40. Bölüm;
"Suyun Altındakiler"
Kayra Barlas'ın günlüğünden;
*27 Ekim / 15. Seans
"Seni iyileştiremiyor olmak,
beni hasta etti."Ellerinden tuttum, "Bir çılgınlık yapalım ister misin?" Gözleri gözlerimde dolandı. Her ikimizde terlemiştik ve nefes nefeseydik. Belki bunu aşabilirdik. Teklifimi kabul ederse?
"Bu yeterince çılgındı." Dedi dudaklarıma bakıp gülümserken. Eliyle elbisesini düzlüyordu. Hızlı dans harekerlerinden sonra korsesi yüzüne rahatsız hissetmiş olmalıydı.
Elim belinin yanlarına gidip korsesini düzelirken, gülümsedi. "Ben başka bir şeyden bahsediyorum." Dedim, havuzu gösterirken. Biraz geriye çekilip ona alan tanıdım ki, benim korsesini düzeltişimden kalan hala rahatsız hissettiği yerleri kendisini yormadan düzeltebilsin.
"Hayır," kahkaha attı. Bu aslında İstanbulca dilinde 'evet' demekti. "Hayır, hayır, hayır, Kayra hayır." Yüksek kahkalarla gülmeye devam ediyordu. Belini yavaşça kavradım. Tanrım onu kendimden bile sakınacak kadar çok seviyordum. Varlığı kalbim için bir ödüldü.
Dudağım büküldü. "Hadi ama," dedim yavaş yavaş elinden tutup havuza doğru ilerlerken. Direnmiyordu, istiyordu. "Unutulmaz bir gece yaşatmak istiyorum sana." Teklifi aslında çoktan kabul etmişti de ben tam anlamıyla bir onaylama görmek istiyordum.
Kaşlarını kaldırdı. "Seninle beraber olduğum her an unutulmaz zaten, Kayra." Kendini yeniden bana teslim ederken benimle beraber birkaç adım yürüdü. Havuzun mermer zeminin dibindeydik.
"Daha da unutulmaz olsun?" Bir soru değildi ancak bir soru gibi cevap vermişti.
"Olsun." Dedi tek kalemde. Spot ışıkları gecenin karanlığını aydınlatırken, havuzun ucunda arkamı döndüm. Önüme İstanbul'u alırken ellerine uzandım. Arkam boşluğa, önüm İstanbul'un güzel yüzüne dönüktü.
"Yaslan bana," dedim. Söylediklerimi sorgulamadan dediğimi yaparken güvenle yasladı kafasını göğsüme. İncecik bedenine sarılırken durduğum yerde kendimi arkama bıraktım.
Saniyeler içinde İstanbul'un soğuk bedenine ek olarak buz gibi suyla buluştuğumuzda tuttuğum nefesimi parça parça verdim.
Üzerime düşen su kütlelerini umursamadan gözümü açtım. İstanbul'un yüzünü avuçlarım arasına aldım. Suyun altında göremediğim kahveleri siyaha çevirilmişti ama gülümsediğini net bir şekilde görüyordum.
O da benim yaptığım gibi yaptı. Ellerini yüzüme kapattı. Yine ilk hamle ondandı. Dudaklarımı dudaklarına kapattı. İncitirim diye korkuyordum. Ödüm kopuyordu, bir şey yapacağım diye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON DANSIN DEVAMI | +18 "Tamamlandı"
ChickLit+18 ➿➿➿ Kıvranırken bıraktığı inleme, buhar olup karıştı etrafa. Daha fazla zorladım, onu. Canının yanmasını önemsemeden. ➿➿➿ Baktı çıkan gökkuşağına doğru. "Sen de inanır mıydın?" dedim aynı yere baktığımızı fark edince. "Neye?" diye sordu. "Eğer...