Şaka gibi ama final bölümünü yazıyorum. En sonda söylemek istediğim şeyleri söyleyeceğim. Sizden tek ricam son bölüm olduğu için satır aralarında bol bol yorum yapmanızı rica ediyorum.
Güneşimi kaybettim, gözlerini görmem gerek...
Yaşamaya dönmem için hasretini silmem gerek...
Mithat Körler
İnsanların hayatında pek çok gidişler ve gelişler olurdu. Kimi zaman bir ölüm, kimi zaman bir doğumdu bunlar. Peki bunlar insana acı mı yaşatırdı sevinç mi? Benim hayatımda da pek çok gelişler oldu. Kimi zaman üvey kardeşim, kimi zaman ise arkadaşlarımdı bunlar. Ama gelişler olduğu gibi gidişler de oluyordu.
O giden kim olursa olsun değişmeyecek tek bir şey vardı. O da yaşanacak acı... Kim ölürse ölsün mutlaka bir acı yaşanacaktı. Ve bu hayatta pek çok şey kaybettim ben. Kimi zaman bir duygu, kimi zaman bir kişi oldu bu. Ama her kaybedişimde değişmeyen tek bir şey vardı. Hislerim...
Ve şimdi geride bıraktığım bir ailem olacak. O yolda beni ne bekleyecek bilmiyorum. Ne aldım ben bu kasabadan, ne verdim, nereye gidiyorum, nasıl olucak hiç bir şey bilmiyorum. Bildiğim bir şey varsa bu dünya ana vatan değil. Hepimiz birer yolcuyuz. Ve zamanımız gelince o durakta ineceğiz...
{Tayin Meselesi}
Kenan'ın doğum gününü kutlamışlardı. Üçlü oldukça mutluydu, bütün dert ve tasalarını unutmuş gibiydiler... Ta ki o aramaya kadar.
Sena'nın telefonu çaldı. Arayanın kim olduğunu bilmiyordu. Telefonu açtı ve başka bir odaya doğru ilerledi.
-Sena Kaya siz misiniz?
-Evet benim, bir sorun mu vardı?
-Sena Hanım, İstanbul'a tayininiz çıkmış. Haber vermek için aradım.
Sena'nın yüzünde şaşkın bir ifade vardı.
-Teşekkür ederim, iyi akşamlar.
-İyi akşamlar...
Telefonu kapattıktan sonra mutsuz bir şekilde tekrar içeri girdi. 25 yıl sonra bulduğu ailesini tekrar kaybetmeyi göze alamazdı.
İçeri girdiğinde herkes ona garip bakıyordu. Sebebi ise Sena'nın yüzündeki hüzünlü ifadeydi.
Kenan dayanamayıp sordu.
-Sena, iyi misin?
-Yok, iyiyim ben.
Dedi. Sesindeki inandırıcılığa herkes kanmıştı. Sena tekrardan bir şey yokmuş gibi devam etti. İçini yiyip bitiren o düşünceyi umursamadan...
***************
Kutlama böylece bitmişti. Ailesinin yanındayken unutmuştu tüm her şeyi. Son misafirleri de gönderdikten sonra rahat bir nefes almışlardı.
{"Ameliyat olursa...''}
Sabah~
Sena yataktan kalktı ve salona doğru geçti. Neredeyse herkes orada oturuyor, ve mutlulukla konuşuyorlardı.
Kenan Sena'yı fark etti ve yanlarına gelmesi için işaret etti.
-Abi hayırdır sabah sabah, ne oluyor?
-Veysel'im ameliyat olursa yürüyebilirmiş!
Dedi Döndü. Çok mutluydu, kim mutlu olmazdı ki?
Cemile'nin ise yüzü asıktı. Belli ki ameliyat olmasını istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zamansız Gidişler | Tamamlandı
Fanfic"İnsan bunca yaşanmışlığı bir kitaba nasıl sığdırabilir ki?"