görünsem iyi olurdu. Evet bir psikoloğunda psikolojik sorunları olabilirdi.
Gözlerim aynadan saçlarıma kaydı. Saçlarımı hiç bir zaman sevmemiştim. Başkasının da sevmesine, dokunmasına da izin vermezdim. Ortaokulda ve lisede sarı saçlarım yüzünden zorbalandım. Evet çok saçma ama ergen çocuklar dalga geçmek zorbalamak için illaki birşey buluyordu. Onlar saç rengimden tenimden nefret etmemi sağlamışlardı. Yeni yeni sevmeye başlıyordum. Başkalarının saçıma dokunmasından nefret ediyordum.
Eskiden çok üzüldüğümde veya içimdeki sıkıntı hiç geçmeyecekmiş gibi olduğunda saçlarımı keserdim . Bu iyi hissetiriyordu. Yenilenmiş gibi iki kere yapmıştım bunu yine yapsam geçer miydi ? Unutur muydum ? Elim usulca banyodaki dolabın kapağını açtı ve oradaki makası aldım. Saçımı tokayla keseceğim yere kadar sabitledim.
Ama sonra kesmedim. Yapamadım. Babam geldi aklıma bunu ona yapamazdım. Babam saçlarımı çok severmiş. Her bir telini ayrı ayrı sever koklarmış. Bu sefer onun o sevdiği saçlarıma dokunmayacaktım . Bu sefer kendime zarar vermeyecektim. Belki beni izliyordu. Keşke burda olsaydı. Keşke annemde babamda yanımda olsaydı. Belkide bunları yaşamayacaktım.
Yaşasam bile belki babama sarıldığımda geçerdi. Ya da annemin ninnilerini dinlesem geçerdi. Neden bu kadar erken gittiler ? Üstelik onlarla ilgili hiç birşey hatırlamıyordum. Sesini kokusunu bilmiyordum. Kazanın olduğu günün sabahı annemgil ile kaldığımız evde yangın çıkmış. Komşular bir kaç fotoğraf kurtarabilmişti. Videolar, kayıtlar, fotoğraflar , annemle babamın eşyaları yanmıştı. Bir kaç fotoğraf kalmıştı sadece sanki kasıtlı yapılmış gibi her şey üst üste gelmişti.
Gözümden akan gözyaşlarını sildim. Daha sonra yüzümü soğuk suyla yıkadım. Odama geri döndüm. Maskeleri çekmeceye geri koydum. Yatağıma uzandım. Annemle babamı rüyamda görme dileğiyle gözlerimi kapadım. Çok geçmeden uyuya kalmıştım.
***
Sabah uyandım. Duş aldım. Bugünün çok güzel geçeceğini hissediyordum o yüzden kırmızı çiçekleri olan mavi dizlerime kadar gelen karpuz kollu bir elbise giydim. Saçlarımın bir kısmını kırmızı kurdeleyle bağladım geri kalanını ise serbest bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Duygular
Teen FictionAyza Aras tarafından aldatılınca ve en güvendiği insan tarafından yara alınca aşka olan inancını kaybetmiş. Sonrasında Polat ile tanışmıştır. Polat ona gerçek âşkı sevgiyi öğretecek ama geçmişinde büyük yara bırakacaktı.