Vanessa'dan

1.3K 16 5
                                    

Onları bırakalı bir ay olmuştu. En çok o sürekli kovduğum korumalarımı ve bir zamanlar istemediğim ufak kardeşimi özlüyordum. Acaba onlar da beni özlüyor muydu? Ben onları çok özlüyordum. Dedem'i kaybettiğimi öğrendiğimde üzüldüm ama ağlamadım. Mezarına gidemezdim. Çünkü Amerika'da değildim. Fransa'nın Lyon adlı bir şehrine yerleşmiştim. Burda güzel bir hayatım vardı ama onları özlemeden duramıyordum bunu istesemde yapamıyordum.

Ve Chole!

Ablam suçsuz olduğumu öğrenmişti. Ben onu affetmemiştim, çünkü onla hiç küsmemiştim. Yeşil'in ameliyata gireceğini ve kalbi verecek olanın Drew olduğunu öğrendim. Bu adam harbi salaktı. Kalbini Yeşil'e verseydi Yeşil'in yaşayacağını mı düşünüyordu? O zaman kesin salaktı. Yeşil bunu öğrense canına kıyardı. Ki denemişti de. Evet bunu da öğrenmem zor olmamıştı. Tabii ki Yeşil'i korumasız bırakacak değildim. Chole ve annem için de bu geçerliydi. Babam için aynısını demiyordum. Ona olanlarla ilgilenmiyodum. Onlar ile ilgili bildiğim şeyler şunlardı : Yeşil Drew ile yaşıyordu mutlulardı. Drew onu üzmüyordu ki yapamazdı. Drew'e gelirsek. Bu adam ile olan benzerliğim saçmaydı. İkimizde kan seviyorduk. Öldürdükçe öldürmek istiyorduk. Bu yönden fazla benziyoduk. Chole ise Elijah ile hayatını sürdürüyordu. Emily Deborah adlı kızla aynı eve çıkmıştı ama Marcus ile sevgiliydi. Hakkını yiyemem bu Marshall erkekleri fazla yakışıklıydı. Marcus nişanlısından tamamen ayrılmıştı. Amcam Erich ve Anastasia sevgiliydi. Mutlulardı. Annem ameliyat olarak yürümeye başlamıştı. Bu haber beni ne denli sevindirmişti. Bana gelisek... Drew'in peşime adam taktığını biliyodum. Her arkama baktığımda,evin önünde markete gittiğimde gördüğüm adam aynıydı. Ben taşındıktan 3 gün sonra taşınmıştı. Şuan ne mi yapıyorum. Elimde bir silah kurbanımın nerde olduğuna bakıyodum. Evet bu varis saçmalığı sürüyordu. Ve bu adam öğrendiğim kadarıyla geçen haftaki saldırıda koluma sıkan adamdı. Ve Mıchael'ın adamıydı. Mıchael dedemin eski düşmanlarındandı. Hedefimi ayarladım tam sıkıyodum ki telefonum çaldı. Ekranda beliren Sofia yazısıyla sinirle telefonu açıp kulağıma dayadım bir yandan da hedefi ayarlıyordum.
"Efendim,Sofia?" dedim. Sofia benim ev arkadaşımdı. İyi biriydi benim aksime. Kocaman yeşil gözleri vardı gözlerinin içi kahverengi ve bal rengi karışımıydı. Hafif tombul bir yüzü vardı. Dolgun dudaklara sahipti. Kestane rengi saçları sırtına kadar uzanıyordu. Çok geçmeden cevap geldi. "Neredesin,Vanessa? Gelmicekmisin?" dedi. Sesinde korku vardı. Merak ettim nedenini. "Neyin var Sofia?"
"Burda Mıchael diye bir adam var Vanessa seni soruyor." dediğinde bir küfür savurdum "Kapat Sofia!" Hedefime nişan almadan vurdum. Hadi canım! Alnına gelmişti. Gülerek eşyalarımı topladım. Arabaya atladığımda gülmüyodum son hız eve gelmiştim. Sevimli bir evdi. Ufak ama şirindi. Bahçe kapısından girip bir kere bile girmediğim daha doğrusu girmek için fırsat bulamadığım havuzun yanından geçtim. Eve girdiğimde içerdeki adamları görmek sırıtmama neden olmuştu. Az kişilerdi toplam 5 kişi hallederdim. Mıchael'ın tam karşısına geçtim ve gülerek baktım."Naber ihtiyar?" dediğimde."Seni görene kadar iyiydim ufak varis." dedi. Yaşlanmıştı ama heybetli görünüyordu sol gözü yerinde beyaz boşluk vardı öbür gözü siyahtı. Saçlarına ak düşmüştü. Gözlerim Sofia'yı bulduğunda gülümseyerek," Sen dışarı çık güzelim, ablan halledicek. " dediğimde endişe ve korkuyla karışık bir ifade ile bana baktı. Ve gitti. Gülümsemem anında dondu ve tehlikeli bir yavaşlıkla Mıchael'a baktım. Bana doğrultuğu silahı görünce gülümseyerek yüzüne yumruğu bastım. Anında öbür adamlar silah çıkardı ama ben yerden aldığım silahla ve sırtımdaki silahla iki adamı karnından öbür ikisini ise alnından vurmuştum. Silahımı Mıchael'ın olduğu yere çevirdim ve, " Sonkez bişey istermisin ihtiyar? Çünkü Tanrı şahittir ki bu evden dirin çıkmayacak!" dediğimde gözlerini hadi yap dercesine kapattı."Peki günah benden gitti." Diyerek tetiğe bastım benke beraber bir silah sesi daha duyulmuştu. Ne oluyordu ? Arkamı döndüğümde karnına vurduğum iki adam ve farklı bir adamı alnından vurulmuş bir vaziyette yakaladım. Arkamı döndüğümde gördüğüm manzara ile gözlerim doldu. Tam Elijah konuşuyorduki arkadan Chole'nin "Vanessa!" diye bağıran sesi ile arkamı döndüm. "Chole?" dedim. Bana sımsıkı sarıldığında elimi nereye koyacağımı bilemedim. Öyle kaldım. Çikolata kokuyordu hala parfümünü değiştirmemişti. Ellerimi ona sardım ve kokusunu içime çektim. Ayrıldığımızda hemen clasik olan o soruyu sordu. "İyi misin Vanes?" Başımı salladım. Ablam önümden çekilince üç korumam ile göz göze geldim. Hanks kollarını açtığında kollarının arasına girdim.
"İyi misiniz Bayan Vanessa?" Güldüm. "İyiyim Hanks. Sen nasılsın?" dediğimde yüksek bir kahkaha attı. "İyiyim Efendim." Ondan ayrıldım ve Vincent'in kollarına girdim. Ondan ayrıldım ve Elijah'a da sarıldım. Onlarla konuştuktan sonra Elijah, Vincent ve Hanks cesetleri aldı ve gittiler ben Chole ve Sofia da biraz konuştuktan sonra ablama bir oda ayarladık ve uyuduk bugünlük bu kadar yeterdi.








Ballarım oylamayı ve yorum yazmayı unutmayın ayrıca öbür kitabıma da bakarsanız sevinirim.
Görüşürüzzzzz!

Ötanazi Okulu 5Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin