17. bölüm

36 3 2
                                        

"Dünyanın gerçek gizemi görünmezdir, görünmezdir."
- Oscar Wilde

Bikinmezlik bitirmez mi insanı?
~~~

(Araba bir süre sonra çalıştı ve ilerlemeye başladık hala uykun vardı.Eve gidip Zafer'i bulmam gerekiyordu.
Telefonumu açıp tekrar Zafer'i aradım.
Aradığınız kişiye şuanda ulaşılamıyor...
Hala ulaşılamıyor nerede lan bu adam nerede.!)

Arabaya bineli yarım saat olmuştu evim havaalanına 2 saatlik mesafedeydi. Hala yoldan kimse gitmiyor gelmiyordu.

"Adael bu yoldan niye kimse gidip gelmiyor bugün bir bilginiz var mı?"

"Bilemiyoruz Kaya Bey hiç bir fikrimiz de yok. Normalde burası çok kalabalık olurmuş."

"Evet burası öyle olurdu. Çok garip."

"Evet Kaya Bey."

Bir süre daha ilerledikten sonra araba durdu.
"Adael ne oluyor?"

"Yolda biri yatıyor Kaya Bey."

"Nasıl ya?"
Gerçekten yolun ortasında biri yatıyordu kimdi bu. Delimiydi?
Hangi akıllı yolun ortasında yatar ki? Kesin deliydi.

"Gidin bakın. Kim olduğunu sorun."

"Siz gelmiyor musunuz?"

"Ben gelmiyorum siz gidin."

"Tamam Kaya Bey."
Dedi Adael ve arabadan şoför ile indiler. Ağır adımlar ile yerde yatak kişiye yaklaşıyorlardı.
Adael yerde yatan adama baktı ve gözleriyle taramaya başladı gözleri duraksadı kaşları çatıldı. Yerde yatan adamın yanına diz çöktü ve nabzını kontrol etti şoföre bakarak kafasını iki yana salladı. Adam ölüydü peki cesedi neden burada yolun ortasında duruyordu o cesed kimindi?
Adael cesedin üstünden bir kağıt parçası buldu eline alıp okumaya başladı. Ben arabada oturmuş olan biteni izliyor ne olduğunu anlamaya çalışıyordum Adael ayağa kalktı ve arabaya elinde ki kağıtla yürümeye başladı.

Adael arabanın yanına gelince camı açtım.
"Kaya Bey bunu okumanız gerekiyor."

"Bu nedir?"

"Okuyun siz isterseniz."
Kağıdı vermesi için elimi uzattım o da kağıdı elime bıraktı.
Yerde yatan cesede baktım ve kağıtta yazan notu okumaya başladım.

(Kaya naber dostum? Bil bakalım ben kimim? Büyük ihtimalle arabadan inmeye cesaret bile edemedin ve bu notu yerde yatan bana bakar arabanda oturur şekilde okuyorsun.
Ah kaya ne geldiyse başına hep bu korkaklığın yüzünden geldi.
Kaç gündür bana ulaşamıyorsun değil mi? Sence neden ulaşamıyorsun Kaya?)

Nasıl ulaşamıyor olduğum tek kişi Zafer'di yerde yatan cesed Zafer'e mi aitti? Notun devamını okumaya başladım.

(Evet Kaya dostunun sana ufak bir notuydu bu şuanda büyük ihtimalle cesedin Zafer'e ait olup olmadığını düşünüyorsun değil mi Kaya? Ah seni ne kadar da iyi tanıyorum. Bir düşmanının seni bu kadar iyi tanıması hiç güzel bir şey değil Kaya.
Ben kimin Zafer'i sence kim öldürdü Kaya? Tahmin et. Zor olmayacak bulması. Sevgilerle A*** A******.)

Nasıl ya beni bu kadar iyi tanıyor olmazdı. Araz dı bu başka kimse olamazdı.
Cesede bakmak için arabadan indim.
Cesede yaklaştıkça içime bir korku bir şüphe düşüyordu.

Cesedin başında durudum bu Zafer'di yerde yatan adam benim dostum Zafer'di. O şerefsiz Araz benim dostumu öldürmüş cesedini yola benim karşıma koymuştu. Ama bunu neden yapmıştı.
Daha hiç bir şeyi sorgulamaya başlamadan bir silah sesi ulaştı kulaklarıma ve acı dolu bir çığlık arkamı döndüğümde Adael yere yığılmıştı.
Ve bir silaj sesi daha bir acı dolu haykırış daha bu da şoför dü.
"Lan şerefsiz Araz.! Gel lan karşıma."

"Vay be demek benim olduğumu anladın salaksın anlamazsın demiştim oysa. Tüh yanılmışım."

"Nerdesin lan it? Gelsene karşıma adam gibi."

"Kaya sen adamlık nedir bilir miydin ya?"
Dedi ve arabamın arkasından yanıma doğru yürümeye başladı belinde ki silahımı kavradım ama daha çıkarmamıştım biraz daha yaklaşsın ki ıskalama ihtimalim hiç kalmasın diye bekliyordum.
Yaklaştı... Yürüdü... Yürüdü... Daha da yaklaştı... Ve durdu.
"Geldim Kaya."

"Araz sen beni salak mı sanıyorsun gerçekten."

"Sen asıl o belinde ki silahla beni vurabileceğini mi sanıyorsun?"
Dedi ve kahkaha attı. Ben şaşırmıştım ama belli etmemeye çalıştım gerçi herkes bilir bizim gibi adamlar boş gezmezdi.
"Yanılıyorsun Araz."
Dedim ve silahımı çekip tam Araz'a doğrultuyordum ki bir silah sesi geldi kulaklarıma tekrar ve vücuduma bir acı yayıldı.
Birde gülme sesi kim mi gülüyordu tabi ki de Araz.
~bir insan öleceği zaman 7 dakika güzel anılarını hatırlarmış

Gözlerim kapandı Eflal geldi. Yaşadığım o günler.
Babam geldi aferin oğlum dedi bana.
Annem geldi iyi ki varsın dedi.
Bunlar güzel şeylerdi ölüyor muydum? Hayır şimdi ölemezdim olamaz benim daha babamın intikamını almam gerekiyordu.
Eflal'i karım yapmam gerekiyordu.
Berk'in dünyasını başına yıkmam gerekiyordu daha ölemezdim olamazdı hayır.
Gözlerim kapandı gerisini büyük bir boşluk ve karanlık aldı sesler gitti görüntü gitti.

Araz'ın anlatımıyla

"Gidelim arkadaşlar hepsi tamam."

"Tamam başardık Araz bitti."

"Berk sıra geldi Eflal'i çıkarmaya o evden bunu sen yapabilirsin gibi geliyor. Yaparsın değil mi Berk?"

"Tabi ki yaparım ama ailemi de kurtaralım."

"Al bu anahtarı o evin bodrum katında bir oda varya hani kitli olan."

"Evet. Oradalar mı?"

"Orayı aç her şey. Eskisi gibi olur mu bilemem ama ailene kavuşursun en azından."

"Teşekkür ederim Araz."
Tebessüm ettim bir çocuk gibi sevinmişti..

Evet arkadaşlar bölüm fazla geç geldi kusuruma bakmayın çok bölüm yazacak vaktim olmadı.

((Finale yaklaştık))

Spoi: finalde ters köşe yaşayacağız.!

❤️❤️

Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın.
Şimdiden teşekkürler 💖

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 27, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karar Vakti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin