Chole, ben ve Vanessa bir kafede oturmuş kahve içiyorduk. Şuana kadar kimse konuşmamıştı. Chole tam bir şey demek için ağzını açmıştı ki. Telefonum çaldı
Kalbimin Sahibi( gerçek anlamda)🤩
Drew arıyordu. Telefonu açtım ve kulağıma götürdüm.
" Efendim?" diye sordum. Drew bif düre cevap vermedi. " Drew?" verdiği sık nefesleri duyabiliyordum. Sonunda konuştu.
" Yeşil, Marcus ve Emily..." Emily ve Marcus'a ne olmuştu. Neden doğru düzgün söylemiyordu.
" Emily ve Marcus, ne Drew?" diye sordum korkuyla.
" Kaçırılmışlar! Nerede olduklarına dahil en ufak bir fikrim yok! Tanrı aşkına nerde olabilirler ki? Yoklar işte. YOK! YOK! YOK" diye bağırdığında telefon ellerim'in arasından kaydı.
Emily kaçırılmıştı öylemi? Kendimden bile çok sevdiğim dostum kaçırılmıştı. Ve Marcus... O da mı kaçırılmıştı. Hemen Vanessa'ya döndüm.
" Vanessa Emily ve Marcus kaçırılmış. Onları bulanilirmisin?" kaşlarını çatarak," ne demek kaçırılmışlar? Neler saçmalıyorsun Yeşil?" diyince derin bir nefes alarak ayağı kalktım. Onun sandalyesini önünde durunca, tek elimi masaya, öbür elimi ise sandalyenin uç kısmına koyup ona doğru hafif eğildim.
" Bilmiyorum! Drew kaçırıldıklarını söyledi işte. Şimdi senden kardeşin olarak bir şey istiyorum! Onları bulabilirmisin?" dediğimde sakin bir şekilde bana baktı.
Ama ben bunu öldürüm. Arkadaşım kaçırılmış diyorum. Ama Hanımefendinin keyfine diyecek yok!
" Öncelikle ellerini çek Yeşil!" diyince ellerimi çekerek ondan uzaklaştım. Ve ona sinirle baktım.
" Bulabilirmisin?" dediğimde kaşlarına kaldırarak bana ciddimisin? der gibi baktı. Birden ayağı kalkarak," herhalde bulabilirim ahmak!" diyince ona dil çıkarıp çıkışa diğru ilerledim.
Telefonumu almadığımı hatırlayınca gidip direk telefonumu aldım. Açıp direk Drew'i aradım. Telefon ikinci çalışında açtı.
" Söyle, Melez kız." diyince yutkundum. Drew sadece sinirli olduğunda bana melez kız derdi. Tam konuşucakkken arkadan silah sesi geldi.
" DREW!" diye bağırınca o beni duymuyormuş gibi başka birine sesleniyordu.
" Size durun dedim!" diyince yine birilerini öldürdüğünü anladım.
" Drew, sen yine birilerini mi öldürüyorsun?"
" Şimdi hiç sırası değil Melez."
" Bir dileğim olsun isterdim." dediğimde sinitle verdiği nefesleri duyabiliyordum.
" Söyle!" diyince zaferle gülümsedim.
" Şuan her nerede isen yanıma gelmeni istiyorum. Zaten Vanessa şuan bazı kişilerle konuşuyo o bulunca beraber halledersiniz."
" Olmaz Melez," diyince bıkkınlıkla nefes verdim.
" Dileğimi gerçekleştirmicelsin yani?"
" Konum at!" diyip tellefonu kapattı. Vanessa," Buldum!" diye bağırınca Chole," ne buldun?" dedi. Vanessa ise," yerlerini buldum. Yeşil Drew'e burayı konum at. Buraya gelsin." Hemen başımı sallayarak Drew'e oranın konumunu attım. Hemen arabaya atlayarak oraya gittik.Yaklaşık yarım saat süren bir yolculuktan sonra hemen arabadan indik. Araba yıkık bir mekanın önün de durmuştu. Yerde bir sürü adam vardı. Demek ki Drew'ler gelmişti. Kan korkum artık yoktu yani adamlara bakabiliyordum.
Fakat yine de kendi sağlığım için fazla bakmıyordum. Etrafıma baktığım da. Drew'ler bir kapının önün de açmaya çalışıyorlardı. Hemen oraya gittik. Biz gelmeden bir kaç saniye önce kapı açıldı direk içeri girdik.
Fazlasıyla uzun bir depoydu. Sağ ve sol olmak üzere eşit aralıklarla kolonlar vardı. Emily ve Marcus ise sırtsırta sandalyeye oturmuştu.Depo burası
Drew etrafına bakarak, "bu kadar kolay olmamaylıydı," dedi. Chole ona dönerek sinirle," Ne demek kolay? Kapının önünde kaç tane adam var biliyor musunuz?" diyknce Drew'in sağındaki adam," 117" diyince Chole ona sinirle baktı.
Hemen onlara doğru koşarak Emily'inin iplerini açmaya çalıştım. Drew de direk koşarak Marcus'un iplerini açtı. Bitince Vanessa, " Hadi gidelim, burada daha fazla kalmak istemiyorum," dediğinde herkes dışarı çıktı. Ben ve Emily ise hala sarılmayı bırakmamıştık. Drew ve Marcus bu halimize gülerek dışarı çıktı. Onlar çıktığında bizde ayrıldık.
" Seni özledim, kardeşim,"
İkimiz de aynı anda diyince ikimizde gülerek dışarı doğru ilerledik.
Tam kapıdan çıkacağımız sırada gelen o bomba sesiyle ben ve Emily geriye doğru savrulduk. Bayılmadan önce son duyduğum ses Drew, Vanessa ve Chole'nin," YEŞİL!" diye bağırmasıydı. Sonra ise beni derin bir karanlık esir aldı.Kalbimin bana yapamadığı şeyi şimdi bir bomba mı yapacaktı? Eğer öyleyse herkes Drew'i sevdiğimi bilsin.
Kalan son gücümle dudaklarımı oynatarak, " Drew," dedim ve tam anlamıyla bayıldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ötanazi Okulu 5
ActionArkadaşlar selam ötanaziye bağlandım diye bu kitabı yazıyom. İyi okumalarrr