Güzel yazdığımı iddia etmiyorum
Yazdıkça güzelleşmesini diliyorum.
Yazım veya noktalama yanlışı varsa lütfen kusuruma bakmayın gözümden kaçmış olabilir.
İyi okumalar...
"KAMU SPOTU: Beğenmediğin bir şey olduğunda ya da sana hitap etmeyecek bir olay yaşandığında yapıcı eleştiri yapmak zor değildir. Bir dene. Çıkıp gitmek ondan da kolay inan bana:)"
&&&&&&&
YER: Gardenya
YIL: 2524
ZAMAN: BELİRSİZ
&&&&&&&
Ortamda rahatsız edici bir atmosfer vardı. Lüks avizenin göz alıcı ışığı, bütün dikkatleri üzerine çekmeye yetmesine rağmen bu görevi diğer birçok eşya daha üstleniyordu. Önündeki yemek, ortamın gerginliğinden hazımsızlık yaratsa da bunu belli etmemekte kararlıydı. Etinden bir parça daha kopardı ve yavaşça çiğnemeye başladı. Bu sırada da gözlerini masanın başında oturan belediye başkanına çevirdi. Başkan oldukça yakışıklıydı. Beyaz tenli, siyah saçlı ve uzun boylu biriydi. Takım elbisesi o kadar sıkışık görünüyordu ki ilk başta ona küçük geldiğini düşündü. Sonra bunun başka bir nedenden kaynaklandığını fark etti.
Chae'nin, Yarbay Jung ile olan konuşmasından sonra her şey çok hızlı ilerlemişti. O akşam acil durum toplantısıyla ekibin geri kalanına davetten bahsedilmiş ve hızlı hareket edilmişti. Masada oturan ekibin ise bu davetten hoşnut olmadığı belliydi. Yine de hiç kimse tek kelime etmedi. Başkan tüm odayı kaplayan otoriter sesiyle "Davetimi kabul etmeniz beni çok mutlu etti. Lavinia üssünün saygı değer ekibini ağırlayabildiğim için Mimoza'nın en şanslı başkanı olabilirim." dedi. Elinde içki bardağı ile bu yemeği kutluyormuş gibi görünüyordu. Masanın geri kalanı da bardaklarını kaldırarak eşlik ettiğinde başkanın yüzündeki gülümseme arttı. "O zaman şerefe!" dedi.
Chae kadehinden küçük yudumlar alırken zar zor bitirebildiği yemeği için gurur duyuyordu. Yemeğin eti o kadar yumuşaktı ki var olan kalitesi soğuk terler dökmesine neden olmuştu. Aklı masadaki konuşmalarda değildi. Şükürler olsun ki kimse onu umursamıyordu. Darren ve ekibinin Gardenya belediye başkanında misafir oldukları bilgisi kanlı canlı avuçlarındayken gecenin tadını çıkartamıyordu. O halde başkan neden onlar ilkmiş gibi davranıyordu? Başını sağ tarafta yer alan boydan boya geniş pencerelere çevirdi. Kar fırtınası acımasızca pencereyi dövüyordu. İçerideki büyük şömine, havaya aldanmalarında büyük paya sahipti. Odayı incelemeye başladı.
İçerisinde bulundukları oda ne çok büyük ne çok küçüktü. Büyük masa odayı tamamen kaplamıştı. Buna rağmen şömine ve tarihi eşyalar göz dolduruyordu. Chae geldiğinden beri gözlerini alamadığı tabloya tekrar bakmaya başladı. Genç bir kadın tasvir edilmişti. Ne gülüyor gibiydi ne de somurtuyor. Yüzündeki ifadenin ne olduğunu anlamak çok güçtü. Belki de bu yüzden dikkatini çekebilmişti. Odada daha büyük tablolar olmasına rağmen o küçük tablo dikkatleri üzerine çekebiliyordu.
Chae, hayatında daha önce hiç tablo görmemişti. Öyle şeyler daha çok eski zamanlardan kalmaydı ya da başarılı ressamların açtığı ve yalnızca zenginlerin katıldığı sergilerde olurdu. Resim çizmek bu dünyada pahalı bir hobiydi. Onu paraya dökebilmek daha da pahalıydı. Tablonun kenarlarını incelediğinde yıpranmış yüzeyinden eski olduğu belliydi ve bu şaşırtıcıydı. Eski tablolar tarihi eser olduklarından müzelerde korunurdu. Başkanın böyle bir tabloyu evinde sergileyebilmesi için döktüğü paralar korkunç olmalıydı. Yalnızca bir belediye başkanı olan bu adam, bu kadar parayı bir tabloya nasıl verebilmişti? Ya da diğer tarihi eşyaları nasıl alabilmişti?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VC17
FantasiBilinen ne varsa bu yeni dünyada hiçbir değeri kalmadı. Yayınlanan önceki hesap @behram_dolunay034