9. Bölüm

112 13 35
                                    

Ertesi gün, Taehyung sınıfa girdiğinde Jisoo'yu kendisini beklerken buldu. Jisoo'nun yüzünde bir gülümseme vardı ve bu, Taehyung'un içini rahatlatan bir işaretti.

"Taehyung, seninle konuşabilir miyiz?" diye sordu Jisoo, gözlerinde bir ışıltıyla.

"Tabii." dedi Taehyung, merakla onun yanına oturdu.

"Öncelikle, dün için özür dilemek istiyorum," dedi, duruşu ve ses tonuyla dikkat çekici bir şekilde. "Sana karşı biraz haksızlık ettim. Gerçekten önemli bir şey değildi, sadece stresliydim."

Taehyung hafifçe gülümsedi. "Anlıyorum Jisoo, hepimiz bazen stres altında böyle davranabiliyoruz."

Jisoo rahatlamış bir şekilde gülümsedi. "Teşekkür ederim, Taehyung. Bugün ne yapıyorsun? Birlikte takılmak ister misin?"

"Tabii, neden olmasın." dedi Taehyung, gülümseyerek.

Beraber yavaşça kampüste dolanmaya başladılar. Herkesin gözü Jisoo'nun üstündeydi. Taehyung tedirgin olmuştu. "Daha sessiz bir yere mi gitsek?"

Jisoo kıkırdayıp omuz silkti. "Benimle yalnız mı kalmak istiyorsun yoksa?"

"Taehyung'un yüzü biraz kızardı ama kendini toparladı ve gülümseyerek, "Belki de..." dedi. "Sadece daha rahat bir ortamda konuşmak istedim."

Jisoo, Taehyung'un elini tuttu ve onu kampüsün daha sakin bir bölgesine dondurmacıya yönlendirdi.

Dondurmalarını alıp dışarıdaki küçük masalardan birine oturdular. Taehyung, çikolata ve kakao karışımı dondurmasından büyük bir kaşık aldı ve bir anda dondurmanın bir kısmı yüzüne damladı. Jisoo, bu durumu görünce kahkahalarla gülmeye başladı.

"Taehyung, biraz sakar mısın yoksa?" diye şakalaştı Jisoo, gözlerinde muzır bir ışıltı ile.

Taehyung, yüzündeki dondurmayı silerken gülümsedi. "Evet, galiba öyle." dedi. "Ama yardım edebilirsin."

Jisoo, eğlenceli bir şekilde kaşığını bırakıp Taehyung'a doğru eğildi. Elini onun çenesine hafifçe dokundurarak, "Dur, yardım edeyim." dedi. Taehyung'un gözleri Jisoo'nun gözlerine kilitlenmişti. Jisoo, parmaklarıyla yüzündeki dondurmayı nazikçe sildi.

Bu sırada aralarındaki mesafe iyice azalmıştı. Jisoo'nun elleri Taehyung'un yüzüne dokunurken, ikisi de bir an duraksadı. Taehyung'un kalbi hızla atıyordu. Jisoo'nun dokunuşu, beklenmedik bir şekilde elektriklenme yaratmıştı. Jisoo, hafifçe gülümseyerek, "İşte, şimdi daha iyi." dedi.

Taehyung, Jisoo'nun bu yakınlığı karşısında bir an için ne diyeceğini bilemedi. "Teşekkürler." diye mırıldandı. Bu kadar yakın olmaları, ikisi için de beklenmedik ama hoş bir durumdu.

Jisoo, geri çekilmeden önce Taehyung'un gözlerine bakarak, "Bu kadar yakın olunca dondurmanın tadı daha da güzelmiş." dedi. Sesindeki sıcaklık ve hafif alaycılık, ortamı daha da ateşli bir hale getirdi.

Taehyung, bu sözlere hafifçe gülerek gözlerini kaçırdı. Ona karşı hislerinin ortaya çıkmasıyla dengesi şaşmıştı. Çünkü bir yıldır uzaktan sevdiği Jisoo değildi. İkisi de birbirlerine bakarken, aralarındaki elektriklenme iyice hissedilir hale gelmişti.

Taehyung ve Jisoo, bu beklenmedik ama bir o kadar da güzel yakınlaşmanın tadını çıkararak dondurmalarını bitirdiler. Etraftaki insanlar onların kahkahalarını ve sıcak sohbetlerini izlerken, bu anın ikisi için de unutulmaz olduğunu anlamışlardı.

Tam o sırada Jungkook yanlarına geldi, enerjik sesiyle "Hey, burada neler dönüyor?" diye sordu. Onun gelişiyle Taehyung ve Jisoo yavaşça masadan kalktı. Üçü gülerek eğlenmeye devam ettiler.

Ancak bir süre sonra Jisoo'nun yüzü solmaya başladı. İlk başta hafif bir baş dönmesi hissetti ve yavaşça sendeledi. Taehyung hemen fark ederek, "Jisoo, iyi misin?" diye sordu, elini onun koluna koyarak.

Jisoo, başını salladı ve "Sanırım biraz yorgunum." dedi, ama durumu giderek kötüleşiyordu. Birkaç adım daha attıktan sonra, gözleri kararmaya başladı. Sonunda, Taehyung'un kollarına doğru düşerek bayıldı.

Taehyung hemen Jisoo'yu kollarının arasına aldı. "Jisoo!" dedi telaşla.

Jungkook da hemen yanlarına gelerek, "Ne oldu?" diye sordu endişeyle.

Taehyung, Jisoo'yu dikkatlice kollarının arasına alıp kaldırdı. "Sanırım yüzme turnuvası için fazla çalıştı, çok yordu kendini." diye mırıldandı. Onu kucağına alırken, kalbi hızlı hızlı atıyordu. Jisoo'nun yüzüne dikkatlice bakarak, ona zarar vermemek için özenle taşıdı.

Revire doğru yürürken, Jisoo'nun yüzündeki huzurlu ifade dikkatini çekti. Taehyung, içten bir duyguyla ona bakarken, kalplerinin birbirine ne kadar yakın olduğunu hissetti.

Revire vardıklarında, hemşire hemen Jisoo'yu kontrol etmeye başladı. Taehyung, Jisoo'yu yatağa yatırırken, onunla olan yakın temasın etkisiyle içindeki hislerin daha da güçlendiğini fark etti. Jisoo'nun elini tutarak, "Her şey düzelecek, Jisoo." diye fısıldadı.

Jisoo'nun gözleri hafifçe araladığında Taehyung'un endişeli yüzünü görmüştü. Ona zoraki bir gülümseme gösterip kalkmaya çalışıyordu ki Taehyung onu iki kolundan tutup geri yatırdı.

"Hayır dinlenmen lazım."

"Ben iyiyim."

"Hadi ama Jisoo, kimi kandırıyorsun? Neden böyle oldun?"

Jisoo'nun yüzü asılmıştı. Bedenini Taehyung'u görmediği tarafa çevirdiğinde Taehyung şaşırıp kalmıştı.

"Yüzmeden dolayı mı?"

Jisoo hala sessizliğini koruyordu. Taehyung ayağa kalkıp Jisoo'nun baktığı tarafa geldi. "Ondan dolayı mı?"

"Hıhı..."

Taehyung Jisoo'nun üzüntüsünü fark edip daha sormadı ancak içinde kötü bir his vardı.

Crush On You - VsooHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin