37

102 12 7
                                    

Üçlünün eve yolculuğu sessiz geçiyordu. Zaten Emma yolculuğun çoğunu, uçağın koltuklarında uyuyarak geçirmişti. Şuanda saat gece yarısıydı ve Emma ve Sam, koltuklarda uzanmış yatıyorlar; Bucky de bir kasanın üzerinde oturuyordu.

Emma uyuyordu ama Sam uyanıktı. Bucky'nin boş boş yeri izlediğini fark edince ona seslendi.

"İyi misin?"

Bucky ona bakmadan konuştu.

"Kalkanı alalım Sam. Kalkanı alıp bu işi biz yapalım."

"Adama öylece saldırıp, onu dövüp kalkanı alamayız. Geçen sefer çaldığımızda olanları hatırlıyor musun? "

"Belki."

"Unuttuysan hatırlatayım. Sharon devlet düşmanı ilan edildi. Steve'le iki yıl boyunca kaçtık. Seni bilmem ama ben hayatımın kalanını çılgınca yaşamak istemiyorum. Süper Askerler'den dayağı yedik, elimizde hiçbir şey yok."

"Tamamen doğru değil."

Bucky, oturduğu kasadan kalktı ve Sam'in yanındaki bir koltuğa oturdu.

"Görüşmeniz gereken biri var."

__________________________

Birkaç saat sonra üçlü, Maryland eyaletine iniş yaptılar. Bucky; Sam ve Emma'nın biriyle tanışmasını istiyordu ama ikisinin de bu kişinin kim olduğundan haberi yoktu.

Eski ama huzurlu bir mahalleye gelmişlerdi, en azından dışarıdan öyle gözüküyordu. Sokağın yanındaki kaldırımda oturan iki tane çocuktan biri, Sam'i görünce ona doğru seslendi.

"Hey, Siyah Falcon! Ne haber?"

"Sadece Falcon, ufaklık."

Diye cevap verdi Sam.

"Hayır, hayır. Babam bana Siyah Falcon dedi."

Bucky ve Emma yürümeye devam ederken Sam, çocuğun yanına gelince durdu.

"Siyahi ve Falcon olduğum için mi?"

"Teknik olarak evet."

"Sen de Siyah Çocuk musun?"

Çocuğun yanındaki arkadaşı gülmeye başlayınca çocuk göz devirdi. Daha sonra Sam da gülerek Bucky ve Emma'nın yanına koştu. Üçü de bir evin merdivenlerine tırmandılar. Ardından Bucky kapıyı çaldı. Birkaç saniye sonra kapıyı genç, siyahi bir çocuk açtı.

"Isaiah'ı görmeye geldik."

Dedi Bucky, çocuğa.

"Burada Isaiah diye biri yok."

Bucky iç çekip tekrar konuştu.

"Bak, biz sadece konuşmak istiyoruz."

"Dediğimi duymadın herhalde. Eve girmiyorsunuz. Gidebilirsiniz."

"Ona 'Goyang'daki bardaki adam geldi' de. O anlayacaktır."

"Tamam, bekleyin."

Daha sonra çocuk kapıyı kapatıp içeriye doğru yürüdü. Üçlü, birkaç saniye bekledikten sonra Sam konuştu.

"İyi çocuk. Adamı nereden tanıyorsun?"

"Tanırdım. Kore savaşı sırasında bir çatışmaya girmiştik."

Biraz sonra az önce kapıya cevap veren çocuk geri gelip kapıyı tamamen açtı ve üçlüyü içeriye aldı.

"Şansınız yaver gitti. Kendi gözüyle görmek istedi."

İçeri girdiklerinde; saçları beyazlamış, yaşlı bir siyahi adamla karşılaştılar. Emma ve Sam daha arkada beklerken Bucky konuşmaya başladı.

Anti-Hero // Steve Rogers SisterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin