.
.
."Bir kez daha beni dansa kaldırmaya cürret edersen bu gece kanepede uyumak zorunda kalırsın. Ha, yok, ben onu beğenmem dersen de abinin kapısı her zaman sana açıktır zaten!"
Masaya doğru yürüyorduk, yine. Bu sefer ayağa kalkmamak üzere oturdum sandalyeye. Yoruldum cidden. İnsan dans etmekten yorulur mu ya?! Ben yoruldum! Yeter artık! Bilmem kaç tur dans ettim!
İlk danstan sonra hemen tekrar masaya dönmüştük ama beyefendi -sağolsun(!)- inatla birkaç müzikte bir bizi piste atıyordu. Ben de magazinciler laf yapmasın, diye karşı çıkamadığım için kendimi dans ederken buluyordum.
Sasuke yanıma oturup elimi kavradı sıkıca. Yüzünde benim sinirime karşın alaylı bir ifade vardı.
"Olur, beraber gideceksek bana her türlüsü uyar."
"Sasuke... Benim ayarlarımla oynama, zaten iki dakika daha şu ortamda bulunursam çıldıracağım! Yanımda sen varsın, olan sana olur!"
Beklediğimden daha yüksek çıkan ses tonum yüzünden arka masada oturan, sadece akraba olduğumuzu bildiğim insanlar da bize baktı. Onlara büyük bir gülümseme sergiledikten sonra Sasuke'ye döndüm tekrar.
"Evde görüşeceğiz Uchiha Sasuke..."
"Elbette, nasıl istersen."
Alttan alması da oldukça sinir bozucu! Agh! Sinirden oturup ağlayacağım şimdi!
"Deidara geliyor."
Temari'nin sesiyle beraber ben de onun baktığı tarafa döndüm. Deidara nii masalardaki insanlarla sohbet ede ede geliyordu. Yüzündeki gülümseme ile insanlarla konuşsa da bakışları bana kayıp duruyordu.
Masadan hangi bahane ile tüyebilirim? Dans olmaz. Telefon olmaz, herkes burada çünkü. Tuvalet... Evet, evet!
"Giydiği beyaz takım çok iyi olmamış mı?"
"Haklısınız, Mikoto-san. Onu ilk defa bu kadar şık görüyorum."
"Delidara'yı böyle görmek bir daha nasip olmaz. Ben dalga geçmeye gidiyorum."
Kiba'nın arkasından olan gülüşmelere dahil olmadan, yavaşça ve sakin görünmeye çalışarak ayağa kalktım. Tabi, Sasuke ile el ele olduğumuz için yerimden dahi kıpırdayamadım, o ayrı bir mesele.
Bakışlarıyla ne olduğunu sorarken fısıldayarak lavabo, dedim ama yine de elimi bırakmadı.
"Bence biraz daha bekleyebilirsin..."
Kaşlarımı çattım sözlerine karşın. Bilerek beni masada tutmaya çalışıyordu.
"Sen istersen oturmaya devam edebilirsin ama ben gidiyorum."
Bu sert ve ani çıkışımla beraber elimi Sasuke'den kurtarıp kimseyi umursamadan hızlı adımlarla lavaboya doğru ilerlemeye başladım. Sadece önüme bakıyordum, etrafa bakarsam ya annemin sinirli gözleriyle ya abimin hayal kırıklığına bulanmış bakışlarıyla ya da aç bir hayvan gibi av arayan magazincilerle karşılacağım ve ben bunu istemiyorum!!
Koşar adımlarla tuvaletin olduğu o koridora geldim. Kimse yoktu ve hiçbir şekilde koridora gelmeden kimse beni göremezdi. Böyle olunca sırtımı duvara verip yavaşça yere çöktüm.
Stres dolu dakikalardan sonra nefes nefese kaldım resmen. Sasuke'ye yalan söylemek beni benden alırken üstüne abimin benden uzaklaşmasını görmek canımı oldukça sikiyor. Evet, yanlış yok, bildiğiniz psikolojim sikiliyor şu an!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
×ZORAKİ EVLİLİK 《2》×
FanfictionZORAKİ EVLİLİK kitabının ikinci sezonudur... Lütfen önce ilk kitabı okuyun!! [̲̅U][̲̅Y][̲̅A][̲̅R][̲̅I] 𝓨𝓾̈𝓴𝓼𝓮𝓴 𝓭𝓸𝔃𝓪𝓳𝓭𝓪 𝓢𝓐𝓢𝓤𝓝𝓐𝓡𝓤 𝓲𝓬̧𝓮𝓻𝓲𝓻!! ༶•┈┈⛧┈♛ ♛┈⛧┈┈•༶ "Sende en çok sevdiğim ne, biliyor musun?" Bilmem...