¹¹

26 3 2
                                    


BY HILLARY

Saat gece ikiye geliyordu ve Tzuyu'nin ayarladığı -hiç kimse nasıl ayarladığını bilmiyordu-  futbol stadyumunda fırtına denebilecek kadar güçlü yağan yağmurun altında oynuyorlardı.

Takımlar: Sana, Yeji ve Tzuyu; Hoseok, Seokjin ve Taehyung olacak şekilde ayrılmışlardı.

Gecenin karanlığında -olabildiğince- oyunlarını oynuyorlardı ta ki Taehyung'un Yeji'nin bileğine -o kadar sert olmayacak şekilde-  vurmasıyla oyun durmuştu. Yeji bir anda yere çöküp ağlamaya başlamıştı.

Seokjin endişe ile Yeji'nin yanına koşup ona sarılmıştı. Yeji ise onu ittirmişti. Sana Yeji'nin yanına gidip ona tokat atmıştı. Yeji yediği tokat ile donup kalmıştı. Tzuyu Sana'yı ittirmişti. Ona aşık olabilirdi ama hiç bir şey kardeşine duyduğu sevgiden güçlü. değildi.

Sana sinirle "O orospunun teki! Planı alt üst etti!" Diye bağırdı. Yağmur yüzünden ıslanan saçları yüzüne yapışmıştı. Üstündeki tişört ise vücuduna çoktan yapışmıştı.

"Planlardan daha fazla önemsediğin bir şey yok değil mi?! Yıllardır birlikteyiz, hepimizin çocukluğunu biliyorsun ama hiç bir zaman bizi umursamadın?"

"Sizi umursuyorum Tzuyu!"

"Öyle mi? Senin tek umursadığın götün Minatozaki! Ya o piç götümü tekmelerse düşüncesi!"

"Düzgün konuş senden büyüğüm!"

"Bir sik değilsin Minatozaki." Tzuyu bunu bağırmasan söyleyip Sana'yı öyle bıraktı.

Diğerleri o ikisinin tartışmasını kesmemeleri gerektiğini biliyordu. Yeji'nin yanında durup onu içeri götürmeye çalışıyorlardı ama Yeji'nin yürüyebilecek durumu yoktu. Onlara hem ağlayıp hem yaptıklarını anlatıyordu. Taehyung Yeji'yi yürütemeyeceklerini anlayıp onu kucağına aldı.

Soyunma odasına uğramadan direkt arabaya gittiler. Tzuyu arabada Yeji'nin kıyafetini değiştirmişti, ıslak oturmasını istemiyordu. Zaten yol bitmeden Yeji uyuya kalmıştı.

Eve gittikten sonra Taehyung Yeji'yi odasına koyup salona geçmişti. Seokjin dışında hepsi koltukların bir köşesine geçmiş düşünüyorlardı. Seokjin ise minibarın önündeki tabureye oturmuş içiyordu, yine.

Hiç birinden çıt çıkmıyordu. Ona nasıl tepki vermeleri gerektiğini bilmiyorlardı, zaten yeterince harap olmuştu kız kardeşleri. İçlerinden hiç bir şey olmamış gibi davranmak geliyordu.

Tzuyu'nin aklını Yejiden başka bir şey de daha doğrusu başka biri de meşgul ediyordu: Minatozaki Sana.

Aslında Tzuyu dışında hiç biri onunla yakın değildi. Tzuyu, tanıştıkları ilk günden beri Sana'ya hayrandı yani 13 yaşından beri. Sana göstermese de onun da yara izleri vardı. Hem ruhunda hem vücudunda. Tzuyu reşit olduğu ilk gün Sana'nın yaralarını sarmaya başlamıştı.

Yaralarını sardığı kızı merak etmekten kendini alı koyamıyordu.

Seokjin alkolü sürekli bardağa koymaktan sıkılmış ve şişeyi kafaya dikmeye başlamıştı, çoktan sigarasınu yakmıştı. Bu dünyada Seokjin'in bağımlı olduğu üç şey vardı: Alkol, sigara ve kan. Bu üç şey de onu rahatlatırdı.

Sarhoş olmak istiyordu. Kan görmek istiyordu. Bu gece kimse onu evde tutamayacaktı.

Şişeyi son kez kafaya dikip sigara paketini şortunun cebine soktu ve evden koşar adımlarla çıktı. Arkasından diğerlerinin gelmeyeceğini biliyordu, alışmışlardı Seokjin'in kafasına göre hareket etmesine.

Yağmur daha da güçlü şekilde yağıyordu. Sokaklar boşalmış, bazı sokak lambaları artık yanmıyordu.

Seokjin, vans marka ayakkabıları, siyah diz kapağına kadar gelen şortu, siyah düz tişörtü ve yağmurdan ıslanmış siyah saçları ile sokaklarda dolaşıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

The Eye Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin