- Elif hanım?
- Anne. Anne demelisin.
İçeriye girdiğinde şaşkınca onu takip etmiştim.
Herkes şaşkınca gelen kişiye baktığında Arda da ayağa kalkmıştı.
- Anne.Senin ne işin var burada?
- Kızımı görmeye geldim.
Kadın yüzsüzce tekli koltuğa oturduğunda sinirden dişlerimi sıkıyordum.
- Gidin buradan Elif Hanım.
Anne demenin ne demek olduğunu bile bilmezken bu kelimeyi kullanamazdım.
- Konuşmadan gitmem.Beni de affet. Anneni de affet.
Söyledikleriyle hazırda bekleyen göz yaşlarımı salmıştım.Herkes bana bakarken yıllarca içimde biriktirdiğim şeyleri söylemeye başladım.
- Anne? Anneymiş... Ben nasıl acı çektim haberin var mı senin? Bakkalda çocuğuna çikolata alan anneler,kırtasiyelerde çocukları için okul alışverişi yapan anneler,lanet dizilerdeki o mükemmel anneler,en önemlisi anne kelimesi...ben bu saydıklarımın hiç birisine sahip olamadım.Hissedemedim anne kelimesini.Hep içim acıdı.Anneye sahip olmanın nasıl bir duygu olduğunu bilmesemde annesizlik çok acı çektirdi bana.Hep eksik kaldım ben.Anne lafı geçince boğazım düğümlendi hep.Zor yutkundum.Bu küçükken sahip olamadığımız ama arkadaşımızda olan basit bir oyuncak gibi kıskanılacak bir şey değil.İnsanı o derece üzen bir şey de değil...Bu daha beter.Bu asla sahip olamayacağını bilmek..Bu istenmemek..Bu kabullenmemek için diretmek değil,bu zorla kabul etmek...Sen beni asla anlayamazsın...
Bu bu tanımadığın birisini özlemek...
Ben yıllarca sustum.Herkes annesinin en sevdiği özelliğini söylerken ben sustum.Çünkü annemin adını bile bilmiyordum.Kimliğimde anne adı yazmıyordu benim.Arkadaşlarım sorduğunda cevap veremiyordum.Ölseydin ismin yazardı ama ölü de değildin.Cevap veremiyordum arkadaşlarıma.Yıllarca boğazımda ağlamamak için yutkunduğum için yumrularla yaşadım ben.Şimdi seni affedeyim mi? Affetsem bile nasıl bana annelik yaparsın? Nasıl kızım diyebilirsin? Nasıl yüzüme bakabilirsin?Şimdi defol git!Melih,Cem,Arda,Dirim...Onlar bana şaşkınlıkla üzüntü karışımı bakanlar.
Kardelen? O da benimle ağlayan..
Elif Hanım? Nasıl hissettiğini bile çözemediğim bir şekilde ağlıyordu.Ve sonunda gitti.Evimi terk etti.Koltuğa oturduğumda herkes benim gibi oturmuştu.Arda hariç.
- Git hadi.
Dedim.
- Nereye?
- Annenin peşinden git.Teselli et onu.
- Peki.Gideceğim.Ama annem için değil.Annemiz için.
Cevap vermemiştim.Ve zaten Arda da gitti.Sağımda Kardelen,solymda Dirim oturuyordu.
Dirim bana destek olmak için elimi tuttuğunda onSuz geçen altı ayıma lanet ettim.- Altı ay boyunca hep korktum biliyor musunuz?
- Neden? Sapık falan mı dadandı?
Melih in saçma sorusuna gülümserken Kardelen de Melih e sus diyerek vurmuştu.
Bu halleri hepimizi güldürmüştü.
- Yakında televizyon programlarına çıkacağım hee.Sevgilim bana şiddet uyguluyor diye.
Melih mızmızlanırken Cem ona cevap vermişti.
- Helal olsun Kardelen e. Bizim yapamadığımızı yapıyor.
- Susun artıkta kız konuşsun!
Kardelen in uyarısıyla tekrar herkes bana bakmıştı.
- Çünkü bana sürekli mesaj attınız.Ya bir gün mesaj atmazsanız diye çok korktum.Orada arkadaşlarım olmasuna rağmen kendim hakkında hiç konuşmadum onlarla.Yani hep yalnız hissettim. Eğer sizde bir gün mesaj atmayı keserseniz yalnızlığa alışırım diye korktum.
Cümlem bitince herkesin gözü dolmuştu.
- Sarılalıııım.
Kardelen in teklifine sadece kendisi uymuştu.
- Melih! Sarıl dedim!
Kardelen in uyarısına hepimiz gülerken Melih te sarılmıştı.
- Cem?
Kardeleb herkesi sıeayla davet ediyordu.Cem de sarıldığında koltuğun üzerinde birbirinin üstüne çıkmış bir vaziyette olan sarılma topu oluşmuştu ve en altta ben vardım.
Kardelen son olarak
- Dirim?
Dediğinde Dirim de ayağa kalktı ve biz sarılmasını beklerken bu koca yumak üyelerini tek tek üzerimden aldı.
- Sevgilime yalnız sarılacağım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DERS(TAMAMLANDI)
ChickLitAldatılmak hayal kurmaya engel miydi? Peki ya terk edilmek? Annesinin ölümünü izlemek ne kadar kötü yapabilirdi bir insanı? İkisi de zıt kutup gibiydiler. Ama onları birbirine çeken güçlü bir şey vardı. Deniz... Tesadüfen tanışmaları sonucunda han...