1. Ophelia ve Mihmandarın Kalbi

4.9K 602 1.4K
                                    

Merhaba 🤍

Hoş geldiniz sefalar getirdiniz sizi çok özledim! 😍 Umarım herkes iyidir. Yeni yolculuğumuz için çok heyecanlıyım fikirlerinizi çok merak ediyor ve geri dönüşlerinizi mutlaka bekliyorum. Twitter'daki görüşleriniz için #KadifePerdeninArdında tagini kullanabilirsiniz. Tagsiz paylaşımları genelde görmüyorum. 🥹 Neyse çok konuşmayayım bölüm dedikodusunu sonra yaparız.

Hadi benimkiler size emanet. 🙋🏻‍♀️

🎭

"İnsan gerçekten yaşayamayınca seraplarla avunur. Ne de olsa tam bir hiçlikten iyidir."
-Çehov, Vanya Dayı

🎭

2001, Marmaris

Gece boyu durmaksızın yağan yağmurun kaynağı değilmiş gibi henüz doğmaya başlayan güneşin nazlı ışınlarını, hemencecik bağrına basıvermişti gökyüzü. Günün devamında açık kalacağının sinyalini verircesine masmavi ve berraktı. İkişer katlı yazlıklar arasından geçerek devasa bir koridoru andıran asfalt yoldaki ıslak izler, yaz gecesini sonbahara boyayan rolcü gökyüzünün kabahatine delildi. Aksi halde gecenin yağmurlu geçtiğine kimse inanmazdı.

"Hey, koşma dedim sana!"

Asfalt zemindeki ıslak izleri minicik çıplak ayaklarıyla döven küçük kız, bir yandan koştukça yüzüne düşen siyah kıvırcık saçlarını geri itmeye çalışıyor bir yandan da sol elindeki peluş tırtılını sıkı sıkıya kavramaya devam ediyordu. Peşine düşmüş hoyrat adımların sahibinden çıkan sert soluklar 5 senelik kısa ömründe hiç deneyimlemediği bir hissi ekiyordu gönlüne. Korkuyu...

"Gaye koşma dedim sana! Dur, dur çocuk!"

Bahçelerinde miyavlayan yavru kedinin tiz sesine uyanmıştı küçük kız. Uykulu gözlerini ovuştururken önceki öğlen babasıyla beraber oyun oynadıkları kedinin aç kaldığı için ağladığını düşünmüş, anne babasını uyandırmadan dolaptan kaptığı sütle terliklerini bile giymeden bahçeye koşmuştu. Şafağın yeni yeni sökmesine, gecenin iç ürperten ıssızlığının sürmesine aldırış etmemişti. Kedinin aç karnını doyurmalı sonra da yatağına geri dönmeliydi. Fakat derdi yemek değil, oyun olan kedi onu görünce bahçeden sokağa seğirtmiş, küçük kız da bir elinde süt diğer elinde peluş tırtılıyla hayvanın peşine düşmüştü. Oyunbaz kediyi yakalayamayınca da evine geri dönmeye karar vermişti. Lakin dönüş yolunda, bahçe kapısı aralık duran komşu yazlığın bahçesinde gizli saklı kalması gereken bir şey görmüştü. Körpe zihni, gördüğü şeyin gizli saklı kalması gereken bir şey olduğu bilincinde dahi değildi. Fakat dakikalar sonra onu fark eden keskin bakışlar, küçük kızı bu gereklilikten ziyade korkuyla tanıştırmıştı.

"Dur dedim sana dur!"

Gergin ses gittikçe yaklaşıyordu. Yüreğinde çağlayan korku, minik kalbini kafese ilk kez konan bir kuş gibi çırpındırıyordu. Daha hızlı koştu. Annesinden aldığı kıvırcık saçları terden sırılsıklam kesilmişti. Alnına ve ensesine yapışmışlardı. İri siyah gözleri dehşetle parlıyordu. Nefessiz koştuğu için boğazı kurumuş, öksürmeye başlamıştı.

"Ba-bakma ö-öyle."

"Bir şey yapmayacağım, dur."

"G-gelme git."

Cılız ikazı peşinden gelen inatçı adımlarda bir karşılık bulmadı.

"Bir şey yapmayacağım, dur. Korkma, dur kork-"

Kadife Perdenin ArdındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin