Merhaba 🤍
Nasılsınız, umarım herkes iyidir. Bölüm hakkındaki fikir ve görüşlerinizi merak ediyorum. Twitterda #KadifePerdeninArdında etiketini kullanabilir veya Instagram'ın mesajlar bölümünden bana yazabilirsiniz. Wattpad kullanmak istemeyenler için hikayeyi Çizgi Studio uygulamasında da paylaşıyor olacağım kullanıcı adım da misamigoss şeklinde.
🎭
"Gülümseyebildikçe yitirmiş saymayız kendimizi."
-William Shakespeare, Othello🎭
Keyifli okumalar.
Yazardan
2 Ay Sonra
"Azra, acıktın mı güzelim?"
Sağ koltukta oturmuş açtığı camdan dışarı çıkardığı kafasıyla gökyüzünü izleyen Azra, araba kullanan babasını duymamıştı. Düşünce ve hisler fanusuna kapanmıştı, çevreye izoleydi. Fuları aldığı günden bu yana hiç olmadığı kadar mutlu, hiç hissetmediği kadar enerjikti. Lakin okul açılana kadar annesiyle buzları eritme hayalleri bir karşılık bulmamıştı. Önceki gün cesaretini toplayıp annesine onunla görüşmek istediğini yazmış, bir cevap alamamıştı. Yeni bir hayata başlarken küskünlüğün yükü içini kemirsin istemiyordu.
"Babacım acıktın mı?" diyerek omzunu dürten Adem'e döndü. "Yol mu tuttu yoksa?"
Eskişehir'den İstanbul'a gitmek için sabahın ilk saatlerinde yola koyulmuşlardı. Apartmandakilerle vedalaşırken yüreği kabarmış, dedesi bakkaldaki en sevdiği aburcularla dolu poşeti eline verdiğinde boğazı düğümlenmiş, babaannesi boynuna sarılıp ağlamaya başladığındaysa tutmaya çabaladığı gözyaşlarını serbest bırakmıştı. Vedaların o iç burkan kederli yanını dibine kadar yaşıyordu. Zira büyüdüğü şehirden ve sevdiklerinden uzun süreli ilk ayrılığıydı bu. Üstelik babasını zor durumda bırakmamak için ayrı ev açmasını istememiş okulun yurdunda, hiç tanımadığı insanlarla birlikte kalmak istediğini söylemişti. Fakat tedirgindi. Yurt şartlarından, başkalarıyla ortak alanda yaşamaktan zerre gocunmuyordu. Tedirginliğinin, iç sıkıntısının esas sebebi oda arkadaşlarının onu sıkıcı bulmaları, sevmemeleri veya dışlama ihtimalleriydi.
"Acıkmadım baba, kahvaltıda bayağı yedim. Sen yorulduysan mola verebiliriz."
"Yok kızım iyiyim."
O sırada Sakarya İzmit otoyolundaki üst geçidi andıran meşhur hamburgerciyi görünce eski bir dosta rastlamış gibi gülümsedi Azra. Mesut abisi ve annesiyle İstanbul'a giderken her seferinde orada hamburger yemeyi teklif eder ve annesinden istisnasız hayır zararlı Azra cevabını alırdı. O zamanlarda ısrar nedir bilmediğinden başını cama yaslar hayallere dalardı. Arabayı kenara çekip o üst geçidi andıran hamburgerciye çıktıklarını, içinde boydan boya neşeyle özgürce koşturduğunu, sonra da yolu ve altlarından geçecek envai çeşit arabayı rahatça izleyebileceği bir köşeye yerleştiklerini, iştahla hamburger yediklerini düşleyip dururdu. Dudağının kenarına bulaşan mayonezin ıslak dokusunu bile hissederdi. İç çekti. Hayali anılara gülümsüyordu. Evet belki hayali anılardı ama o dönemde kıza armağan ettikleri hisler gerçekti.
"Annen inadından böyle yapıyor Azra'm." dedi Adem, Azra'nın sessizliğini Çiğdem'le ilişkisine yoruyordu. "Merak etme yumuşayacaktır."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kadife Perdenin Ardında
Romance"Mevsimlerden papatyayı severim. Sonra seni. Sonra yine seni. Ve hep seni..."