31

4.5K 240 55
                                    

Not: 32.bölüm varrr kimse fark etmemiş

Yorucu bir günün ardında artık Kaan'ın gitme vakti gelmişti. Onu havaallanına kadar götürmeme zorda olsa izin vermişti. Onun gitmesini aslında pek istemiyordum günlerce onla eğlenmiştim. Ama şimdiden o günleri özlemiştim

Sanki içimde tuhaf bir his vardı çok kötü şeyler olucağına dair. Ama bence bu Kaan'ın gidişiydi gibi hissediyordum. Bir taksi bulmak için saatlerce sağda solda geziyorduk

Nedense kimse havallanına gitmek istemiyordu. Uzak olduğu için olabilirdi. Ama parasını biz vermiyor muyuz aaaa????

"Ne düşünüyorsun bu kadar derin?"

Kaan'ın bu sorusuyla kendime gelmiştim.

"Yav neden kimse gitmek istemiyor oraya uzaksa uzak parasını biz veriyoruz ancak cebimiz patlar, yanlış mı?"

Küçük ama içimi mutluluk ile kaplayan bir tebbesüm ile baktı bana. Ve kafası doğru anlamında salladı ve önüne döndü. Hala yürüyorduk.

"Beni sevmeyi ne zaman bırakacaksın. Yani bana bir şey olsa beni ne zaman unutur ve içindeki hisleri sonlandırırsın?"

Biranda kaşlarım çattı

"Neden böyle düşünüyorsun, sana bir şey olmaz bence ama olursa hislerim asla sona ermez, belki bir gün sevgi bir gün nefret bir gün suçluluk, yada bir gün intikam ama asla sana karşı hissizlik olmaz içimde."

Kafasını saklamakla yetindi. Ve kolunu omzuma attı. Ve biraz sonra parmağı ile bir yeri işaret etti.

"Bak oradan bir taksi geliyor gel gidelim soralım bir gidiyor mu?"

Kolunu omzumdan aldı ve elimi tuttu.

Kimin kocasıı buu bu benim kocam a-

Iyk sesin iğrenç sus bi 50 yaşında tiktok paylaşan teyze gibi °•°

Kendi kendime göz devirdim. Taksi trafikten gidememişti kimse içinde görünmüyor dü sürücüsüz taksi mıı?

Kaan kapıyı açtı ilk ben sonra o bindi. Havaalanına gidiyorumu dedi.

Bir robat sesi evet dedi ve havaalanına gitmeye başladık. Teknolojiye bak be Kaan elini dizime koydu ve elimi tuttu. Ben o sırada kızarmıştım

Sen bozuksun niye öpüşürken kızarmadın bozuk patates hahahahahah

Sg iç ses, sanane istediğim yerde kızarırım hahahhaymış götüne sok hahah yı.

*****

Havaalına gelmiştik. Ve içimdeki his git gide büyüyordu. Üfff gerimi gitsek acaba. Derin bir nefes alıp verdim. Ve arabadan indik etraf garip bir sessizdi.

Ama bu huzur bozucu bir sessizlikti. Etrafta insanlar çok fazla vardı. Ama çok sesizlik vardı

Tam o sırada içeriye siyah bir Lamborghini girdi. Bu nedense Kaan'ın dikkatini çekmişti

"Güzelim hadi artık sen git, çok geç olmadan" dedi

Hayır anlamında başını salladım

"Uçağa binesa kadar burdayım"

Tam itiraz edecekken ona sus işareti yaptım. Ve beraber uçağa doğru gitmeye başladık. Kaan sık sık arkasını kontrol ediyordu.

O sırada bir çığlık sesi geldi. Kulaklarım yankıldandı. Arkamı döndüğümde bir kadının karnına bağlı bir bomba ile etrafında döndüğünü gördüm.

Herkes sağa sola kaçıyordu. O sırada Kaan elimi bırakıp silahını kavradı. Kadına teslim ol diye bağırdı. Kadın ilk başta düğmeyi bıraktı etraf polisler ve güvenliklerle dolmuştu. Kaan kadına çok yaklaştı.

Arkasına dönüp bana baktı ve güldü. Tam önüne dönecekken kadın düğmeye bastı. Ve sessizlik. Dünya benim için durmuştu. Kaan canlı bombanın yanında patlamıştı.

Kaan diye bağırıp koşmaya başladım ama beni tutan güvenlik memurları ilerlememe izin vermiyordu. Kendimi yırttım. Tozdan başka bir şey yoktu. Sadece toz vardı.

*****

Çökmüş ağlıyordum. Kaç saat geçtiğini bilmiyordum saatler geçmiyordu. Dünya Kaan için durmuştu. Ve ben sadece ona bakabiliyordum

Toz uçup gidince gördüm vücut parçalarını gördüm. Ağlamam şiddetlenirken, biri elini omzuma attı. Yüzüne baktım göremedim yüzünü.

Biraz zaman geçince Mert'in yüzü olduğu fark ettim ve ağlamama devam ettim. Daha annemgil ile tanışmamıştı. Ben onun annesini sadece cenazede görücektim

--Son--

Bu bölümü 500 kişi okudu ve biraz düşününce bu bölümü final yapmak istemedim ve 32.bölüm varr ❤️

BİNBAŞI // TEXTİNG Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin