1.5

36 7 16
                                    

"Lan benim çişim geldi!" Jake suyun içinde çıkmak için hızlıca yüzmeye başladığında diğerleri kahkahayı bastı, Sunghoon konuştu."Ulan yere işeyeceğine suya işe?" Heeseung kusacak gibi oldu."Suyun içine giriyorum sonra Jake'in sidiği kokuyor, iğrenç."

Jake bir bok yediğini belli edercesine gülümsediğinde Niki tekrardan gülmeye başladı bu sırada yüzü dışa dönük bir şekilde uzanıyordu suyun üstünde, Heeseung bağırdı."CİDDEN İŞEMİŞ AMINA KOYAYIM!"

Heeseung diğerleri ile inatlaşa inatlaşa suyun içinden çıkıp çıkardığı tişörtünü yeniden giydi sonrasında arkasından Jake çıktı."Kardeşiz biz, işemişim çok mu? Dışarı yapsaydım da millet görse miydi?"

Heeseung eliyle çocuğa nah çekti."Ben o suda nah yüzerdim, üstelik dışarı yapsan hayvanlar zehirlenirdi." Çimenlerin üzerine bıraktığı telefonunu eline aldığında yürümeye başladı.

Jake arkasından taklidini yaptı."Hoyvonlor zohorlonordo doşoro yopson!" Arkasından burnunu çekti."Sanki kendisi çok temiz, fok balığı."

Birkaç dakika sonra yine bir araya toplandıklarında bu seferki durakları okullarının çaprazındaki fırın olmuştu. Niki bir anlığına duraksadı."Benim param yok, annem göndermedi bu ay cezaymış."

Sunghoon Niki'nin yalan söyleyip söylemediğini anlamak için yüzüne bakmaya başladı. Niki'nin yalan söylediğini şu şekilde anlayabilirsiniz; ya yüksek sesle konuşurdu, ya da gözlerini kaçırırdı.

Bu sefer Niki ikisini de yapmıyordu, aklına gelen fikirle yerinde zıpladı."Biz keriz miyiz?" Çocukların gözü Nikideyken ne dediğini anlamamışlardı."Eunchae'nin büyükannesi bizi aç bırakmaz?"

Heeseung tek kaşını indirdi."Seni Eunchaelerin evine içgüveysi olarak verelim? Kızı öptün zaten." Niki ofladı."O mevzular karışık oğlum."

"Nasıl karışık? Sen bu kızdan biraz olsa bile hoşlanmıyor musun?"

Niki düşündü, şuan fırının kapısında duraksamış bunu mu tartışıyorlardı gerçekten? Etrafına bakındı."Gidiyor muyuz yoksa biriniz ısmarlar mısınız?"

Niki üç hayır ile Eunchaelerin evine postalandı, bunaltıcı sıcak Niki'nin uykusunu getiriyordu. Eunchae'nin evinin önüne geldiğinde demir kapıyı açtı bu sırada pencereden Eunchae onu farketmişti.

Yerinden birden fırlayan Eunchae kapıya doğru koşunca büyükannesi bağırdı."KIZ FİNGİRDEK NEREYE?!" Yaşlı Kadın yavaş yavaş yürüyerek peşinden gittiğinde kapının önünde Niki'yi gördü.

Niki alnındaki teri koluyla silmişti yaşlı kadın gülerek Eunchae'ye baktı."Çocuğu eve mi çağırdın kız?" Niki kadının elinden tutup öptüğünde kadın çocuğun sırtın patpatladı."Evladım suyun çıkmış senin! Geç otur bakayım."

Birlikte salona geçtiler ve Niki koltuğu görür görmez kendini koltuğa attı, Eunchae ve Büyükanne birbirlerine bakarken Niki konuştu."Ayılık olur mu bilmem ama yemek yediniz mi?"

Eunchae gülümsedi Büyükanne Hong hâlâ anlayamamıştı."Yemedik oğlum da niye sordun?" Eunchae kadına bakmaya başladığında kadın"Haa!" Dedi."Hoşgelmişsin iyi etmişsin, Eun sofrayı kur kızım."

Eunchae mutfağa koştuğunda Büyükanne, Niki'nin yanına oturdu."Annen Baban nerede senin? Merak etmiyorlar mı serseri gibi dolaşıyorsun sen?" Niki bir an ailesinin Japonya'da olduğunu bile unutmuştu."Harbi annemler nerde lan?"

Büyükanne Hong şaşkın bir şekilde elini ağzına götürdü."Tövbe estağfurullah, Oğlan gitmiş!" Niki kollarını birbirine doladı ve başını yastığa iyice gömdü."Yemek vakti olunca söyler misiniz?"

Eunchae arkasını dönüp Niki'ye baktığında bir de büyükannesinin tepkisine baktı, kadın ayağa kalkmış Niki'nin iyice topladığı ayaklarını kalktığı yere uzatmıştı.

Eunchae'nin yanına geldiğinde kaşığı kızın elinden alıp kulağına eğildi."Kızım senin oğlanı benim sohbet kesmedi herhalde yanına gidiver yemeğe ben bakarım." Eunchae yaşlı kadının yanaklarını sıktı."İşte gerçek kraliçe ya!"

Eunchae yavaş yavaş Niki'nin yattığı koltuğun önüne geldiğinde yere oturup çocuğun terlemiş saçlarını eliyle arkaya taradı. Niki gözlerini açmamak için kendini zor tutuyordu, uyumuş gibi davranmak istiyordu.

Hani şu filmlerde olur ya, başrol oğlan uyuyor taklidi yaparken salak kız gelir uyuyor sonuçta duymaz diye onun hakkında olan duygularını söyler. Niki tam da şuan böyle bir şey düşünüyordu.

"Bu sıralar beni çok şaşırttın." Niki Eunchae'nin sesini duyduğunda Büyükannesinin dinleyip dinlemediğini bir taraftan kontrol ediyordu Eunchae."O kadar umrunda olmadığımı düşünüyordum."

Niki cidden onu bu kadar değersiz hissettirmiş miydi? Belki de onu tamamıyla yanlış tanımıştı, önceki düşüncelerinin şuan geçerli olmadığını söylemek istiyordu ona.

Belki de yemekten sonra Eunchae'yi yalnız kalabilecekleri bir yerde konuşmak için ikna ederdi. Eunchae konuşmaya devam etti."Buraya benim için mi yoksa acıktığın için mi geldin?" Eunchae söylediğinin arkasından güldü."Aşıksın anlamadık sanki."

"Siksiz ördek." Niki duyduğu şeyle gözlerini kocaman açtı."Ne dedin sen?" Eunchae bir anda korkmuştu."Uyumuyor muydun ya?" Niki trip atar gibi baktı kıza."Uyumuyorum, gözlerimi dinlendiriyorum."

Niki Eunchae'nin yüzünü inceledi onu her gördüğünde bunu yapardı, küçük bir tavşanı andırıyordu. Çok fazla gülerdi, enerjikti, kırılgandı, onu en çok kıran da kendisiydi. Eunchae'yi önceki yaptıkları gibi iki konuşur sallar sanıyordu.

Jake'in sen hiçbir kızla konuşmadın lafı çürümüştü.

Eunchae'yi neden etrafından atamıyordu? Neden siktir edeceğini düşündüğü her zaman daha da çekiliyordu? Hadi ama Niki şimdi edebiyat mı yapacaksın? diyordu kendine. Eunchae elini çocuğun yüzünün önüne getirip salladı."Siksiz ördekk, daldın iyice!"

Niki kendine geldiğinde yattığı yerden doğruldu."Eunchae yemekten sonra benimle bahçeye ya da dışarı gelir misin?" Eunchae kendini yere attı."Buharlaşayım mı istiyorsun?"

Niki gülümsedi."Peki ama konu bizim ilerimiz hakkınday-" Eunchae heyecanlanmıştı, aniden yattığı yerden doğruldu."Yemin et!" Büyükanne Hong mutfaktan yavaş yavaş geldi."Ne oluyor fingirdek?"

Eunchae yerden büyükannesinin gelmesiyle kalktığında Niki kızın belinden tutarak koltuğa yanına oturttu."Hiiç, Eunchae'nin üzerinde heyecanlandırıcı bir etkim var bilirsiniz." Büyükanne Hong gülmeye başladı."Eşşek sıpasındaki laflara bak!"

Yemek sonrasında Niki ve Eunchae bahçeye çıkıp zeytin ağacının dibine oturdular. Eunchae aklına gelmişken söze girdi."Niki telefonum ortalarda yok." Niki dalga geçer gibi güldü."Nasıl yok? Kendini de bir yerlerde bırakma Eunchae korkuyorum."

Eunchae çocuğun ensesine vurdu."Ben o kadar salak değilim, çocukları dövdüğümüz günden beri yok işte." Niki dilini yanak içinde gezdirdi."Seni götürürlerken düşürmüş olabilir misin?"

Eunchae düşündü, düşündü sonra o günü hatırladı.

Kilolu olan piç telefonunu cebe atmıştı!

"Telefonum onlarda, seni aradıktan sonra cebe indirdiler!" Niki yumruğunu sıktı, Taesan'ın götüne rahat çok batıyordu, adam tuta tuta sanki birşey yapabilmişti, gevşek.

Anlaşılan Kang Taesan ile yakın zamanda bir görüşme daha yapılacaktı.





disguise, heerinaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin