2. Saydam Benekler

3.5K 502 1K
                                    

Merhaba 💛

Benim canım okurlarım yorumlarınız, mesajlarınız, tweetleriniz için çok teşekkür ederim. İlk bölümden verdiğiniz destek çok kıymetli benim için. İyi ki varsınız. Görüş belirtmeyi ihmal etmeyin lütfen. Kocaman sarıldım hepinize. 🫂🌼

🎭

"Geçinemeyecek ne varmış ya o akıllanır ya sen çıldırırsın."
-Şinasi, Şair Evlenmesi

🎭

Azra'dan

"Yusuf dur dedim sana."

Ömer amcanın da peşinden gelmesiyle Yusuf'un yüzümde kilitli kalan bocalamış bakışları usulca babasına çevrilmişti. Şoktaydım, ama onun güçlü gerginliğini de hissedebiliyordum. Babası ikaz eder gözlerle ona gülümsedikten sonra elini ensesine attı. Babasının elini ensesinde hisseden Yusuf ise, gözlerini kapatarak dişlerini sıktı. Kafasını yere eğdi. Zoraki duruşu bedeninde dile gelmişti.

"Oğlumun son dakika işi çıkmış ama sanırım iptal edebilecek." dedi Ömer amca, afallamış bakışlarım yere eğdiği kafasıyla çıt çıkarmadan bekleyen Yusuf'taydı. "Değil mi Yusuf?"

Yerden kaldırmadığı kafasını aşağı yukarı salladı.

"Evet baba, iptal edebilirim." dedi ve gözlerini yerden kaldırıp bana baktı. Şoku atlatmış, yaramaz gülüşü yeniden dudaklarına yerleşmişti. "Misafirimiz çok daha önemli tabii."

Saniyeler önceki şaşkın, öfkeli adam o değilmiş gibi taban tabana zıt bir ifadeye bürünmüştü. Sanırım rol yapıyordu. Peki ben ne yapacaktım?

"Aferin evlat." dedi Ömer amca. Elini Yusuf'un sırtına kaydırarak tanıştırma niyetiyle bana doğru yönlendirdi. "Marmaris'teyken sana hep Adem'den bahsederdim, işte o Adem'in kızı Azra. Sizin okulda tiyatro okumaya başlayacakmış."

Adımları tam karşımda durduğunda "Merhaba Azra." dedi Yusuf, gülüşü geniş tavrı da gayet rahattı. Elini elime uzattı. "Yusuf ben."

Aynı gün içinde, aynı kişiyle ikinci kez tanışmak ve durumu kavrayamamış olmak Yusuf'un yüzüne şaşkın gözlerle bakmaya devam etmeme sebep olmuştu. Şaşkınlığımın süresi uzamış olacak ki bir müddet sonra hafifçe boğazını temizledi, kaşlarını hadi der gibi kaldırdı. Çözüldüm. Elimdeki içecek şişeleriyle güç bela elini sıktım. Muzip gülüşüne rağmen gözlerindeki silik tereddüdü yeni yeni fark ediyordum.

"Merhaba, memnun oldum." dedim.

Ona ayak uydurmam gözlerindeki silik tereddüdü ortadan kaldırmıştı.

"Ben de öyle."

"Ömer, klima sıcak üflüyor bakar mısın şuna?"

Ömer amca, eşinin seslenmesiyle gerisin geri salona dönünce biraz daha gevşeyen Yusuf bana bir adım daha yaklaştı. Adeta dibimdeydi. Gülmeye de devam ediyordu lakin bakışlarındaki ifade aba altından sopa gösterir gibiydi.

"Beni aynalamak dışında hiçbir şey yapmıyorsun." diye sakince fısıldadı. Mentol kokan ılık nefesi yakınlığı sebebiyle yüzüme vuruyordu. Sahte iyi niyetiyle gözlerini kısarken temennisini eklemeyi de ihmal etmemişti. "Bölüme girmeye hak kazanırsan ilk yılının kötü geçmesini istemem çünkü."

Temennisinin altında yatan örtük tehdit kaşlarımın çatılmasına sebep olmuştu. Burnumu havaya diktim.

"Beni tehdit mi ediyorsun?" diye fısıldadım.

Kadife Perdenin ArdındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin