9. Bölüm

148 13 15
                                    

Ala-Dokuzuncu Bölüm: Çarşı,incik ve boncuk

🫖

Yeni bir sabaha uyanmıştım. Uykudan yeni kalkmış olsamda yorgun hissediyordum. Daha fazla uyumak için tepinsemde bir türlü uyuyamamıştım.

Yataktan doğruldum ve odamdan çıkıp banyoya girdim. Yüzüme birkaç kez soğuk su vurduğumda uykum veya yorgun halim azda olsa azalmıştı. Odama geri dönüp dolabımın önüne geçtiğimde bir süre sadece dolabımın raflarını izledim.

Renkli renkli kumaşlardan kendi diktiğim veya çarşıdan satın aldığım tonla kıyafetim vardı. İncik boncuk takıp takıştırmayı çok severdim.

Rafta gözüme çarpan şortlu kot tulumumu aldım. Onu neyle kombinlerdim bilmiyordum fakat en iyi seçenek beyaz bir croptu sanırım. Seçtiğim kombini üzerime bıtkın bir tavırla giydiğimde ayağıma normal boyutta olan çoraplarımı çektim. Giydiğim beyaz spor ayakkabıdan güzel görünüyorlardı krem çoraplarım.

Saçımı taradım ve odadan yüzümü mıncıklayarak çıktım. Makyaj yapmayacaktım. Sadece birazdan güneş kremi sürebilirdim.

Bora abim "Alara! Hemen buraya gel"dedi

Abimin sert sesiyle merdivenlerde duraksadım. Neye kızmıştı? Bana mı kızmıştı?

Merdivenlerden normal adımlarla inip abimin yanına geçtim. Elinde beyaz bir mektup tutuyordu. Kaşlarımı çattım. Annem,nazlı abla ve Bora abim vardı sadece olduğumuz yerde.

Bora abim "Alara? Abicim bu ne? Ben başvurmayacaksın dememiş miydim? Oku. Okuma mı dedim? Böyle bir yerde okuyacaksan okuma ama. Hayallerin bu kadar ucuz mu abicim senin. Babadan benden bol paramız var. Sıkıntı çekmiyorsun ama eğer ki gelecekte hayalindeki mesleği yapmak istersen diye sordum ben sana. Üniversite okuyacak mısın dedim. Sen ne dedin 'abi ben daha karar vermedim'"dedi

"Abi-"dedim

Bora abim "Alara bu okula gitmeyeceksin. Eğer şef olmak istiyorsan seni dünyanın öbür ucunda okuturum ama burda okutmam"dedi

"Abi!"dedim

Elinde okul kabul mektubumu tutuyordu. Sinirlenmiştim. Aylarımı harcamıştım ben bu okul için.

Bora abim "Alara,abicim bu okulda okumayacaksın. Dönem başlamadan daha düzgün bir okul bak bende yazdırayım seni"dedi

"Sen hayır desende okuyacağım"dedim

Bora abim "Öyle mi Alara?"dedi

"Öyle-elinden mektubu sertçe çektim-bir daha da hakkıma yazılan mektupları okumazsın abi!"dedim sesimi yükselterek

Nazlı abla "Bora? Bırak okusun. Alara başının çaresine bakar orda"dedi

Bora abim "Kimle gidecek Nazlı? Türkiye'den bahsediyoruz. İstanbul'dan birde. Kalabalık. Yabancı. Tanıdığımız falanda yok. Korumamı takacağım ben kardeşimin peşine. Hayır. Neden? Alara koruma sevmiyor. Korumalar desen sence onlar biliyor mu Türkiye'yi"dedi

Sadece abime baktım. Bir tepki vermedim. Sinirim geçmişti. Onunda siniri geçmiş olmalıydı ki sesi sona doğru kısılmıştı.

Annem "Bora,Alara kocaman kız. Ülkenin dilinide biliyor. Kızı orda yiyecek değiller ya. İki-üç koruma takarsın üçüzlerde onunla gelir zaten tamam işte-gelip yanağımı öptü-kızım nerde isterse orda okusun. Para mı yok? Gerekirse servet sererim önüne. Biricik kızım o benim"dedi

Bora abim "Peki okusun. Alara. Sakarlık etme. Ordada bir şey derler sinirlenirsin falan kavgaya da karışma. Dikkat edin birbirinize. Dursun,Asın ve Sanem'de sizinle gelsin"dediğinde kafamı salladım.

Abimin asla olmaz dediği tek yeri seçmiştim. Türkiye'de beni emanet edeceği hiçbir tanıdığı yoktu. Her ne kadar yakın ülke olsada korkuyordu.

"Ee abi o zaman ben Bars'lara gidiyorum? Onlarında okul kabül mektupları gelmiş olmalı..."dedim sessizce

Bora abim "Tamam güzelim"dedi beni kollarının arasına alırken

Saçıma birkaç öpücük bıraktığında beni bırakmıştı. Yalandan öksürüp kapıdan popo kıvırta kıvırta çıktığımda ilk durağım çiftliğin az ilerisindeki üçüzlerin evi olmuştu.

🫖

"Çuha,Fife...Kızım! Gel anneye"dedim Fife'yi kucaklarken

Zaten Çuha hanımefendisi kendisini elletmezdi. Rahatı bozulmasın hanımefendinin(!). Tırtıklanan kapı ile 'Gel' dedim. Kapı yavaşça açıldı ve içeri sevgilim Bars girdi.

Bars "Güzelim çarşıya gidecektik sen daha hazır değilsin bir de sırf o yüzden erken kaldırdın bizi"dedi

Bengi "He ya"dedi kapıdan kafasını çıkarırken

"İyi siz salona geçin ben hazırlanıp geliyorum"dedim

Saat şu anda ikiyi yirmi sekiz geçiyordu. Ben uyandığımda ise sekize üç vardı.

İkisininde çıkması ile kapıyı örttüm ve tekrar dolabımın önüne geçtim. Günde iki kıyafet değiştirmezdim normalde fakat Bars'lar ile çiftliğin bahçesinde yeni kayısı toplamıştık. O nedenle üstüm biraz batıktı.

Dolaptan bağımlısı olarak çok kez giydiğim beyaz elbisemi alıp giydiğimde kendisi ile uygun hafif bir makyajı hızlıca yaptım.


Hazır olduğum kararına vardığımda hasır çantama cüzdanımı,telefonumu ve kolonyamı koydum. Odadan yavaş adımlarla çıktım ve abimlere haber vererek üçüzlerin yanına ilerledim.

Bizi üçüzlerin annesi Defne abla bırakacaktı.

🫖

Çarşı alanında yürüyüp duruyorduk veya Bengi bizi takıcılar arası sürüklüyordu. Yeni bir tane daha gördüğünde elimi tutarak beni oraya yönlendirdi. Bende etrafa bakınmaktan alı koyamıyordum kendimi. Gözlerim küpeler ve kolyeler arası gidip gelirken bana doğru bir şey yaklaştırıldı.

Eşyayı yaklaştıran kişi Bars'tı ve yaklaştırdığı şey ise klasik bir modele sahip inci bir kolyeydi.

Bars "Güzelim bak bu çok şirinmiş"dedi

"E Bars bende bu tarz tonla var"dedim

Bars "Yavrum inci kolyenin bir incisini avuçlarının arasına al. Ama ışık görmesin. Karanlık yap"dedi

Ona öylece baktım. Ve dediğini uyguladım. Beyaz incilerin karanlıkta kalan kısımları karanlıkta mavi mavi parladığında bunu yapmayı kesip Bars'a gülümsedim. Gözüm o sırada aynı mağazada olduğumuz o aileye gitti. Birkaçının gözü bendeyken anneleri ve Aysu hanım takı bakıyordu...

🫖

Merhaba hoşgeldiniz
Bölümü umarım beğenmişsinizdir benim pek istediğim gibi olmadı
Hepinizden bol bol yorum ve oy bekliyorum
Medya:Punteria-Babby B.
Yeni bölüm en yakın zamanda gelecek görüşmek üzere beneklerimmm;)
807 Kelime:)

Finan AlâWhere stories live. Discover now