14. Bölüm

93 11 16
                                    

Jisoo, turnuvanın yapılacağı havuz kompleksine geldiğinde, kalbinin sıkıştığını hissetti. Omuzlarındaki gerginliği azaltmak için esneme hareketlerine başladı. Derin nefesler alarak kendini sakinleştirmeye çalıştı. Turnuvanın başlamasına dakikalar kala, aynada kendisine baktı ve ellerindeki hafif titremeyi hissetti. Hastalığı ne kadar gizlemeye çalışsa da, bedeninin verdiği sinyalleri durduramıyordu.

Havuzun yanına geldiğinde, seyircilerden gelen gürültü ve alkışlar arasında kendini daha da gergin hissetti. Tribünlere hızlı bir bakış attı, gözleri Taehyung'u aradı. Ona gelmemesini söylemişti, ama kalbinde bir yerlerde onun orada olmasını istiyordu. Taehyung'u göremeyince bir an için hayal kırıklığı yaşadı.

Tam yüzme gözlüğünü takmak üzereyken, kalabalık arasından bir hareketlilik fark etti. Taehyung, büyük bir pankart açmış, üzerinde "Sana inanıyorum Jisoo! Sen bir şampiyonsun!" yazıyordu. Taehyung'un yüzünde kocaman bir gülümseme ve gözlerinde sevgi vardı. Jisoo'nun gözleri doldu, kalbinde tarifsiz bir sıcaklık hissetti.

Yarışın başlamasına çok az bir süre kala, gözlüğünü bırakıp tümsekten aşağı indi. Mermerin soğuğunu hissederek çıplak ayaklarıyla ve gözlerindeki mutlulukla hızla Taehyung'a doğru koştu. Bunu gören Taehyung da ona doğru ilerledi. Ona kavuşmanın büyük arzısuyla. Kalabalığı yararak ona ulaştı ve sıkıca sarıldı.

"Taehyung, buraya geldin!" dedi, sesi titreyerek.

"Seni desteklemek için her zaman burada olacağım. " dedi onun gözlerine derin bir sevgiyle bakarak. "Sana gelmememi söyleyebilirsin ama kalbim hep seninle, Jisoo."

Jisoo, gözlerinden akan yaşları silmeye çalışarak, "Teşekkür ederim, Taehyung. Bu, benim için çok önemli. " dedi.

Taehyung, Jisoo'nun titreyen ellerini sıkıca tutarak, " Ne olursa olsun, seni destekleyeceğim." dedi.

Jisoo, derin bir nefes aldı ve Taehyung'un sözleriyle cesaret buldu. "Teşekkür ederim. " dedi ve hızlıca havuza doğru geri döndü.

Hakemin düdüğü çaldı ve yarış başladı. Jisoo, suya dalarken tüm gücünü ve yeteneğini kullanarak yüzmeye başladı. Su, bedeninin etrafında bir örtü gibi kapanırken, kulaklarında sadece kendi nefes alış verişini ve suyun hışırdayan sesini duyuyordu. Her kulaçta, kaslarının gerginliği ve suyun serinliği, onun azmini daha da güçlendiriyordu. Gözleri ileriye, bitiş çizgisine kilitlenmişti. Her nefes alışında, hastalığının körelttiği kas eksikliğini umursamadan azmi artıyordu.

Son turda, tüm rakiplerini geride bırakarak finişe ulaştı. Havuzun kenarına dokunduğunda, seyirciler çılgınca alkışlıyordu. O an, Jisoo'nun kalbi duracakmış gibi atıyordu. Seyircilerin alkışları kulaklarında bir senfoni gibi yankılanırken, zaferin tadı dudaklarına yayıldı. Başarmanın verdiği mutlulukla gözlerini kapattı ve derin bir nefes aldı. Vücudu suyun içinde hafifçe salınırken, gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü. Bu gözyaşları, aylarca süren sıkı antrenmanların, acıların ve umutların bir yansımasıydı.

Hemen ardından kalabalığın içindeki Taehyung'a doğru koştu, kalbi heyecan ve sevinçle doluydu. Taehyung, kollarını açmış, Jisoo'yu bekliyordu. Onun gözlerinde, Jisoo'nun zaferiyle gururlanan bir parıltı vardı.

Tam Taehyung'un kollarına atıldığında, dizindeki ani krampla dizleri üstüne düşmüştü. Gözünün karardığını ve dengesinin bozulduğunu hissederken 'şimdi değil' diyordu içinden. Yavaşça bedenini soğuk mermere dayarken Taehyung, Jisoo'nun bilincini kaybettiğini fark edip onu yakaladı. Kalabalık, aniden sessizliğe büründü ve herkes endişeyle onlara bakıyordu.

"Jisoo, Jisoo! Kendine gel!" diye seslendi, yüzü korkuyla dolmuştu.

Jisoo'nun gözleri hafifçe aralandı ve kısık bir sesle konuştu. "Taehyung, özür dilerim... Sana söylemem gerekirdi." dedi, sesi zayıf ama içtendi.

"Ne söylemen gerekirdi, Jisoo?" dedi Taehyung, gözyaşları yanaklarından süzülürken.

"Ben... ben hasta... ölümcül bir hastalığım var." dedi Jisoo, Taehyung'un gözlerine bakarak. "Sana bunu nasıl söyleyeceğimi bilemedim, üzmek istemedim seni. Yoksa sana ilk tanıştığımız günden beri aşığım Taehyung. "

Taehyung'un kalbi ağır bir darbe almış canı acımıştı. Jisoo'yu bırakmak istemiyordu. "Sorun değil, Jisoo. Seninle birlikteyim, ne olursa olsun. Seni seviyorum ve bırakmayacağım."

Jisoo'nun gözlerinden yaşlar akarken, son bir güçle Taehyung'un elini sıktı. "Teşekkür ederim. " dedi, bilinci yavaşça kaybolurken.

Crush On You - VsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin