Bölüm 27

228 43 32
                                    

Alo alo alooo hala okuyan var mı bu fici kızlar biraz flop kalmış bu fic ya neyse toparlayalım bakalımm

꒰ა ♡ ໒꒱

Chris, elinde tuttuğu kahve ile hemen yanında ona yeni yaptığı oyuncağı gösteren ve oyuncağın amacını anlatan arkadaşını dinliyordu. Ya da dinlemeye çalışıyordu diyelim. Çünkü aklı sabah okula gitmemesi için ağlayan oğlundaydı. Bir an önce eve gidip onu bağrına basmak istiyordu. Ağlaması çok üzmüştü sarışın olanı.

"Lan sen beni dinliyor musun?" diye sordu Seungmin kukla benzeri oyuncağı sallarken. "Hmhm dinliyorum."

"Başlatma yalanına noldu sana? Ne bu halin?"

"Akirayı düşünüyorum."

"Niye? Bir şey mi oldu yeğenime? Bakamıyorsanız bana verin lan." Chris, gözlerini devirip arkadaşının omzuna sertçe vurduktan sonra sinirle konuştu. "Ne alakası var gayet iyi bakıyorum ben oğluma!"

"Ona ne şüphe ee noldu peki?"

"Sabah okula gelmeden önce ağladı gitmemem için aslında gelmezdim ama devamsızlığım neredeyse hiç yok bu dersten. O yüzden mecburen geldim ama kapıdan çıkarken küstüm dedi bu yüzden sabahtan beri aklım onda." dedi düşünceli bir ses tonuyla. Ardından kahveyi dikip ayağa kalktı.

"Dışarı çıkalım hadi Akirayı arayayım."

"Chris bak, bu kadar çok bağlı olması çok güzel gerçekten kendi annesi gibi görüyor seni ama sürekli olarak yanında olamayacağını, senin de işlerin olduğunu öğrenmesi gerekiyor."

"Birincisi zaten ben annesiyim. İkincisi o daha bebek."

"Ağaç yaşken eğilir."

Cebindeki telefonu çıkarıp arama tuşuna bastı arkadaşını dinlemeden ama tereddütlüydü. Haklıydı aslında bu gördükleri derslerde de anlatılan bir şeydi ama o daha minicikti. Biraz daha büyüyünce öğrenirdi elbet. Ne kadar süre daha ekrana kilitlenmiş gibi baktı bilmiyordu ama çalan telefonla kendine geldi.

Ekranda yazan Jeongin yazısı onu mutlu ederken arkadaşını heyecanlandırmıştı. Hemen Chrise dönüp omzuna dokundu. "Kanka saçım nasıl?"

"Seni göstermeyeceğim çekil."

"Kocam arıyor göster."

"Kocan olduğunu biliyor mu acaba?"

"Sana ne lan işine bak sen. Bak göster valla küserim."

"Tamam ya ne ağladın." dedikten sonra yeşil imgeyi yukarı kaydırdı. Anında ekranda beliren Jeongin ve Akira ile gülümsedi. Akira, ağlaması yeni bitmiş gibi şiş gözleri, kızarık yüzü ile ona bakıyordu ama sanki anlamasını istemiyormuş gibi gülümsedi kocaman. "Anne!"

"Annecim napıyorsun bakalım."

"İnnie bânâ hayf öğyetti anne." dedikten sonra öne doğru uzanıp küçük mavi defteri eline alıp salladı. "Bânâ hey gün iki tane öğyetecekmiş."

"Öyle mi? Teşekkür ettin mi jeongine."

"O benim çâlışânım." Akira cümlesi ile Jeongin ve Chris şoka giren Seungmin bir kahkaha atmıştı. Jeonginin gözleri hemen genç çocuğun gülüşüne kaymış o da gülümsemişti. "Ama sana harfleri öğretmiş, üstelik bir sürü şey de yapıyor bu yüzden teşekkür etmelisin aşkım."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 14 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Set fire to the rain ChanchangHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin