Zamanı Gelince

757 76 33
                                    


13 Mayıs (İstanbul)

Aniden açılan kapı sesiyle irkilen Sadi Hüdayi üstüne döktüğü çayın sıcaklığıyla yüzünü buruşturdu. Dönüp baktığında koşar adımlarla kendine doğru gelen Arifi görünce gözlerini devirdi.

-Be adam kaç kere dedim destursuz dalma şöyle diye!! Kapının ağırlığı olsun biraz.

Arif özür mahiyetinde başını eğdi.

-Affedin hocam lakin önemli.

Sadi masanın üstündeki kağıtlara odaklanmış, çay dökülenlere bakıp söyleniyordu.

-E madem önemli konuşsana Arif.

-Efendim memleketten haber gelmiş.

Sadi birden ayağa fırladı. Aklına hemen en kötüsü gelmişti.

-Mürşit babama bir şey mi olmuş?

-Allah korusun efendim. Mürşidimiz iyi çok şükür. Cüneyd efendi-

-Nolmuş Cüneyde?

-Evlenmiş efendim.

Sadi şaşkınlıktan bayılacaktı nerdeyse. Sendeleyince divana geri oturdu.

-Evlenmiş mi? Kimle?

-Mürşit efendimizin çocukluk arkadaşının torunuymuş. Nasıl oldu 3 haftada ben de anlamadım. Mürşit efendi mi zorladı mı acaba?

Sadinin yüzündeki neşe biraz silindi.

-Ne diyorsun sen Arif? Cüneydin inadını bilmez gibi konuşuyorsun. Zorlamayla olsaydı Cüneydi beş kere evlendirmiştik beş!! İnadından ödün vermez o.

-Aşık mı oldu dersiniz?

Sadi Hüdayi omuz silkti. Beklemezdi yeğeninden ama Allahın takdiriyse..

-Allah bilir. Yine de maşallah hemen evlendiğine göre istemiş belli ki. Hasna'ya haber ver de biz de kutlayalım. Akşam fanilerle toplanıp bi ziyafet çekelim. Şerbetleri de hatırlat ha!

-Tamam efendim.

Arif odadan çıkıp mutfağın yolunu tuttu. Küçüklerden birini yollayıp hanımanneyi çağırttı. Gelince de durumu anlatmaya başladı.

-Selamın aleyküm hanımanne.

-Aleyküm selam Bahadır efendi. Hayrola?

Arif gülümsedi.

-Hayır hanımanne hayır. Cüneyd efendi memlekette evlenmiş. Sadi efendimiz de akşam kutlayalım ister. Ziyafet verelim diyor. Şerbetleri de bizzat hatırlatmamı istedi. Aman unutulmasın diye de sıkı sıkı tembihledi.

Hasna şoktan karşısındaki adamın me dediğine odaklanamamıştı bile. Evlenmiş kelimesinden sonra duyduğu bütün kelimeler birbirine girmişti.

-Evlenmiş? Cüneyd?

-Evet.

-Kimi bulmuş da evlenmiş daha bir ay olmadan. Nasıl ikna olmuş? Mürşit efendi nasıl onaylamış ne olduğu belli olmayan bi kızı?

Arif bu sorgu karşısında çok şaşırmamıştı lakin vereceği cevap da kısıtlıydı. Henüz her şeyi detaylıca öğrenememişti o da.

-Kız Mürşit efendimizin arkadaşının torunuymuş hanımanne. Hem uyum sağlayamayacak bir aile olsa Mürşidimiz onaylamazdı bile. Kendi kıymış nikahı. Cüneyd efendi nasıl ikna oldu bilmiyorum ama Hatice hanım istemeye gitmeden kızı görmeye gitmiş. Mürşit efendinin emriyle.

Hasna kızın ailesini duyunca bir nebze rahatlamıştı. En azından uyum sağlar çabucak. Gelince yol yordamı da öğretirsem saygısı olur ezip geçemez kolay kolay diye düşündü.

Ceviz Ağacı (CünZey)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin