Bölüm-11-

130 11 358
                                    


.
.
.

Arabayı evin önüne park ettiğimde birkaç dakika öylece, başımı direksiyona yaslayarak bekledim. Eve girmek ve Naruto'yu görmek istemiyorum. Aslında onu görmek istemediğimden değil...

Sadece benden sakladığı yükünün sebebini başkasından öğrendikten sonra ona kötü davranmaktan korkuyorum. Kızgınım, kırgınım, oldukça öfkeliyim...

Neden bana söylemedi?

Bu soru bütün beynimi yiyip bitiriyor işte. Benim omegam o, biricik eşim... Ben de onun alfasıyım, biricik eşiyim...

Peki benden niye sakladı?

Temari'ye bile söylemişken bana niye anlatmadı?

Benim neyim eksikti?

Anlatsa, bir şeyler söylese ona yardım edebilirdim geç olmadan. Deidara'yı kurtarabilirdik beraber. Omuzlarına binen yükü paylaşabilirdik. Ben onun yükü altındaki kıvranışını izlemek yerine çekip kurtarabilirdim.

Tek başına yaşamak zorunda değildi. Ben vardım; eşi, çocuklarının babası...

Telefonum çalıyor. Naruto'dur.

Başımı direksiyondan çekmeden yan çevirip vitesin yanından aldığım titreyen telefonun ekranına baktım. Tahmin ettiğim gibiydi. Naruto arıyordu. Yarım saat önce de aramıştı, bir saat önce de. Her seferinde toplantıda ve meşgul olduğumu söyleyip kısa kesmiştim.

Bu sefer ise açmak yerine direkt meşgule attım. Nasıl olsa evin önündeyim, açmasam da olur.

Arabadan inip kilitledikten sonra evin kapısına gittim. Birkaç defa soğuk havadan derince soluklandım. Sinirimi yatıştırmalıyım, çünkü Naruto'yu kırabilecek hiçbir şey demek istemiyorum.

Anahtarımla kapıyı açıp içeriye girdim. Arkamdan kapıyı kapattığım sırada Naruto girdi görüş alanıma. Yüzünde nedense endişeli bir ifade vardı, biraz da meraklı.

"Sasuke..."

Bir şey dememeyi tercih ederek montumu çıkardım ve askıya astım. Bu sırada Naruto yanıma geldi.

"Hoşgeldin..."

Seni çok hoş buluyorum, çok seviyorum..ama bugün olmaz Naruto... Kırgınım... Sinirliyim... Patlamış ama tekrar patlayabilecek durumda olan bir bombayım... Bugün herkesi patlattım, seni de bu listeye dahil etmek istemiyorum güneşim...

Ona tekrar cevap vermeyip bakışlarımı merdivenlere çevirdim. Konuşmayacağımı fark etmiş olacak ki o da cevap bekleyen bakışlarını kaçırdı.

"Geç kaldın?..."

Ağzının içine doğru mırıldandığında güçlükle anlayabildim dediğini. Evet, geç kaldım. Bundan üç saat önce evde olmam gerekiyordu.

"Toplantı vardı."

Toplantı çok da uzun değildi, normal çıkış saatimde bitiyordu. Yarın yapmam gereken işleri de bugünden yaptığım için böyle oldu. Eve gelmemek için bir nevi kendime iş çıkardım.

"Aç mısın?"

"Hayır, duşa gireceğim."

Düz bir ses tonu kullandığımda belli belirsiz mırıldanarak onayladı. Yüzüne kısa bir bakış attım. İfadesini göremiyordum. Sarı tutamları gizliyordu.

İçimdeki dürtü o tutamları çekip yüzüne bakmamı fısıldasa da onu dinlemeden hızlı adımlarla yukarıya çıktım.

Kızgınım, gerçekten ona çok kızgınım. Benden bir şeyleri saklamasını geçtim, kendini ve üçüzleri tehlikeye attı. O Sasori denen herif onlara zarar verebilirdi ve ben bunu fark edemezdim. Şüphelenmezdim.

×ZORAKİ EVLİLİK 《2》×Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin