+18
➿➿➿
Kıvranırken bıraktığı inleme, buhar olup karıştı etrafa. Daha fazla zorladım, onu. Canının yanmasını önemsemeden.
➿➿➿
Baktı çıkan gökkuşağına doğru. "Sen de inanır mıydın?" dedim aynı yere baktığımızı fark edince.
"Neye?" diye sordu. "Eğer...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Neden beni aldın?" Hekimlerin, hastalarıyla bir yere çıkma iznini meşrulaştırmalıydık artık. Ne var yani öğretmenler de öğrencileriyle geziyor, avukatlar müvekkilleriyle çay içiyordu. Biz elbise bakmaya gittiysek ne olmuştu yani?
"Eee, balo teklifimi kabul etmiştin?" Şüpheyle baktım nazik yüzüne. "Yoksa kabul etmemiş miydin?" Gülümsedim.
"Evet, etmiştim."
"Tamam işte, partinin detaylarını öğrendim. Beraber kıyafet seçmeye gidiyoruz. Maskeli balo olacakmış. Eski dönem kıyafetleri, biraz sıkıntıya sokabilir belki ama olmadı yurtdışından getirebiliriz. Hiç olmadı özel terziye diktirebiliriz. Daha vaktimiz var hallederiz." Yan koltuğumda büyülenmiş ama bir o kadar da şaşkın vaziyette bana bakıyordu.
"Maskeli balo mu?" Şaşkınlığını gizleyemedi.
"Evet." Diye yanıtladım İstanbul'u. "Maskeli balo."
"Güzel tercih."
"Belki," dedim emin olmayarak. "tercihlerine çok güvenemiyorum düzenleyenin."
Yutkundu. Gözlerime baktı. Ben de birkaç saniye yoldan çekip ona bakmıştım.
"Zamanında seni seçtiğine göre tercihlerinin gayet yerinde olduğuna eminim." Diye mırıldandı. Diliyle dişi arasında bir mırıldanmaydı, öyle ki az daha duyamıyordum bile.
Gülümsedim. Bir kez daha duymak istiyordum. Beni beğendiğini söylemesini bir kez daha duymak istiyordum ama bu kez yüksek sesle. "Anlayamadım?"
"Bir şey demedim." Hemen de inkar.
"Dedin?" Gözlerimiz kilitlendi birbirine. Bir çift toprağa gömüldüğümü hissettim.
Fazla uzun sürmedi, hemen açıkladı. "Diyorum ki, ben baloyu düzenleyen kadının tercihlerinin oldukça muhteşem olduğuna olduğuna eminim."
"Nedenmiş," bu konuyu sabaha kadar tartışmak istiyordum aslına bakarsanız. Beni kıskanıyor olma fikri bile güzeldi ama bu durum onu üzecekse ne gerek vardı? Duymasam da olurdu. Onun yerine daha gülebileceği bir konuya geçmek istedim. "Hem kadın olduğunu kim söyledi?" Yana dönüp göz kırptım.
"Ama," dedi. Parçaları birleştirmeyi denedi. "Sen dedin ki baloyu düzenleyen?" Durdu. Durdu. Durdu. Bakışlarını yoldan çevirip bana baktı. Kocaman olmuş irisleriyle beraber komik bir mirkete benziyordu; komik, güzel bir mirket. "Sen gay misin?" Elini ağzına kapattı. Keyfime diyecek yoktu.
Gözlerine baktım. "Ne yani olamaz mı?" Bir saniye kadar durdum. "Evet desem?"
"İndir beni burada!"
"Ne?" Bedenimin üzerinden bir şok dalgası geçti.
"Arabayı kenara çek inmek istiyorum!" Tavrı sertti. İşte bunu beklemiyordum.
