Kahve Falı

6.Perde

   Ben kısa bir süre şok yaşarken yanaklarımdan bir ıslaklık hissettim. Gözümden yaş düştüğünün daha yeni farkına varmıştım. Deniz bana doğru yavaş adımlarla yürüyüp yanıma geldi sarılmak istedi ama izin vermedim. O katildi katil belkide benim yüzümden katil olmuştu.

"Şş ağlama hadi gel konuşalım biraz"

Bir katille şuan aynı evdeydim ve benle oturup konuşmak mı istiyordu. Tamam Kumsal kendine gel senin yüzünden oldu.

"Burası böyle dururken mi konuşacaksınız " ayazın bu söylediğini duyunca tekrardan yere baktım kan golüydü resmen. Sametin gözleri açık ağzından ve burnundan kan geliyor bir yandan da denizin vurduğu yer kanıyordu. Şu ana kadar ölmese bile kan kaybından net ölmüştü.

"Biz kumsalla yerleri temizleriz, emir ve Nisa sizde silahta ve etrafta parmak izi bırakmayın, izel ve ayaz sizde cesedi alın arabanın bagajina koyun ormana götürüp gömelim. "

Deniz nasıl bu kadar profesyonel konuşuyordu anlam veremiyorum. Sanki önceden de böyle bir suç işlemiş gibiydi.

Ben aklımdaki onlarca düşünceyle kendi kendime soru sorarken izel ve ayaz cesedi kaldırdı. Ayaz kafasından izel ise ayaklarından tutuyordu. Izelin eli ve ayağı titriyordu. Buda korktuğunu belli ediyordu. Onlar cesedi  götürmüşlerdi. Deniz ise kolumdan tutup odaları gezdirmeye başladı ne arıyordu bu çocuk. Tabi ya temizlemek için bir malzeme yok. Bir odaya daha girdik ve deniz eline lob,bez ve vilada aldı bende tam sabun alacakken

"Bizi yakalattırmak mı istiyorsun evin hiç bir yeri sabun kokmuyor tek orası kokarsa şüphelenirler "

Bunu diyisiyle daha da şaşırmıştım. Bu çocuk bunlari nerden biliyordu. Sadece kafamı sallamakla yetindim.

Cesedin olduğu yere geri gittik ve Deniz ilk viladayla çok olan kanları aldı. Ben ise lob la arkasından geçiyordum. Sadece suyla siliyorduk. Fayanslarin arasında kan kalmıştı.

"Ben bunları yıkayacağım sende suraları iyi sil " diyerek fayanslarin arasını gösterdi ve Deniz gitti. Yanımda nisa ve emir de vardı. Nisa duvarları siliyor emir ise silahı temizliyordu. Bende vakit kaybetmeden yerleri silmeye başladım.

Bezi elimde öyle sıkı tutup siliyordum yere öyle bastırıp siliyordum ki benim elim acımıştı ama o lekeler çıkmamıştı. Hala uğraşıyordum belki bi umut vardır diye ama olmuyordu. Yere çöküp birde o sinirle o korkuyla ağlamaya başladım.

Bizimkiler denize haber vermiş olacak ki Deniz geldi yanıma çöktü ve konuşmaya başladı.

"Noldu "

"Şu lekeler çıkmıyor işte olmuyor yapamıyorum."

Deniz lekelere baktı. Eliyle fayansın arasındaki kanlara dokundu. Sonra tekrar konuşmaya başladı.

"Buraya boya lazım biz beyaz bi boya alıp gelelim sizde kapıları felan kilitleyin perdeleri kapatın biz geldiğimizde sizi ararız "

Deniz kolumdan tutup yürütmeye başladı. Arabaya götürdü ve bindirdi.
Arabayı hızla çalıştırıp sürmeye başladı. Dağlık bi alandaydık o yüzden bi yarım veya bir saatte anca gideceğimizi düşünüyordum.

Yaklaşık 15 dk yol gittikten sonra karşımızda polisleri gördüm ve denize baktım.

"Korkma bir şey olmayacak"

Dedi Ve sonra bir şeyi hatırlamış gibi aniden bana döndü ve kısık sesle

"Bagajda ceset var"

Korkuyla ona baktım. Oda korkmusa benziyordu. Polise el kaldırınca polisin sağ çek diye kol yaptığını göre biliyordum.