"Bana sahip olduğunu mu sanıyorsun?"- Hyunlix

4. "Link yollarım"

Felixin hayatı hep düzensizce ilerlerdi. Belli bir düzeni yoktu. Kafasına ne eserse onu yapardı. Sınırlarını bilirdi ve dikkatli davranırdı. Yine de rahattı. Onu rahatsız eden her şeyden de uzaklaşırdı.

Günlerini genellikle barlarda, eğlence alanlarında, daha doğrusu dışarda geçirirdi. Bu yüzden de geniş bir ortamı ve tanıdıkları vardı.

Ailesine gelirsekte, onlarda oğullarının hayatını rahat bir şekilde yaşamasına izin veriyor onu bu konularda sıkmıyordu. Ara sıra para yollarlar, yada ararlardı. Ama birbirlerine uzak oturdukları için pek görüşemezlerdi.

--

Felix yine Chan'ı ikna etmiş ve bara gitmişlerdi. Felixin aklında sadece bir kişi vardı. Bu bardan ne kadar nefret ettiğini söylese de bazen hyunjini görmek, ne yaptığını bilmek için buraya gelirdi.

"Minho sende gel diyorum işte. Hem uzun zamandır chanla görüşemediniz. Görüşürsünüz işte şimdi."

"Tamam. Tamam. Geliyorum."

Felix gülümsemiş ve telefonu kapatmıştı. Minho onun en yakın arkadaşı ve kuzeniydi. Hayatında ki çoğu şeyi onunla paylaşır bir sorun varsada ilk anlatacağı kişi o olurdu.

Felix yanında oturan chan'a döndü ve konuştu.

"Geliyormuş."

"Sevindim."

Önlerine bırakılan içki için teşekkür etmişler ve bardaklara doldurmaya başlamışlardı.

"Sen kaç günlük geldin? "

"Emin değilim."

"Ondan kaçmak için mi?"

Chan bir anda durdu ve Felix'e döndü. Bu soruya ne diyeceğini bilmiyordu ve sustu.
Felix anladım diyerek geriye yaslandı.

"Chan bu hiçbir işe yaramaz. Senin orada bir hayatın var ve bundan kaçamazsın. Eğer seviyorsan git ve konuş. Kaçmak bir işe yaramaz."

"O kadar kolay değil işte Felix. Yapamam."

"Niye?"

"İki tarafta kırıldı ve şuan hangimizin adım atması gerekiyor bilmiyorum."

"Çok düşünmemelisin. Bunu uzatarak daha çok kırılmak daha çok üzülmek istemiyorsan gerekirse ilk adımı sen at."

Chan kafasını salladı ve o da Felix gibi geriye yaslandı. Buraya eğlenmek için gelmişlerdi ve ortam yine dram kokuyordu.

Felix önündeki içkiyi kafasına dikti ve chan'a döndü.

"Hadi dans edelim."

"Ne?"

"Hadi chaan!"

Chan'ı kolundan tutarak herkesin içine sürükledi.

Felixi görenler yavaşça onlara yer açarken ikilinin eğlenmesini izlediler. Chan herkesin Felix'e karşı tavırlarının neden böyle olduğunu anlamasa da bunu daha sonra sormayı düşünerek Felix'e ayak uydurmaya başladı.

Herkes gülümseyerek onları izliyor ve onlar gibi eğlenmeye başlıyorlardı.

Her şey şimdiye kadar güzeldi.

"Hey! Şuraya bak."

Hyunjin, yanındaki çocuğun kafasıyla gösterdiği yere dönmüş ve aşina olduğu sarı saçlarla karşılaşmıştı. Herkesin ortasında dans eden küçük bir çocuk gibi gözüküyordu.

"Sarhoş mu?"

Hyunjin soruyu görmezden gelsede aslında o da merak ediyordu. Çünkü Felix bunu her zaman yapmazdı. Genellikle içmeyi tercih eder sonra giderdi.