9 MayısZeynep ısrarla çalan kapıyla irkildi. Elindeki tepsiyi bırakıp kapıyı açmak üzere üst kata koştu. Gelen her kimse, alacaklı gibi çalıyordu maşallah. Açtığında gördüğü manzara karşısında pek şaşırmamıştı ama mutlu olduğu da söylenemezdi.
-Günaydın gelin kızım.
Zeynep başını eğdi. Müstakbel kayınvalidesi gelmişti yine. Kadın günaşırı uğruyordu artık, bazen günde 2 3 kez geldiği bile oluyordu. Zeynep de bir şey de diyemiyor, geldikçe eve buyur ediyor, kadının tek taraflı sohbetini dinliyordu.
-Ay kollarım koptu. Şu torbaları alıver. Bi kahveni içerim Zeynep.
Zeynep torbaların alıp yerleştirdi. Kayınvalidesine kahve yapıp getirdi. Kahveyi alan kadın, hiç beklemeden konuşmaya başladı.
-Düğün için gittiğimiz yeri tuttuk. Biraz pahalı dediler ama olsun.. En iyisi orasıydı. Güneş alıyordu. Hem de merkezde. Gitmesi gelmesi herkes için kolay.. Hem gelinliği de ordan alacağız ya taşıma derdi de olmayacak. Mahir de takımını aynı yerden-
Zeynep kayınvalidesinin konuşmasını duyuyor ama dinleyemiyordu. Nişanlısının ismini duyunca üzerine çöken gerginlik kulaklarını tıkıyordu sanki.
Mahir..
Zeynep'in nişanlısı. Kelime ne kadar da garipti.. Mahir 34 yaşındaydı. Ailesinin zengin olduğunu zaten babası sağolsun unutmuyordu ama onun dışında tek bildiği şey adı ve yaşıydı. Mesleğini bile bilmiyordu. Haliyle de muhabbet duymuyordu adama karşı.Hissettiği tek bir şey vardı.
Korku..
Kayınvalidesi hala konuşuyordu.
-Kına elbisen de iki güne gelir. Tadilat işi olmazsa iyi ya.. Olursa da Asiye hanım halleder bizim. Elleri çok yatkın böyle işlere. Neyse ben kalkayım da sen de işine bak kızım.
-Selametle Nazife hanım.
-Yavrum münasip değil böyle. Annen sayılırım artık ben. Anne diyebilirsin bana.
Zeynep gülümsedi.
Benim annem yok artık..
Benim yüzümden..2 yıl önce
-Kara kuzum kimliğini aldın mı?
-Aldım anne aldım bak.
Zeynep cebinden çıkardığı kimliğini annesine doğru salladı.
-Giriş belgen?
-O da burada.
Meryem derin bir nefes aldı.
-İyi madem. Çıkalım hadi.
Zeynep babasının isteği üzerine liseyi açıktan bitirmişti. Naim'e kalsa onu da okumazdı ya, evde durduğundan bir şey dememişti. Üniversite işine tümden karşıydı lakin Zeynep yine de şansını deneyecekti. Çok iyi bir yer kazanırsa belki babası ikna olur diye düşünüyordu. Hızlı adımlarla otobüs durağına doğru yürümeye başladılar. Zeynep bir yandan dua okuyor bir yandan da hızlı hızlı yürüyordu. Arkasından gelen annesini çarpan arabayı hiç görememişti bile. Sadece dünyasını başına yıkan ses..
9 Mayıs
O ses..
Zeynep'in hala kulaklarındaydı. Farkında olmadan süzülen gözyaşlarını silmeye başladı. Zeynep'in saçma sapan hayalleri annesinin canına malolmuştu. Hem annesi canından olmuştu, hem de hayalleri suya düşmüştü. Kendini suçluyordu kız. Annesi ölünce dünyasının başına yıkıldığı yetmiyormuş gibi okumak da hayal olmuştu. Bırak okumak evden zor çıkıyordu artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ceviz Ağacı (CünZey)
Storie d'amore"Ceviz ağacının dibinde ve gölgesinde oturulmaz, adamı erken öldürür" derler.