Alt kattan gelen gürültüyle hepimiz irkildik. Çünkü bu gürültü normal değildi. Çok şiddetliydi. Ayrıca okulda bizden başka kimse olmadığını düşünüyorduk.
"O NEYDİ!" , dedi Kardelen.
Gürültü tekrar geldi.
Sonra tekrar.
"Sanki gittikçe daha şiddetli bir ses çıkıy- BİR DAKİKA SES GİTTİKÇE BİZE YAKLAŞIYOR." , dedim korkuyla.
Buğra "HEMEN BENİ TAKİP EDİN!" , dedi.Buğrayı takip ettik. Bizi en üst kata götürüyordu. Çıktık ve bilgisayar odasına girdik.
"Burada saklanacak çok yer var." , dedi Buğra. Arkada bir tane kapı vardı ama kilitliydi. Buğra bize dönüp kapıyı kırmak için açıldığı sırada Kardelen Buğra'nın omuzuna dokunup ona elindeki anahtarı gösterdi.
"Ah, tamam bu da mantıklı." dedi Buğra. Kapıyı açtık içeri girdik ve kilitledik.
Ardından Tuba: "Neden bu kadar endişe yaptınız ki belki de sadece okuldaki tadilat işlerini yapıyorlardır." , dedi.
"Sence bir tadilat işinde bu kadar ses çıkar mı Tuba? Ayrıca okulda ve dışarıda kimse yoktu hatırlasana bu bir tesadüf değil, her an her şey olabilir hazırlıklı olmalıyız." , dedi Kardelen.
"Siz hazırlıklı demişken burada bir sopa ve alet çantası var. Buradaki çivileri alıp bu sopaya çakıp bunu çivili sopa yaparsak işimize yarar mı?", dedi Buğra.
"Aslında çok mantıklı. Herkes buradan kendini savunacak bir şey bulsun. Ne ile karşılaşacağımızı bilmiyoruz. Ayrıca Buğra sen çivili sopayı al. Çünkü senin tecrüben bizden fazla. Dövüş sanatı eğitimi almıştın." dedim.
Buğra onaylar şekilde kafasını salladı ve sopaya çivileri çakmaya başladı.
Kardelen ve Tuba ise kendilerine bıçak aldılar. Bıçaklar uzundu. Ben ise yerdeki levyeyi aldım.
Sesler gittikçe yaklaşıyordu ve okul sallanıyordu. Kalbim gittikçe hızlanıyor içimdeki korkuyu kimseye belli ettirmemeye çalışıyordum.En sonunda sesler bilgisayar odasının kapısının önüne geldi ve kesildi. Hepimiz heyecanla bekliyorduk. Aniden çok büyük bir ses oldu. Kapı kırılmıştı. O şey her neyse bize ulaşması için sadece bir kapı kalmıştı. En önde Buğra olduğu için bize kapının önünden çekilmemizi söyledi.
Bir anlığına bir sessizlik oldu...
Aniden kapı fırladı ve kapının karşısındaki duvara yapıştı. Hepimiz tetikte bekliyorduk. Aynı zamanda çok korkuyorduk. Ardından içeriye o atladı.
Neredeyse 3 metre uzunluğunda iki ayak üzerinde yürüyen bir kurt benzeri yaratıktı. İçeriye atladığı an Buğra kafasına sopayla vurdu. Yaratık bir anlığına sersemledi ama çabucak toparlandı ve Buğra'nın üzerine doğru atlamaya çalıştı. Buğra önünden çekildiği an ben levyeyle kafasına vurdum. Levye kafasına saplandı. Ardından Tuba ve Kardelen yaratığı bıçaklamaya başladılar. Tam bitti sandığımız an yaratık kollarıyla hepimizi itti.
Ben , Kardelen ve Tuba duvara çarpmıştık. O anki ağrıdan hiç bir şey düşünemiyordum. Yaratık üzerime geliyordu. Birden Buğra önüme geçti ve yaratığın kafasına defalarca vurdu. Fakat yaratık onu yakaladı. En son hatırladığım şey bunlardı..
Uyandığımda büyük bir sessizlik vardı. Kendime gelmem dakikalarımı aldı. Olayları hatırlayınca aniden ayağı kalktım ve etrafa baktım. Tuba ve Kardelen önümdeydi. En son çarptıkları yerde. Hemen onları uyandırdım. Daha sonra Buğra'yı gördüm. Yanında kan birikintisi oluşmuştu.
"Aman Tanrım! Buğra beni duyuyor musun?", dedim.
"KIZLAR HEMEN AMBULANSI ARAYIN!"Kardelen ambulansı aradı. Ben ve Tuba ise Buğranın yanındaydık. Daha sonra onu fark ettim. Bu kanlar Buğra ısırıldığı için olmuştu. Elimi yarasına koydum ve ambulans gelene kadar orada tuttum.
DEVAM EDECEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Normal Dünyadaki Anormal Hayatlar
WerewolfHer Normal İnsanlar Gibi Okula Gidip Gelen Dörtlü Arkadaş Grubunun Başına Gelen Anormal Olaylar