GECE ARADIĞIM YILDIZ (TEXTİNG)

33

Selam! Nasılsınız? Bölümü beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar.

Bugün kendimle baş başa bir gün geçiriyordum. Tek başıma olduğum günler bana çok iyi geliyordu. Kendi istediğim her şeyi yapıyordum ve yenilenmiş gibi oluyordum.

Sabah, güzel bir kahvaltı yapmıştım. Daha sonra ise biraz odamı toparlayıp evi süpürmüştüm. Şimdi de dizi izliyordum, Selim'in önerdiği diziyi. Gayet güzel gidiyordu. Başta sıkılırım sanmıştım ama izlerken çok keyif almıştım. Diziye dalmışken telefonuma gelen sesle, gözlerimi diziden çektim.

Selim'di.

Selim: Ben tırtıl da olsam beni sever miydin?

Mesajı okumamla kahkaha attım. Bazen bu çocuğun ne yaptığını anlayamıyordum.

Sezen: Sevmezdim.

Selim: Ne! Nasıl yani? Sevmez miydin?

Sezen: Sevmezdim, tabii ki. Tırtılın neyini seveyim?

Selim: Sezen! Sen beni gerçekten sevmiyorsun.

Sezen: Neden böyle bir soru sorma gereği duydun?

Selim: Merak ettim. Beni ne kadar sevdiğini ölçecektim ama testi geçemedin.

Sezen: Geçemedim mi? Tırtıl olsan seni sevmem dediğim için mi?

Selim: Evet. Her koşulda beni sevmen gerekiyordu.

Sezen: Bunu kim çıkardı?

Selim: Ben.

Sezen: Selim, seni seviyorum. Ama seni seviyorum. Tırtıl halini değil.

yazıyor...

görüldü.

Selim: Neden aniden seni seviyorum diyorsun?

Sezen: Neden demeyeyim?

Selim: Heyecanlanıyorum.

Sezen: Çok tatlısın.

Selim: Öyle miyim?

Sezen: Öylesin.

Selim: Peki, bu tatlı kişiyle kahve içmeye gelir misin?

Aslında bugün dışarıya çıkma gibi bir düşüncem yoktu. Hep evde kalmak istiyordum ama ona nasıl hayır diyecektim ki?

Sezen: Olur. Gelirim.

Selim: Tamam. Bir saat sonra her zamanki kafe, uyar mı?

Sezen: Uyar.

Selim: O zaman görüşürüz.

Sezen: Görüşürüz.

Telefonu yatağa bırakıp dolabımın karşısına geçtim. Ne giyeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu.  Dolabı karmakarışık ettikten sonra nihayet ne giyeceğimi bulmuştum.

Kot eteğim ve kırmızı tişörtüm.

Takılarımı da taktıktan sonra çantama eşyalarımı koydum. Beyaz sporlarımı da giyip evden çıktım. Yürüyerek gidecektim ki zaten çok uzak değildi. Selim'le evlerimiz de yakındı. O yüzden buluşunca zorluk olmuyordu. Ortak bir sürü kafe vardı.

Buluşma yerine gelmemle, ilerden gelen Selim'i gördüm. Yine elinde çiçek vardı.

Yanıma geldiğinde bana sarıldı. Ben de kollarımı beline doladım. Ona sarılmayı çok seviyordum. Güvende hissediyordum kendimi.