21- DÜRÜST DAVRANMALIYIM...

14 0 0
                                    

Sabaha kadar bir sürü iğrenç anı hatırladım Poyraz'a dair... Kendimi ne salak şeylerle avutmaya çalışmışım meğerse...

Bundan Elife'ye bahsetmem lazımdı. En azından ona karşı dürüst olmam gerekiyordu.

Kapısına gitmiştim bu sabah. Güzel yüzünde güller açıyordu. Gülümsedim... Yani gülümsemeye çalıştım, anlamıştı bir şeylerin ters gittiğini.

"Sana dürüst davranmam lazım, Poyraz'ı hatırladım." dedim. Gülümsemesi büyüdü, "Kimmiş?" dedi beni kolumdan tutup içeriye çekiştirirken.

Koridorda durduk, kapıyı kapattım sırtımı kapıya yasladım. Derin bir nefes aldım, "Çok saçma, beklemediğim bir şeydi..." diye söylendim. Gözlerimin içine merakla bakıyordu, sorusunu tekrar etti: "Kimmiş?"

Gözlerine bakamadan, "Lisedeki sevgilim..." dedim. Birden büyük bir kahkaha attı, "Ay yok artık Alaz!" dedi gülerek, ciddiyetle gözlerine baktım, "Çok iğrenç şeyler hatırladım."

"Oğlum sen beni öptün?" dedi, başımı salladım, "Evet!" dedim, "Öptüm, hoşuma da gitti. Saçma gelen şey de bu zaten."

Elini koluma koydu, "Gerçekten..." dedi, "Alaz ve Sinan iki farklı kişiymiş..."

Hâlâ gülüyordu, arkasına dönüp, "Umrumda bile değil Poyraz, kahve ister misin?" dedi.

"Elife!" dedim, "Kızım ibneymişim diyorum!"

"Ama geçmiş zaman!" diye karşılık verdi mutfaktan, yanına gittim, "Dalga geçmiyorsun değil mi?" dedim.

Başını iki yana salladı, "Ben senin bana hissettiklerini, duygularını gördüm..." dedi. "İki gün önce, o kapının orada..."

"Hem biz sadece seni rahatlatmak için araştırıyoruz geçmişi." dedi, "O zaman yaşadıkların değil, şuan yaşayacaklarımız umrumda benim."

"Ben seni hak edecek ne yaptım acaba?" dedim. Omuz silkti, "Hiçbir fikrim yok." dedi, kahve kupasını elime tutuşturup dudaklarımdan öptü, "Hadi gel balkona!" dedi.

Balkona çıkıp oturdum, "Ya onu bunu geç de ne hatırladın?" dedi, elimi alnıma koydum, "Aman sus! Hatırlatma bir daha..." dedim. "Sabaha kadar rüyama girdi piç!"

Kahkaha attı, onunla birlikte gülmeye başladım, "Ayy!" dedi... "Çok saçma..."

Birlikte gülüyorduk olayın saçmalığına, "Bence sen ergenken salakmışsın..." dedi, başımı salladım, "Bence de..."

Gözlerime baktı, "Hiç öpüştünüz mü?" dedi, yüzüm ekşidi, gülmeye devam ediyordu, "Yüzünden belli!" dedi.

Masadaki elini tuttum, "Tamam n'olur sus lütfen!" dedim gülerken, "Engelledim zaten deliyi."

Elimi tuttu, "Seni çok seviyorum." dedi, gözlerine baktım, "Ben de seni çok seviyorum, hatta Poyraz'a olan sevgimden daha çok."

"Yalnız bunu bana söylemeyecektin, çok iğrenç şakalar bekliyor seni." dedi. Elini öptüm, "Başkası yapmasın da..." dedim.

Gözlerş açıldı, "Senin bugün randevun var Hande'ye." dedi. Arkama yaslandım, "Of! Bir de bunu anlatacağız şimdi." dedim.

Bana bakıp gülmeye devam etti, "Ciddi olamıyorum." dedi, "Ben de..." dedim, "Ben de ciddi olamıyorum."

"Saçma!" dedi, "Hem de  çok saçma."

Evimin Sahibi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin