Bölüm 11 - Sancı

18 4 117
                                    

Ekim, ellerim hala karnında, gözlerinde sevgi dolu bir parıltıyla bana baktı. "Evet," dedi yumuşak bir sesle, "birlikte bir aile olacağız."Bu sözler içimde tarifsiz bir sevinç dalgası yarattı.

Geçmişin tüm acıları ve zorlukları o anda silinip gitmişti. Artık önümüzde yeni bir yol vardı, umut dolu ve birlikte yürüyeceğimiz.Gözlerimden süzülen yaşları silerek Ekim'e daha sıkı sarıldım. "Bu kaleyi sadece taşlardan değil, sevgimizle de yeniden inşa edeceğiz," dedim, dudaklarımda kararlı bir gülümsemeyle.

Ekim, yüzünde içten bir gülümsemeyle başını salladı. "Evet," dedi, "ve burada, bu koridorlarda, çocuklarımızın kahkahalarını duyacağız."

Bu hayali birlikte kurmak ve gerçekleştirmek için birbirimize verdiğimiz sözle, geleceğe daha umut dolu ve kararlı bir şekilde bakıyorduk. Kale sadece taşlardan değil, içimizdeki sevgi ve umutla da yükselecekti

Birkaç Gün Sonra

Bir sabah, güneşin ilk ışıkları kalenin taş duvarlarını aydınlatırken, Ekim'in sabah bulantılarıyla uğraşmasına yardım ettim. Bu yeni durumumuza alışmak biraz zaman alacaktı ama her anı değerliydi. Ekim'in sağlığı ve rahatlığı benim için her şeyden önemliydi.

Ekim'in yanında kalmaktan mutluydum ama bugün Marcus'la buluşmam gerekiyordu. Marcus, kalenin yeniden inşası ve halkın güvenliği için stratejik planları konuşmak üzere beni bekliyordu.

"Ekim, bir süreliğine dışarı çıkmam gerekiyor," dedim nazikçe. "Marcus'la buluşup kalenin yeniden inşası için gerekli planları gözden geçireceğiz. Sen dinlenmelisin."

Ekim, gülümseyerek başını salladı. "Merak etme, ben iyiyim. Gidip işleri hallet. Biz burada seni bekliyor olacağız," dedi, ellerini karnına koyarak.

Ona son bir kez sarılmak için eğildim, ellerimi karnına koyup nazikçe öptüm. "Sizi çok seviyorum," diye fısıldadım, gözlerim dolarken.

Ekim'in yüzünde sıcak bir gülümseme belirdi. "Biz de seni çok seviyoruz, Simon," dedi, gözlerindeki sevgiyle.

Kalenin büyük kapısından dışarı çıktım ve Marcus'un beni beklediği bahçeye doğru ilerledim. Bahçede karşılaştığımızda Marcus'un yüzündeki ciddi ifadeyi fark ettim.

"Simon, gel dostum," dedi Marcus, omzuma hafifçe vurarak. "Kalenin yeniden inşası için bazı önemli detayları konuşmamız gerekiyor."

Marcus'la birlikte kalenin yeniden inşası için planladığımız alanları dolaşırken, ona Ekim'in hamile olduğunu söyledim. Marcus, gözlerinde sıcak bir ışıltıyla bana baktı.

"Bu harika bir haber, Simon," dedi Marcus. "Bu kale ve bu topraklar yeni nesiller için daha da anlamlı olacak. Geleceğimiz için umut dolu bir başlangıç."

Marcus'la kalenin batı tarafındaki inşaat alanına doğru yürüdük. Taş ustaları, marangozlar ve diğer işçiler hummalı bir çalışma içindeydi. Marcus, inşaatın gidişatını değerlendirirken notlar alıyordu.

"Batı duvarlarının yeniden inşası tamamlanmak üzere," dedi Marcus, gözlerini notlarından ayırmadan. "Ancak daha sağlam olması için ek desteklere ihtiyacımız olabilir. Bu duvarlar sadece fiziksel bir bariyer değil, aynı zamanda halkımızın güvenliğinin sembolü olacak."

Başımı salladım. "Evet, bu duvarlar halkımızın umutlarını ve geleceğini koruyacak. Güçlü ve dayanıklı olmalı."

Marcus, inşaat alanında dolaşırken birkaç işçiye talimatlar verdi. "Şu taşların daha dikkatli yerleştirilmesi gerekiyor. Herhangi bir zayıflık ileride büyük sorunlara yol açabilir," dedi bir ustaya.

Kraliyet Gölgesinde Aşk +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin