RONA

7 . bölüm:Asıl Gerçekler

RONA

Gelmemişti , gelmiyordu . O günden sonra geçen zamanda hiç bir şekilde ne arayıp ne sormuştu. Eve de gelmemişti. Tamı tamına 10 gün geçmişti. O gittikten sonra Orhan'ı çağırmıştım , onunla biraz konuşup dertleşmiştik. Orhan benim için çok değerliydi. O gün beni Aram' ın elinden kurtardıktan sonra bir kaç kere daha karşılaşmıştık. Hatta beni takip ettiğini vs düşünmüştüm ama öyle değildi . Ya da öyleydi bilemeyiz ,Orhan bu konu hakkında bir şey demiyordu. O benim için bir arkadaş , bir abi ,bir sırdaş olmuştu. Orhan çok gelmezdi Mardin'e nedeni ise sürgündü . Orhan Mardin'den sürgün edilmişti.

YAZAR'DAN

Genç adam yine adamlarını toplamış ona zararı olanları öldürmesi için kendine ait olan o depoya gidiyordu. Mardin'de adı deliye çıkmıştı. Önüne geleni öldürüyordu hatta sakın ha Orhan Ağa'ya bulaşmayın derlerdi onun için . Ama abartıyorlardı, sadece ona , ailesine ve sevdiklerine zarar verenleri, bir yanlışı dokunanları öldürüyordu ya da ölmekten beter ediyor onlara ağır işkence ediyordu. Bu işkence hem fiziksel, hem psikolojik oluyordu. Bugün ise canından çok sevdiği tek kardeşi olan Hevin' e takıntılı olan o pisliği öldürmeye gidiyordu . Öldüreceği adamın ismi Burak'tı. Orhan depoya varınca adamlarına işaret vererek adamı getirmelerini istemişti . Adamı getirdiklerinde ona türlü türlü işkenceler ederek en son onu hadım ederek adamı bir çöpmüş gibi sokağa atmıştı.

( Burada aslında detaya girmek istedim ama sonra vazgeçtim yoksa aklımda türlü türlü işkenceler var. Bir de midem almıyor ya !Hahahaha)

Bunu öğrenen aşiret ağaları Orhan'a sürgün cezası vermişlerdi çünkü çoğunun ailesinden en az bir ferdi ya öldürmüş yada işkence ederek sokağa atmıştı buna son vermek adına iki yılda bir hariç ,yaklaşık 10 sene boyunca gelmesine izin verilmemişti. Bunu duyan Orhan çıldırsa da Mardin'den temelli ayrılmamak için razı gelmişti. En son hadım ettiği kişi de çok büyük bir aşiret olan Bozanların tek varisi olan Burak Bozanlardı.

Rona

Odanın kapısı bugün onuncu kez çalındığında yine Serger'in annesi olduğunu biliyordum . Kadın merak ediyordu normal olarak bende bilmiyordum ki nerede olduğunu , bundan dolayı cevap veremiyordum. Kapı yeniden açılınca tam da tahmin ettiğin gibi Serger'in annesi Dildar Hanım gelmişti.

" Kızım , Serger'den haberin var mıdır?"

" Yoktur Dildar Hanım , önceden de dediğim gibi Serger düğün gecesi nereye gideceğini söylemeden gitti . "

" Neden gitti kızım peki ?" Sıkın bir ifadeyle yeniden sözlerimi tekrarladım .

" Bakın Dildar Hanım , Serger'le kavga ettik ve Serger sinirlenip çıktı gitti. " Bu sözlerimi en az yüz kere tekrarlamıştım ama yine de gelip bana aynı sözleri tekrarlıyordu . Sıkılmıştım ve sinirlenmiştim. Dildar Hanım odadan çıkınca , Orhan'ı aramaya karar verdim . Çünkü bir tek o beni anlayabiliyordu.

" Alo Orhan."

" Alo güzelim , noldu bu aralar beni çok arar oldun canın mı sıkılıyor yoksa hım ?"