-Artık tutuklandı,rahat ola bilirsin,-dedi Berk sessizce oturmuş Nazlıya doğru.
Nazlı başını salladı aynı sakinlikle.
-Sevindim,-dedi,yutkundu.
Berk Nazlının yüzündeki sakinliği fark etti.
-O senin babandı Nazlı,yalan söylemene gerek yok.
-Yalan değil ki Berk,hem o benim üvey babam,hem de bir çok insana zarar veren biri.
-Yine de yıllardır seninleydi,haklı mıyım?
Nazlı başını kaldırıp,Berkin yüzünü incelemeye başladı.
Bu çocuk sanki hazır gibiydi.
Her an onu korumaya,onu kollamaya.
-Yıllardır benimleydi,evet haklısın.
Araya bir sessizlik çöktü.
Nazlı ağlamak istiyordu,ama bir yabancı yanındayken bunu yapamazdı.
Kendini böyle gösteremezdi Berk-e.
-O zaman bu günden hayatın yeni bir yelkenle,yeni bir gemiyle başka bir adaya açılsın Nazlı,bunu kendin istemelisin.
Yeni bir yelken..yeni bir gemi..yeni bir ada..
-Ya yolu bilmiyorsam Berk?
-Allah sana yardım eder.Seni biriyle buluşturur belki.O birisi,-derken sustu Berk.
Kendisini o birisi olarak tanımlamıştı.
-O birisi sen olur musun?,-sordu Nazlı,sanki Berkin içinden geçenleri tahmin ederek.
Berk gülümsedi.
-Allah isterse,elbette olurum.Çok sevinirim.
-Ben de,-dedi Nazlı.
Ve o anda Berk hiç tahmin etmediği bir haraketiyle karşılaştı Nazlının.
Ona ssarılmış bu kız,geçmişten,eski gemisinden çıkmış,yeni adaya doğru gidiyordu.
Hem de onunla birlikte..
*Arkadaşımın ricasıyla yazılmıştır.
Teşekkürler.