Sızı

662 80 54
                                    

14 Mayıs

Sabah namazı için uyanan Zeynep, odasındaki banyoda abdestini almış üzerini değiştirmek için dolaba yönelmişti ki, kapısında duyduğu tıkırtıyla yönünü değiştirdi. Usulca kapıyı açtığında karşısında gördüğü manzara gülümsetti. Cüneyd efendi elinde yatağıyla bekliyordu. Hatice hanım ayrı yattıklarını anlamasın diye de herkes uyanmadan kapıya gelmişti belli ki.

-Hayırlı sabahlar Zeynep hanım. Ne bu hal?

-Hayırlı sabahlar Cüneyd efendi. Tam değişecektim sen geldin.

Cüneyd aslında kızın bir yanlış yapmadığının farkındaydı. Bu saatte kapısını başka kim çalmaya cesaret edebilirdi ki zaten? Lakin Zeynepin dergah kurallarına yabancı büyümüş olması da etkiliydi bu durumda. Dönüş vakitleri gelmeden Zeynep'i hazırlamak icap ederdi. Namazdan sonra istişare ederiz düşüncesiyle zevcesine giyinmesini tembihledi. Namaza geç kalmak istemediği için kızın uzatmadığı her halinden belliydi ama merak ettiği de gözlerinden okunuyordu.

Neye kızdı ki şimdi..

Oturup namazlarını kılan çift, dualarını ettikten sonra birbirlerine döndü. Zeynep'in gözündeki merak hala yerli yerindeydi. Cüneyd derin bir iç çekti. Zevcesinin anlayacağını umarak söze başladı.

-Zeynep hanım, ardında kim olduğunu bilmeden kapını o vaziyette açman uygun mudur?

Zeynep şaşırmıştı.

-Senin geleceğini biliyordum zaten Cüneyd efendi. Dün akşam konuştuk ya.

-Uygun mudur?

Zeynep yinelenen soruya cevap vermek zorunda kaldı.

-Değil elbet.

Cüneydin yüzü yumuşadı. Karısının elini tutup daha yumuşak bir ses tonuyla devam etti.

-Sen haklısın tabi. Bu saatte senin kapına kimse yanaşmaz burada. Geleceğimi de biliyordun elbet saçın açık, pijamalarınla salın karşımda..Şikayetim olmaz. Yine de bir daha sesimi duymadan kapıyı açma Zeynep. Dergahımızın kurallarına uymak icap eder. İstanbul'a döndüğümüzde kapımız her saat çalabilir. Ben evde olurum, olmam..Alışman lazım.

- Anladım. Dikkat edeceğim bundan sonra.

Zeynep kocasıyla yaptığı konuşmadan sonra Hatice hanıma yardım için mutfağa inmişti. Yaşlı kadın hiç bir şeye dokundurtmuyor, sofraya oturması için çekiştiriyordu adeta. En sonunda pes edip sofraya oturan Zeynep, kocasını beklemeye başladı. Hatice hanım Mürşit efendinin kahvaltısı için odasına çıkmıştı bile. Cüneyd içeri girip yanına oturunca Zeynep çayları doldurmuştu.

-Hatice hanımla konuştum. Dergah kurallarını anlatacak sana.
Zeynep başını salladı.
- Allah razı olsun. Yine de önemli gördüklerini senden öğrenmek isterim Cüneyd efendi. Daha büyük bir yanlış anlaşılma olmasın diye.

-Ben de anlatırım elbette. Sen nasıl dersen. Hanımların aralarındaki kurallara çok hakim değilim ama Zeynep. Oraların sorumlusu Hatice hanım.

Zeynep doldurduğu bardağı Cüneydin önüne yerleştirdi.

-Hayrola öğretmekten kaçıyor musun Cüneyd efendi? Korkma, hızlı öğrenirim ben.

Ceviz Ağacı (CünZey)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin