11. Bölüm

113 14 32
                                    

Müzik sona erdiğinde, Taehyung hemen harekete geçti. Onun yanına doğru ilerlerken, Jisoo'nun şaşkın bakışlarıyla karşılaştı. "Güzel dans ettin." dedi Taehyung, hafifçe gülümseyerek.

"Teşekkür ederim." dedi Jisoo, büyük bir gülümsemeyle. "Sen de dans edebiliyor musun?"

Taehyung, gülümsemesini genişleterek, "Deneyebilirim." dedi ve Jisoo'nun elini tutarak onu dans pistine çekti. Jisoo ilk başta tereddüt etti, ama Taehyung'un kararlı ve rahat tavrı onu da rahatlattı.

Müzik yeniden başladığında, Taehyung Jisoo'nun etrafında döndü ve onu kendisine doğru çekti. Elleri yavaşça Jisoo'nun beline kaydı, sıcak dokunuşuyla onu daha yakın dans etmeye davet etti. Jisoo, bu beklenmedik temas karşısında hafifçe irkildi, ama Taehyung'un sıcak bakışları onu rahatlattı.

"Gerçekten dans edebiliyorsun, ha?" dedi Jisoo, şaşkınlıkla gülümserken.

Taehyung, Jisoo'yu döndürerek, "Biraz pratiğim var." dedi. "Ama senin kadar iyi değilim tabii ki." Taehyung'un elinde dönerken, Jisoo'nun nefesi kesildi, ama onun ritmine ayak uydurmaktan geri durmadı.

Jisoo, gözlerini Taehyung'un gözlerine dikerek, "Beni şaşırtıyorsun, Taehyung." dedi. "Başka yeteneklerin de var mı?"

Taehyung, göz kırparak, "Birkaç tane daha var, ama hepsini bir gecede göstermem." dedi. "Sürprizleri severim."

Jisoo, hafifçe gülerek, "Demek sürprizleri seversin." dedi.

Taehyung, Jisoo'nun beline daha sıkı sarılarak, onun etrafında döndü. Jisoo'nun vücudu, Taehyung'un hareketlerine uyum sağladı. Her adımda aralarındaki elektriklenme her geçen saniye daha da artıyordu. Jisoo, Taehyung'un yetenekli ve zarif hareketleri karşısında gülümsedi.

"Gerçekten etkileyici." dedi Jisoo, Taehyung'un gözlerine derinlemesine bakarken. Ellerini Taehyung'un omuzlarında gezdirirken, dokunuşlarının sıcaklığını hissetti.

Taehyung, başını hafifçe eğip, "Etkileyici olmak zorundayım, yoksa bu kadar güzel bir partneri dansa nasıl ikna edebilirdim?" dedi, alaycı bir gülümsemeyle.

Jisoo, Taehyung'un bu sözleri karşısında hafifçe kızararak, "Belki de sadece iyi bir dansçı olduğun içindir." dedi. Elleri Taehyung'un sırtında gezinirken, onun yakınlığını daha da hissediyordu.

Taehyung, Jisoo'nun yüzüne yaklaşarak, "Ya da belki de seninle dans etmekten gerçekten keyif aldığım içindir." dedi. Taehyung'un nefesini yüzünde hissediliyordu.

Dans ederlerken, Jisoo bir an için duraksadı ve Taehyung'a baktı. "Yuna burada, biliyorsun değil mi? Ona gitmelisin." dedi.

Taehyung, Jisoo'nun gözlerine bakarak, "Hayır, Jisoo." dedi. "Artık Yuna'dan hoşlanmadığımı fark ettim."

Jisoo, Taehyung'un bu itirafı karşısında hafifçe gülümsedi, ama sonra yüzüne bir gölge düştü. Kendini toparlamaya çalışırken, gözlerinde beliren hüzün Taehyung'un gözünden kaçmadı. Taehyung, onun yüzündeki değişimi fark ederek, ona daha da yaklaştı.

"Gerçekten mi? Bu kadar çabuk vaz mı geçtin?" diye sordu Jisoo, Taehyung'un yüzüne doğru eğilerek. Nefesi Taehyung'un dudaklarına değiyordu.

Taehyung, ciddiyetle, "Evet, gerçekten." dedi. Sonra ekledi, "Ve sen? Bugün Jackson'dan saklanmıyorsun." dedi, Jisoo'nun beline sarılırken.

Jisoo, bu sözler üzerine kahkaha attı. "Jackson'dan kaçmaktan bıktım artık." dedi, gülümseyerek. "Her partide karşıma çıkıyor."

Taehyung, gözlerini Jisoo'nun gözlerine indirdi. "Evet... geçen sefer Jennie'nin partisinde de ondan kaçarken tanışmıştık, hatırladın mı?" dedi ve parmaklarını Jisoo'nun sırtında gezdirdi.

Jisoo, başını sallayarak güldü. "Evet, o geceyi unutmam mümkün değil." dedi, Taehyung'un yüzüne daha da yaklaşarak.

Tam bu sırada, Jennie yanlarına gelip anı bozdu. "Hey, ne yapıyorsunuz siz burada?" dedi, neşeli bir şekilde.

Taehyung ve Jisoo, Jennie'nin bu ani girişine hafifçe gülerek cevap verdiler. "Sadece dans ediyorduk." dedi Taehyung, Jisoo'nun gözlerinden ayrılmadan.

Jennie, gözlerinde bir parıltıyla, "Eh, eğlenmeye devam edin o zaman," dedi ve uzaklaştı. Jisoo'yu Jackson'dan uzak görmek onu keyiflendirmişti.

Jisoo, Jennie'nin uzaklaşmasıyla birlikte Taehyung'a döndü ve ona daha sıkı sarıldı. Taehyung, Jisoo'nun yüzüne bakarak, "Her zaman hizmetindeyim, Jisoo. Jackson'a karşı seninle ittifak kurmak eğlenceli." dedi ve dansa devam ettiler.

Jennie, gözlerinde bir parıltıyla, "Eh, eğlenmeye devam edin o zaman," dedi ve uzaklaştı. Jisoo'yu Jackson'dan uzak görmek onu keyiflendirmişti.

Taehyung, Jisoo'ya dönerek, "Şu kıza iyi ayar oluyorum. " dedi, hafif bir gülümsemeyle.

Jisoo, alaycı bir gülümsemeyle, "Jennie her zaman böyle. Ama seninle dans etmek eğlenceliydi." dedi.

Taehyung, "Sadece eğlenceli mi?" dedi, kaşlarını kaldırarak.

Jisoo, göz kırparak "Belki biraz da etkileyici." dedi.

Taehyung, gülerek, "O zaman sana daha fazla sürprizim var." dedi.

Jisoo, gülümseyerek, "Bekliyorum," dedi. Ancak içinde taşıdığı hastalığın gölgesi, bu mutlu anların üzerinde her zaman vardı. Ama o an için, sadece Taehyung'la olmanın tadını çıkarmak istiyordu.

Tüm gece birlikte deliler gibi dans ettiler. Birbirlerine olan hislerinin ikisi de farkındaydı ancak Jisoo için çok istediği Taehyung bir bencillikten ibaretti. İçindeki şeytan ona Taehyung'u kendisinin yapmasını söylerken vicdanı ona acı çektiriyordu.

Crush On You - VsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin