"Kız ilk kez gördüğü birine evde ortaklaşa kalalım demiş. Kesin bir bokluk var." Niki nakliye aracının sürücüsüyle inatlaşıp ön koltuğa oturmuştu. Heeseung güldü."Sana göre tüm kızların bizimle konuşmasında bokluk var."
Niki koltuğunun arkasına bir elini koydu sonrasında bedenini arkaya çevirdi."Kızlar beğenmediği erkekler ile en fazla selamlaşır?"
"Kaç kızla konuştun bu zamana kadar amına koyayım?" Niki Sunghoon'un sorusuna karşılık düşünür gibi oldu onun yerine Jake cevap verdi."Hiç."
"Sanarsın benim hayatımı yaşıyor pezevenk." Niki yüzünü düşürüp önüne döndüğünde nakliyeci abi sohbete dahil oldu."Ah, ah ben eşimle ilk tanıştığım zamanı hatırlarım. Ne güzel kadındı o zaman."
Niki yüzünü nakliyeci abiye çevirdi."Şimdi çok mu çirkin oldu?" Nakliyeci sinirle Nikiye baktı."Ağzından ne çıktığını bil çocuk!" Sonrasında sesini alçattı."Biraz aksileşti o kadar."
Yol boyunca aynı konu konuşulup durmuştu.
Niki, Sunghoon ve Jake Heeseung'ın okuldan arkadaşlarıydı. Taşınacağını duyunca Sunghoon tanıdıkları bir nakliyeci ile anlaşmıştı yani yine Heeseung'ın cebinden paranın ucu çıkmıyordu.
Sunghoon sakin ve beyefendi bir kişiliğe sahipti. Arkadaşlarının yanında tabiri caizse hayvanlaşıyordu. Okuldaki popüler çocuklardan biriydi, örnek bir öğrenciydi.
"Ben modacılık okuyacağım!"
"Yani terzi olacaksın? E bu kadar çok meraklıysan yol kenarında bir terziye çırak verirdik."
"Heeseung ananı sikerim defol."
Jake gruptaki en asosyal kişilikti. En yakınları hariç kimseyle konuşmazdı. Hocaların veli toplantılarında onun hakkındaki tek şikayeti Hocalarla bile zoru zoruna konuşmasıydı, en sevdiği şey köpeği Layladır.
"Kim siker üçgenin iç açılarının toplamını?"
Nikiden bahsedecek olursak eğer ilk başta Lise okumaya pek hevesi olmadığını söyleyebiliriz. Onun hayali ünlü bir dansçı olmak. Tabii üniversite sınavından sonra market kasiyeri olacağı ihtimalini de düşünmüyor değil.
" Kırk beş mi almışım? Görüyor musunuz hocam çok kolaydı diyoru- Taesan beş puan rahat sapladım sana çok konuşma!"
Araç evin önünde durduğunda Jimin ve arkadaşı Wonyoung gelen sesle kafalarını cama doğru uzattılar. Jimin kaşlarını çattı."Bana dört kişi olacaklarını söylemedi?"
"Daha bir kere gördüğün birine sırf para için ev verirsen olacağı bu?" Jimin Wonyoung'un bu cümleyi dört beş defa söylemesinden bıkmıştı.
Kapıyı açıp bahçeye doğru çıktığında Wonyoung da peşinden gitti. Nakliyeci adam kamyonun arka kapısını açmıştı. Sunghoon ve Jake hızla kamyonun arkasındaki yatağı kaldırmaya çalışırken Niki, Jimin ve Wonyoung ile bakışıyordu.
Sunghoon önden Jake arkadan yatağı zoru zoruna taşımaya başladıklarında Wonyoung ezilme korkusuyla yana çekildi. Heeseung yatak gittikten sonra sırtladığı halıyla Niki'nin yanına gelip ensesine vurdu."Yarrağımın başı yardım etsene!"
Niki oflayarak kamyonun arka tarafına doğru gittiğinde Heeseung kolunu tutan Jimin ile durdu."Bana dört kişi kalacağınızı söylememiştin Heeseung." Heeseung kızın kolundaki elini çekti."Çatı katında üç tane hayvan beslemeyi düşünmüyorum?"
Jimin'in yüreğine resmen su serpilmişti. Wonyoung kulağına eğildi."Kızım bunlar çok yakışıklı!" Jimin göz devirdi."Bu ay kaç kişiye daha aşık olmayı planlıyorsun?"
Wonyoung kollarını birbirine bağladı."En çok etkilendiğimle çıkacağımı söylemiştim." Bu sırada Sunghoon koşa koşa tekrardan kamyona doğru gitti. Wonyoung Jimin'in koluna vurdu."Bak bu çok yakışıklı."
Jimin bıkkınlıkla nefesini dışarı verdi."Tamaaam, kesinlikle öyledir." Arkasını dönüp yürümeye başladığında Wonyoung koluna yapıştı."Nereye ya?"
"Ne yaptılar diye bakacağım."
Wonyoung ile Jimin birlikte yukarı merdivenlerden çatı katına çıktığında Heeseung bir ayağıyla yere serdiği halının orasını burasını düzeltiyordu.
Komik olan şey şuydu;
Heeseung halısında arabalar filmindeki McQueen vardı.
Wonyoung ve Jimin aynı anda kahkahayı bastığında Heeseung ve Jake onlara döndü. Heeseung ilk başlarda ne olduğunu anlamasa da sonrasında ayağının altındaki halıya bakınca kızların halıya güldüğünü anladı.
Utanmıştı.
"Ne var? On yediler McQueen sevemez mi? Asıl sigmalar McQueen sevenlerden çıkar!" Jimin bu çocuktan bir zarar gelmeyeceğini anlamıştı."Hayır canım ne münasebet?"
Niki küfrede küfrede yukarı doğru geliyordu."Senin evini de seni de senin babanı da sikeyim. Kitaplık ala ala kitap okudu sanki başımıza orospu çocuğu."
Niki'nin sesi geliyor kendisi bir türlü gelmiyordu bu sefer bağırdı."Gelsenize lan! Hulk muyum ben tek başıma kitaplık taşıyayım!" Jake oturduğu yataktan kalkıp aşağıya indi.
Ortam sessizleşirken aşağıda patırtı kütürtüler mevcuttu. Heeseung bu sessizliği sevmemiş olmalı ki Jimin'e bakmaya başladı. Jimin rahatsız olmuştu."Neden bakıyorsun?"
Wonyoung'un ship damarları şuan kabarıyordu.
"Japonlara benziyorsun lan." Jimin boş boş bakmaya başlamıştı Heeseung devam etti."Karina diyebilir miyim sana?"
"Neden?"Heeseung hatırlamak için karşı duvara baktı sonra geri Jimin'e döndü."izlediğim bir filmde Japon bir kız vardı kılıcının adı Katanaydı. Kız baya güçlüydü, yüzün onunkini andırıyor."
Wonyoung lisenin ilk başlarında bir kız ve bir erkek yakınlaşınca ooo yapanlar gibi hissediyordu şuan kendini. Bu çocuk resmen Jimin'e iltifat etmişti!?
"Teşekkür ederim ama bence Jimin daha iy-" Wonyoung hemen arkadaşının lafını kesti."Bence gayet güzel Jimin?" Jimin sinirli bir şekilde Wonyoung'a baktığında Wonyoung gülümsedi.
"Heeseung Niki ile Jake kitaplarını birbirine fırlatıyorlar haberin olsun!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
disguise, heerina
Fiksi PenggemarLee Heeseung ev sahibine aşık olmuş ve arkadaşlarını da peşinde sürüklemişti. 2024, © blonderae