disguise, heerina

0.4

"Bak yine tip tip bakıyor ibne.." Sunghoon sinirle arkasındaki Ricky'e gözünü dikmişti, Ricky sabahtan beri ona bakıyordu."çok meraklıysan ayrılmasaydın kızdan, top!"

Niki güldü."Bunu yüzüne söyleyemiyorsun ama? Yanına gelse konuyu açsa ayaklarına kapanıp özür dilersin." Sunghoon gözlerini büyüttü sonrasında işaret parmağı ile kendini gösterdi."Kim? Ben mi? Ben Park Sunghoon?"

Niki zaten kalın olan dudaklarını öne çıkardı, tıpkı dudaklarını iyice şişirtmiş dedikleri anlaşılmayan kadınlar gibi konuştu."kom bön mii, bön pork songho-" cümlesini bitirmeden gülmeye pardon anırmaya başladığında yanında oturan Heeseung'ın sandalyesini fırsattan istifade itmesiyle yere kapaklandı.

Herkesin mecliste gibi bağıra çağıra konuştuğu kantinde Niki'nin düştüğünü yakınlardaki masalardan başka kimse farketmemişti.

Çöp kutularının olduğu yerin dibindeki masada Choi Beomgyu adlı bir çocuk saçma sapan konuşup duruyordu."Hedef ben miyim lan?! Lan oraya gelmiyim lan!"

Bu çocuk eşit ağırlık sınıfındaydı tabii hayali tekel işletmek olan bir çocuğun neden okula geldiği anlaşılmıyordu. Bütün gününü büyük ihtimalle Instagram'da geçiriyor ve orada ne kadar saçma şey varsa beynine dolduruyordu.

Birde dokuzuncu sınıflar vardı, Niki'nin sınıf arkadaşı olan Taesan adındaki bir çocuk bu yıl dokuzuncu sınıflardaki kızlar arasında popüler olmuştu, sebebi ise şu anki flört ettiği kız Garamdı.

Kim Garam okulda güzelliği ile bilinirdi, birkaç kavga sonucu adı zorbaya çıkmış bu yüzden birkaç defa müdürün odasını ziyaret etmek zorunda kalmıştı.

Bu yüzden Taesan ve Garam'ın aralarındaki ilişkiye onay vermeyenler baya mevcuttu ama tabii ki de her lisede olduğu gibi burada da insanların özel hayatına burnunu sokan çoktu.

Heeseung ve diğerlerinin okuduğu okul yani Gangnam Lisesi Karina ve Eunchae'nin okuduğu Myori Lisesi'ne çok yakındı, Karina bu sene mezun olacaktı.

Wonyoung'ı sorarsanız eğer o babasının isteği üzerine bir özel okulda okuyor.

Gangnam Lisesi çok az kız öğrencinin bulunduğu bir liseydi. Okulda yaklaşık olarak üç yüz erkek öğrenci yüz elli tane da kız öğrenci bulunuyordu.

İmam Hatipten farkı olmayan bu okulun öğrencileri öğle aralarında okul dışında bile rahat durmuyorlardı. Gittikleri dönercide bile kavga çıkarırlar müdürün başını belaya sokarlardı.

Ricky oturduğu sandalyeden kalktığında arkadaşlarının bakışlarını da üzerine çekmişti, yavaşça Heeseungların masasına geliyordu. Niki daha az önce yerden kalkmış belini tuta tuta tekrar sandalyesine oturmuştu, şimdi ise tüm acısını unutmuş kıs kıs gülüyordu.

Ricky kantine geldiğinden beri tek kelime etmemiş Jake'in yanında durdu."N'aber Jaeyun?" Jake kendisiyle adam akıllı muhabbet etmeyen bir çocuğun bir boklar yiyeceğinden o kadar emindi ki.

Niki'nin deyimiyle resmen siki tutmuşlardı.

"İyi Ricky, senden?" Ricky gözlerini Sunghoon'un üzerinde gezdirerek sırıttı sonra yeniden Jake'e baktı."Bazı insanlar kendisine yakışmayacak şeyleri almakta ısrar ediyorlar, değil mi Jaeyun?"

Bu cümleyi duyar duymaz Sunghoon'un gözleri alev alır gibi oldu. Jake düşündü, düşündü sonra güldü."Babaannemin kara donu senin kadar rüküş değildir."

Ricky'nin kaşları çatıldı."Konunun benimle alakası ne?" Jake kolunu Sunghoon'un omuzuna attı."Neyden bahsettiğini anlamadığımı düşünme Ricky, Vickyy! Eğer onunla uğraşacaksan üç tane bela daha çekersin başına ona göre."

Niki yüzünü biraz Ricky'nin yüzüne yaklaştırdı."Ricky götüne köy muhtarlık seçimlerindeki pusula mı girdi?" Ricky bir anda kahkaha attı."Ergen ergen laflarınız var çocuklar! Komiksiniz."

Heeseung birden oturduğu sandalyeden kalktı ve Ricky'e eliyle yaklaşmasını söyledi. Kulağına birşey söyleyecekmiş gibi eğildiğinde yakasından tutup kafa attı.

Heeseung ve Ricky kantinin içinde birbirlerinin boğazına yapışmışken Niki etrafında oturdukları masanın üstüne çıktı."Gangnam Lisesi sakinleri arta kalan yemeklerinizi porselen surata fırlatmak ister misiniz!?"

Kantinde bulunan herkes sırf eğlence olsun diye Heeseung ve Ricky'nin üstüne yemedikleri her yiyeceği fırlattıktan sonra devreye kantinciler ve onlardan birkaç dakika sonra müdür girdi.

Olay sonunda Heeseung sahtekârlık ve yalanda üst düzeye ulaşmış bir çocuk olduğu için ceza yemedi ancak tüm zararı ödemesi söylendi.

Sanırım Bay Lee'nin telefonu bugün aranacaktı ha?

Okul çıkışında Heeseung, Myori Lisesi'nin çıkışında beklemeye başlamıştı. Karina ile birlikte giderse yolda canının sıkılmayacağını düşünüyordu. -beklerken tanımadığı kızların ona hayranlıkla bakışını es geçersek-

Karina okul kapısından çıktığında dümdüz yürümeye başlamış Heeseung'ı farketmemişti. Heeseung onun arkasından gelerek iki eliyle gözlerini kapattı."Kim milyoner olmak ister yarışmasına hoşgeldiniz, bu elin kime ait olduğunu bilmeniz size bir sik kazandıramayacaktır."

"McQueen halılı çocuk?" Heeseung aldığı cevapla kaşlarını çattı, ellerini Karina'nın gözlerinden çekti."Nikiden daha pezevenk çıktın!" Hızla yürümeye başladığında Karina koluna takıldı.

Heeseung başka biriyle aynı evi paylaşmanın ilk başlarda kötü olduğunu düşünse de zeka seviyesi kendisinden yüksek biriyle konuşmayı seviyordu."Günün nasıl geçti?"

Karina yorgun hissediyordu."Sıkıcıydı, kimse gelmiyor bile günüm geçsin diye geliyorum ama evde oturmayı tercih ederim." Başını Heeseung'a çevirdi."Senin ne yaptığın belli oluyor."

Heeseung bir elini ensesine attı sonra güldü."Hanni'nin kapatıcısı pek etkili olmamış demek ki." Karina şaşırmış gibi ağzını açtı."Kız arkadaşın mı var!?"

Heeseung ağzıyla tch sesi çıkardı."Hanni gibi biri belki Niki'nin tipi olabilir ama benim değil, sadece kapatıcı aldım."

Karina başını salladı."Peki, kiminle kavga ettin?" Heeseung bunu söylemenin sorun çıkaracağını düşünüyordu ama yanındaki kıza karşı bir güven duyuyordu."Wonyoung'ın eski sevgilisi ile, Sunghoon'a laf atıyor aklınca."

Karina'nın kaşları çatıldı sesi birdenbire yüksek çıkmıştı."Sarı kafasını sikeyim! Takıntılı, manyak, pis, egoist!" Heeseung kahkaha atmaya başladı.

En sonunda elini ağzının önüne getirdi, gülmeyeceğini anladığında geri çekti."Küfür etme, gülesimi getiriyorsun."

"O kadar mı kötü?"

"Hayır, şirin."

Karina hiç böyle bir cevap almayı beklemiyordu, cevap vermedi, sokağın başına geldiklerinde Heeseung'ın telefonundan bildirim sesi gelmişti. Heeseung Karina'nın görmeyeceği bir şekilde mesajlarına baktı, Nikidendi.

Niki - Heeseung

niki;
heeseung sacini sikim
ustelik beni niye bu dilenciyle basbasa biraktin kancik
cebimde on lira vardi tweester yicektim
dol israfisin
O PARA DA DİLENCİYE GİTTİ