Bölüm 1- Tuhaf Başlangıç

58 9 10
                                    

Her günkü gibi sabah saat 6'da o lanet alarm çalmıştı. Biraz daha uyusam ne olurdu ki? Neden okul bu kadar erken başlamak zorundaydı? Aklımdaki bu sorularla birlikte o sıcacık yataktan kalkıp hazırlanmaya koyuldum. Her zamanki rutin işler işte. Hazırlıklarım bitti ve ilk iş Buğraya mesaj attım. Okula birlikte yürüyorduk. Evlerimiz birbirine yakındı ve okula 15 dakika uzaklıktaydı. Aşağı indim ve Buğrayı kapının önünde duvara yaslanmış telefona bakar bir şekilde buldum. 
"Hey, Buğra!"

Dönüp bana baktı.

"Pardon telefona dalmışım."
           Daha sonra birlikte sohbet ederek okula doğru yürümeye başladık. Biraz yürüdükten sonra bir gariplik fark ettim. Okula yürüyen hiç kimse yoktu. Telefonumu açıp saate baktım, her zamanki saatlerdi. Kafam karışmış bir şekilde Buğra'ya baktım.
"Bir şey mi oldu?", dedi.

"Kanka, fark etmedin mi niye hiç kimse okula gitmiyor?", dedim.

Biraz düşünceli bir şekilde bana baktı. Daha sonra telefonunu açıp haberlere baktı. Saniyeler sonra dönüp bana bıkkın bir ifadeyle baktı. 
"Efe, bugün cumartesi."
Bir kaç saniye boş boş bakakaldım. Birkaç saniye sonra kendime geldim. Telefonu açıp tarihe baktım. Gerçekten de bugün günlerden cumartesiydi. Fakat ben bugünün perşembe olduğundan emindim. 
"Buğra, Bugünün perşembe olması lazım değil mi? Ben dünün çarşamba olduğundan eminim."

Onaylar ifadeyle başını salladı.

"Neyse gel bir okula uğrayalım, belki bizim gibi bugünü perşembe sanıp okula gelenler vardır. Hem en kötü etüt yaparız.", dedi.
       Kabul ettim ve okula geldik ama etrafta kimsecikler yoktu. Sınıfa çıkıp etüt yapmaya karar verdik ve sınıfa çıkınca Tuba ve Kardelen'i gördük. Hemen yanlarına gittik ve aynı şeyi yaşadığımızı öğrendik. 
"İyi de bu neden bize oldu ki? Baksanıza başka hiç kimse okula gelmemiş.", dedim.
      Düşünceli bir şekilde "Bilmiyorum.", dedi Kardelen.
Tuba ise "Ben okula gelirken sürekli biri beni izliyormuş gibi hissettim. Sürekli etrafımı kontrol ederek okula geldim.", dedi.

"Evet, bende de aynısı oldu.", dedim.

Biraz sessizlikten sonra etüt yapmaya karar verdik. Çünkü yarın her zamanki hafta sonu sınavlarından vardı. 
10 dakika sonra Buğra "Aman be! Şu matematik kadar nefret ettiğim bir şey yok şu Dünya'da" , dedi. Kardelen ve Tuba da Buğra'ya katıldı. Aslında benim matematiğim çok iyiydi. Sayısal zekam baskındı. Ama bu yaşadığımız olaylardan sonra bir türlü aklımı derse veremiyordum. Bu nedenle ben de onlara katıldığım zaman baya şaşırdılar. 
Kardelen "Sanırım kıyamet kopacak, Efe ilk kez matematik yapamadı." dedi.

Üçü de bana bakıyordu. Sanırım bi açıklama yapmalıydım.

"Tamam tamam. Bakın, uyanıyoruz. Hepimiz bugünün perşembe olması gerektiğinden eminiz. Fakat okula gelirken bugünün cumartesi olduğunu öğreniyoruz. Sizce bu durumda odağımı matematiğe verebilir miyim?" , dedim

Buğra "Şimdi biraz daha beyninizi yakmak istemem ama bugün cumartesi ise biz şuan hangi cumartesideyiz? önümüzdeki cumartesi mi yoksa geçmişte yaşanan cumartesi mi?"

Üçümüz de Buğra'ya onu öldürecek gibi bakıyorduk. 

"Peki, bence de bu durumda bunu düşünmemem lazımdı.", dedi Buğra.

Hepimiz bakışlarımızı Buğra'dan çektik. Tam derse odaklanmıştık ki zemin kattan çok büyük bir gürültü geldi...

DEVAM EDECEK

Normal Dünyadaki Anormal HayatlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin