Önemli Maç

90 6 0
                                    


Keyifli Okumalar ...

Hayatta unutamıyacağımız en büyük pişmanlık , pişman olurum diye yapmadıklarımızdır . İşte benimki de tam böyleydi . Her zaman pişman olmamak için pişman olmaya doğru yol alıyormuşum . Aslında yol bile alamıyormuşum . İşte tam da bu yüzden emin olduğum tek bir şey var o da bundan sonraki hayatımda pişman olmamak için savaşacağımdı ...

O adamın şimdiye kadar karşımda durmasının nedeni de buydu aslında . Ona çok kırılmıştım . Normalde böyle şeyleri hiç takmazdım ama nedense bu hareket beni haddinden fazla kırmıştı . Her şeye rağmen sırf pişman olmamak için kovamaya kararlıydım fakat adam resmen buzdan duvar ! Ne dediğime cevap veriyor ne de konuşuyor . Hayır normalde konuşan bir insan değilim ama bu adam nasıl beceriyor bilmiyorum beni bile haddinden fazla konuşturmayı başarıyor . Belki de onun sessizliği beni boğuyordur .

Takıldığım bir nokta daha vardı tabii . O da nasıl olmuştu da benden önce eve gelmişti bir türlü anlayamamıştım . Bu takıntımı sonraya ertelemek en doğrusu olurdu sanırım . Aslında şaşırmıştım . Neden gelip böyle bir insanlık gösterisi yapma gereği duyduğunu anlamamıştım . Sonuçta katıksız öküz olduğunu göstermişti ...

Aklımı toparlamamın tam zamanıydı . Çünkü biraz daha kapının önünde dikilip adama saf saf bakarsam bırakıp gitmesi kaçınılmazdı .

"Anlamadım . Mesajı sildiğini söylememiş miydin ? "

"Evet . "

"Eee . Şimdi ne oldu ? Yoksa zamanda yolculuk yapıp mesajın geldiği saate bakıp geri mi geldin ? "

"Yok ben zamanda yolculuk yapmadım da sanırım sen zamanda yolculuk yapıp teknolojinin olmadığı bir yerde tıkılıp kalmışsın . Ya da dur bi bakayım sen biraz salaksın . "

İnanmıyorum ! Nasıl böyle bir hata yapmıştım ki ? Adamın karşısında resmen salak gibi gözükmüştüm . Ama dur bi dakika . Bu adam bana salak mı demişti ?

"Sen kimsin de bana salak diyorsun be ? Bana bak sinirlendirme beni yoksa buradan sağ çıkman imkansız anladın mı ? "

Gıcık bir sırıtış gönderdikten sonra "Emin ol bunu yapman için on fırın ekmek yemen lazım . Bu ufacık halinle mi beni döveceksin ? " cevabını yapıştırdı . Ama bu beni iyice sinirlendirmişti . Küçümsenmekten nefret ederim ! Bu adamda en nefret ettiğim hareketi sergilemişti bana . Karşılıksız kalır mıydı ? ASLA .

"O on fırın ekmeği yemediğimi nereden biliyorsun ? Hem ne demişler ummadık taş baş yarar ! "

Bunu söylerken adeta tıslamıştım . Ben böyle olduğuna şaşırmamıştım çünkü biri beni küçümsediği anda ona gününü gösterirdim. Zaten öyle de olmuştu . Bunu söyledikten sonra güzel bir yumruğu suratında bulmuştu zaten . Ama bir şey vardı . Garipti ! Ve sanırım bulmuştum . O yumruğun altında kalacak birisi değil bu adam . Şu an da intikamını alıyor olmalıydı .

"Sen bana yumruk attın öyle mi küçük hanım ? Emin ol bunun hesabını sorarım . " Bunu öyle bir söylemişti ki şimdiden pişman olmama felsefem yerle bir olmuştu . Çünkü attığım o yumuktan dolayı pişmanlığı son demine kadar yaşıyordum . Ama yine de bunu belli etmemek için elimden geleni yapmalıydım .

"Bana bak senden korkacağımı zannediyorsan çok büyük yanılıyorsun haberin olsun . "

"Peki neden gözlerin tam tersini söylüyor ? "

"Çünkü bu gözler iki aydır benden bağımsız hareket ediyor . Gözlerim değil seni , beni bile yanıltıyor . O yüzden aynaya bakma cesaretim bile yok benim , fikirlerim değişir diye !" dedim ve kolumu kelepçe gibi kavrayan adamdan kurtardım . Ben kolumu çekmesem bile sanırım bırakacaktı zaten . Gözlerinde ki o sinir yok olmuştu bi anda ve yavaş yavaş eli gevşemeye başlamıştı . Sanırım beni arabasına götürüyordu . Nereye giderdik bilmiyordum ama bana zarar vereceği kesindi . Belki de o hastane görünümlü yere götürüp organlarımı alıp satardı ? Sonuçta bilmiyoruz nedir , ne değildir . Aslında biraz abartmış bile olabilirim . Bu abartı üzerine gülmek gelmişti içimden ama arsızca olur diye tuttum kendimi .

TeMasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin