Bölüm 5

272 15 27
                                    

Yazardan

Kırmızılı ülke Hastaneye getirileli üç saatten fazla olmuştu. Şu an burada olmasaydı, beyaz mavili ülkede olan çocuğunu görebilecek, özlemini giderebilecekti.

NATO binasının önünde olan olayları haber kanallarında yayınlamışlardı. Bütün ülkeler ayaklanmış hastaneye geliyordu. Ancak Türk ülkeleri ...

Hastanenin kapısından altı kişi girdi. Hepsini de panik ele geçirmişti. Kapıdan girdikleri an danışmanda olan görevli onlara baktı. Bu ülkeleri tanıyordu.
Bunlar,
Türkmenistan, Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan ve KKTC idi.

Hızla danışmanlığa yöneldiler. Adam bile korkmuştu onları gördüğünde çünkü yüz ifadeleri de çok korkutucuydu.
Özbekistan hızla
" Hello madam, can you tell us Where is the Republic of Turkiye's room?"

" Merhaba bayan, Türkiye Cumhuriyeti'nin odasının nerede olduğunu söyleyebilir misiniz acaba?"

.
.
.

" He wakes up after a few hours, but let's not disturb him. Have a nice day "

" Birkaç saat sonra uyanır ancak kendisini rahatsız etmeyelim. İyi günler dilerim " dedi ve oradan ayrıldı.

Doktorun gidişini arkasından izleyen Amerika eliyle yüzünü sıvazladı. Doktorun dediklerini dinleyen tek kişi Amerika'ydı. Kendisi hariç kimsenin doktorun dediklerini duymasını istememişti. Özel hayata saygı!

İngiltere ayakta bekliyordu. Türkiye'yi odaya almışlardı. Zehirlenmişti. Nasıl olduklarını bilmiyorlardı ancak zehirlenmişti. Zehrin etkisinin birkaç gün yada birkaç günden daha fazla sürme olasılığı vardı.

" What did the doctor say?"
" Doktor ne söyledi?" diye sordu İngiltere. Amerika kafasını kaldırmadan

"He was poisoned. The effect of the poison could last a few days or more! Of!"
" Zehirlenmiş. Zehrin etkisi birkaç günden yada daha fazla sürebilirmiş işte! Of!" kafasını kaldırdı ve geriye attı.

"I hope it doesn't blow up on us"
" Umarım başımıza patlamaz " dedi İngiltere. Amerika'nın sabrının son damlalarıydı. Onu uyarmıştı ve bundan sonrasında yaptıklarında onu uyarmayacaktı. Gözlemleyip cezası ne ise onu verecekti. Ayağa kalktı ve kollarını birleştirerek bir sağa bir sola gitmeye başladı. Kendi kendine düşünceleri ile savaşırken hastane koridorundan bir ses geldi.
" America!"
" Amerika!"

Amerika kafasını kaldırdı ve koridorun başında ona seslenen kişiye baktı. Kaşları şaşkınlıkla kalkınca yine bir ses duyuldu

" You F*cking b*stard!"
"Seni lanet olası piç!"
diye bağıran Azerbaycan hızla Amerika'ya doğru koşmaya başladı.

" Azar no!Wait!"
" Azer hayır!Bekle!"
diyerek arkasından koşan kardeşleri yetişmeye çalıştıkları kardeşlerine küfür yağdırıyordu.

Amerika daha hiç birşey anlayamamışken korumalar Amerika'nın önüne geçmiş onu Azerbaycan'dan korumaya çalışıyordu ancak bu pek mümkün değildi. 

" What did you do to my brother lan!"
" Kardeşime ne yaptın lan!"
dedi ve korumaların üzerine atlayarak Amerika'ya ulaşmaya çalıştı
Arkada kalan Kırgızistan fısıldayarak

" Azer ben senin beynini si-"

.
.
.

" So, you didn't do anything to my brother?"
" Yani sen kardeşime birşey yapmadın?"
Amerika kafasını iki yana salladı. İngiltere yanında duran eşi Fransa ile olayı konuşurken Türkiye'nin kardeşleri de yanlarında duruyordu.

CountryhumansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin