Anneannesi ve abisi ile turistik,sesiz,sakin Fina adlı bir adada gerçek ailesinin onu acımasızca ölüme bıraktığını sanan Ala bir gün kimsenin girmediği bir ormanda ikizini kurtarması ile ailesini bulur...
Ala-Yedinci Bölüm:Ala'nın bayramlara ve turistlere nefreti
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🫖
Hayat insana hatalar yaptırır. Bazen gülmek için ağlamak gereklidir çünkü. İçimde büyük bir telaş ve farklı bir duygu vardı. Bu duygu kesinlikle hoşnut olmamazlık,uyuz olmak ve sinirlilik karışımı olabilirdi.
Gelmemesini dilediğim an gelip çatmıştı. TÜRKLERİN KURBAN BAYRAMI. Gezmek için burayı seçen canımız Türk turistlerimiz ise çoktan feribotlarla adaya ayak basmıştı. Türkleri severdim tabiki ama adamda sevmezdim canım! Gidip kendi ülkelerini gezsinler niye bize bulaşıyorlar.
Mırıldanarak yatağımdan kalktığımda huysuzluğumun ilk sebebi çoğalan turistlerken diğer seçenek sıcaktı. Hava çok sıcaktı!
Uzun süredir bana kafayı takan aileyi görmüyordum en son Bars'la sevgili olduğumuz gün at çiftliğinde görmüştük ve sonrada yolumuza çıkmamışlardı. O zamandan ise beş gün geçmişti. Muhtemelen adadaki tatillerini bitirip def olmuşlardı.
Banyoya girip kendime çeki düzen verdiğimde bu sıcaktan yamulmuş yüzüme soğuk su yardımıyla yaptığım en büyük iyilikti. Banyodan çıkıp kapısı örttüğümde rahmetli babamın 'odanı kokutuyor çıkarken kapa şu tuvalet kapısını' takıntısı benide etkilemişti. En yakın zamanda babamın mezarlığına gitmeliydim.
Kendimi ne zaman huzursuz hissetsem babamın yanına gider ona sığınırdım. Yanına çöker anlatır,ağlardım. O an aklıma gelen çözüm fikirleri ise bana kalırsa beni yukardan izleyen babamın ufak yardımlarıydı.
Dolabımın iki kapağını açıp kıyafetlerimi süzdüm. O kadar fazla turist gelecekti ki kötü görünmek istemedim. Günlük kıyafetlerim onların giyeceği dekolteli,kısa kıyafetlerim yanında paspal kalıyordu.
Gözüme kestirdiğim elbiseyi diğer elbiseleri bozmadan askıdan alıp süzdüm. Babamın bana benimle geçirdiği son doğum günümde verdiği sadece bir hediyeydi. Babam genelde her doğum günümde yaşım kadar hediye alırdı. Maddi durumu epey iyi bir aile olduğumuzdan babamı zorlamıyordu bu gelenek. Yani öyle olmuyor olsa abimede aynı şeyi yapmazdı.
Düşüncelerden kendimi uzaklaştırarak sakinleşmek için bir nefes aldım. Elbisenin arkadaki iki düğmesini açıp üstümdeki pijamalarımdan kurtuldum. Elbiseyi aşağıdan giyip yukarı doğru çektiğimde üzerime cuk oturan elbisenin fermuarını zorla çekip arkada olduğundan o iki düğmeyi zorla kapadım. Elbise üstümde her giydiğimdeki gibi duruyordu. Sanki bana özel yapılmış gibi.
Zaten bana özel yapılmıştı. Babam bu elbise için ben uyurken beden ölçülerimi alacak kadar saçmalamıştı.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Krem renkli olan uzun elbisem ayak bileklerimi geçecek kadar uzun eteklere sahipti. Bir kolu askılıyken diğer kolunda hem elbise kumaşından yapılmış bol bir kol hem de diğer kolunda olan askıdan vardı. Gerdanım ise tamamen açıktı. Kadınsı bir kesime sahip olan elbisem biraz büyüksü dursada adanın geleneksel festival kıyafetlerine göre dikilmişti.
Ayağıma hoş metalik-gümüş renkli topuklu ayakkabılarımı giyip gümüş küpelerimi taktım. Makyaj masamın önüne geçip saçımı aşağından hanımefendice bir topuz yaptığımda annemin gençlik fotoğraflarındaki gibi olmuştum. Küpe zaten annemin bana hediye ettiği eski bir küpeydi. Elbisem ise babamın anneme özendiğimi görünce bana özel yaptırdığı bir elbiseydi ve benim gördüğüm annemin gençlik fotoğraflarında annem babamın yanında bu elbisenin neredeyse aynısı ile duruyordu.
Yüzüme hafif bir makyaj yapıp oflayarak evden çıktığımda abim,Nazlı abla ve Alin'de peşime takılmıştı.
Alin "Hala hala kucak kucak"dedi
"Gel bakalım kiraz yanaklı"dedim
Alin "Yiaa...hala!"dedi
"Efendim güzelim"dedim
Alin "Bars abimm evik sende kapruz ol hem ben o meyveleriii çoook seviyorum biliyon mu çok yakışıyorlar"dedi
"Hım çok mu yakışıyorlar"dedim
Bars "Çok!"dedi
Sesin geldi yöne döndüğümde Bars üzerine giydiği siyah gömlek siyah pantolon kombiniyle göz alıcıydı. Saçları özenle dağınık bırakılmış gibiydi. Sırtını abimin arabasına yaslamış kahverengi gözlerimi üzerimde dolaştırarak beni süzüyordu.
Kedilerimin,yavrularımın adını bağıran Alin ile hemen aşağı eğildim. Fife patisini saçıma dolarken Alin kucağımdan inip Çuha'ya sımsıkı sarılmıştı.
"Annecim yavrum Fifam ben o topuz için ne kadar çok uğraştım haberin var mı çek yavrum o suç aleti patilerini"dedim
Annem "Dur ben alayım Âla hareket etme annecim bozulmasın"dedi
Annem yavaşça Fifa'yı alıp kucakladığında bir süre sonra herkes abimin 9 kişilik mafya arabası gibi olan arabasına binmiştik. Buna kucağında iki yavrusunu taşıyan bende dahildim. Alin Çuha ve Fifa ile oynamak için yanıma otururken arabada oturuş halimiz şu şekildeydi. Annem önde oturmayı sevmediğinden yerini Nazlı ablaya ve abime bırakmış onların bir arkasınada ikili koltuklara Alin ve ben kurulmuştum. Bizim arkamızada Bengi ve annem oturduğunda arkadaki üçlü koltuklara ise Bars ve Baha kavga ede ede oturmuştu.
Abim ve yengem Nazlı abla radyodan çıkan şarkıya birlikte eşlik ederken Alin ellerini çırpıyor Çuha bana sırnaşıyordu. Tabi bu durumda hala saçıma gıcık kapıp bozmaya çalışan Fifa sınırlarımı zorluyordu.
Araba sonunda durduğunda başlayacak olan festivalden önce ayaklarımız bizi adanın popüler şeylerinden biri olan Güneş pastanesine getirmişti.
Fakat ben orda bir sürü sandalyeyi işgal ederek kurulmuş kurabiye yiyip çay içen o aileyi beklemiyordum...
🫖
Merhaba hoşgeldiniz Bölümü umarım beğenmişsinizdir benim pek istediğim gibi olmadı Hepinizden bol bol yorum ve oy bekliyorum Medya:Birden geldin aklıma Bir sonraki bölümlerden kopy-Ala'nın gördüğü ve birinin ona alacağı çiçekler
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Yeni bölüm en yakın zamanda gelecek görüşmek üzere;) 770 Kelime:)
