10.BÖLÜM

73 5 1
                                    


🗝️

Sanki yıllardır bu karanlığın içerisindeymişim ve artık bir çıkışın olmadığına ikna olmuş gibi hissediyordum

Büyük ve bir o kadar da karanlık taştan köşkte kollarımdan zincirlenmiş ve çıplak bir şekilde azap çektiriliyordum

Tir tir titreyen bedenim gözlerimi açmama engel oluyordu

Sanki görsem bir daha göremeyecekmişim sanki gözlerimi aralasam beni görecekler ve sinirlenecekler gibi

Görmesemde vücudumdan damlayan sıcak kanı hissediyordum

Her nefes alışımda ellerindeki paslı ve sıcak hançeri kalbime sokuyorlardı

Öldüm sanıyordum her seferinde ancak yüzüme üflenmeyle uyanıyordum

Bir keresinde cesaretimi toplayıp gözlerimi açmıştım ancak yüzlerine bakamamıştım

Ayaklarına bakmıştım. O kadar izah edilemeyecek bir cinstendi ki

Çok iğrenç çok korkutucu. Ters ayak meselesi yalan o iyi kalır burada

Bir sürüydüler. Bir ordu. Bir görünür bir görünmez oluyorlardı.

Garip bir dilde kulak çınlatan cinsten konuşuyorlardı

Kendi aralarında sanırım tartışıyorlardı ve sinirlenince alev alıyorlardı

Çok doğaldı. İnsan topraktan yaratılırken onlar ateşten yaratılmışlardı

Ve Allaha inancı olmayan bunların ise kendi yaratılışlarını bile kabullenemiyırlardı

Bitmesini istiyordum. Allahtan bir yardım bekliyordum

Eğer beni unutmuşsa diye dua ediyordum. Her seferinde ise daha azaplı işkenceye maruz kalıyordun

Kollarımdaki ateşten zincir etimi soyup kemiğime dayanmıştı

Ayaklarımı kemiren böcekler dağıldığında korkuyla gözlerimi kapattım

Demir kapı sertçe açıldı ve rüzgarlarını hissettim

Hızla nefeslerini göğsümde hissettim. Ama bir şey yapmadı

Geri çekildi. Yumuşak bir ses duydum

: aç gözlerini ey mümin

Şaşırmıştım. İlkti bu kişi. Kişiyse eğer. Sesi nefesi tonlaması

Bir oyun sandım. Ancak değildi. Açtım ve yüzüne baktım

Bem beyaz çarşaflı mavi gözlü bir kadındı. Gülümsemesi kısılan gözlerinden belliydi

: Allah seni affetti ve seni bu ateşten gelmelerden kurtarıp dünyaya geri verdi  senden beklenen ise ateşten gelmeyle olan gönül bağını kesmen

Ne anlamadım. Benim hangi ateşten gelmeyle gönül bağım olabilirdi ki

Aklımdaki soruları sormak için bir hamlede bulunacakken bir anda çukura düşmüş gibi hissettim.

.

Burnuma dolan o sert kokuyla gözlerimi araladım.

Işık gözlerimi alsa da alışmam çok sürmemişti.

Hastanedeydim. Kolumda serum baş ucumda anne ve babam.

Yaşıyordum. Allahım sana şükürler olsun. Aklım almıyor onlarla sonsuz bir biçimde nasıl

Annemin gözleri gözlerin ile buluştuğunda sevinçten çığlık atmıştı

Hızla bana sarıldığında babam da ayağa kalkmıştı

SEVİYORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin