Uzun zamandan sonra hepinize merhaba. Kendimden bahsetmek istiyorum biraz. Belki sıkıcı olacak ama yazarı tanımadan kitap okunması biraz değişik olacaktı.
Ben Şevval... Bu kitaba başlamamın bir sebebi vardı. Şimdi biraz saçma gelebilir ama ben sakız falından esinlenerek yazmaya başladım kitabı. Sakız falında tek dikkatimi çeken söz şuydu;Adın geçecek kitaplarda...
Tek bir söz beni nerelere getirdi bir ben bir siz bir de Allah bilir. Üç kelime, sadece üç kelime ile yazmaya başladım. Benim için önemli olan kitabın fazla okunması değildi, eğlenerek, severek okunması idi. Sizlerin severek ve beğenerek okunması ümidi ile yazıyorum kitabımı.
Seçtiğim kitap karakterleri sıradan değil benim için. Duru Deniz karakteri ile fazlasıyla benziyoruz. Aile, doktorluk ve daha fazlası. Ben de doktorluk istiyorum ve istediğimi almadan da bu yoldan geri dönmeyeceğim. Karşıma fazlasıyla zorluk çıktı, daha da çıkacak ama pes etmeyeceğim çünkü ben güçlü ve azimli bir kızım. Sizlerden de isteğim lütfen pes etmeyin, beraber bu yolculuğa girmek ve beraber kazanmak istiyorum.
Aras Demir karakteri... hayalimdeki erkeği Aras üzerinde tasarladım. Kadınlara saygı ve sevgisi, dışarıya sert ve soğuk ama sevdiklerine yumuşak ve sıcacık bir erkek. Bu hikayede en sevdiğim karakter yalansız Baran'dı. Eğlenceli, hanımcı ve kafa dengi. Altay Araf... ismi gibi Araf'ında bırakan erkek. Altay yakın dost ve güvenilir biri, eline de pek su dökülmez karakter. Ekim, Yavuz, Simay, Defne bunlar da benim için sıradan değiller. Kötü gün dostu ve en iyi arkadaş.
Eğer ki yazdığım bu kadar yazıyı okuduysanız çok teşekkür ederim. Okumadıysanız da canınız sağ olsun. Biraz fazla konuştum haydi kitap okuma vaktiii.
Bu arada geçmiş bayramınız mübarek olsunn
İyi okumalar sapık katillerim:)
DURU'DAN
Aras'ın sıcacık kollari arasında uyanmıştım. Gözlerimi etrafta gezdirdiğimde salon yerine odamızda idik. Muhtemelen ben uyudukran sonra Aras beni odaya taşımıştı. Kalkmak istemiyordum ama Aras'a mükemmel bir kahvaltı masası kuracaktım. Yavaşça kollarından sıyrılıp banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp çıktım ve giyinme odasına girip üzerime eşofman takımı geçirip çıktım. Bugün işim yoktu ama yarın baya bir işim vardı çünkü yarın hastanede çalışmaya başlayacaktım. Sonunda be, özlemiştim.
Aşağı inip mutfağa girdim. Önceliğim hep çay idi. Çayı tüpün üstüne verip kahvaltılıkları masaya yerleştirdim. Menemen yapmak için sebzeleri doğrayıp kavurdum ve yumurta kırıp pişirdim. Çay kaynadığı için tüpün üzerinden alıp masaya yerleştirdim ve kahvaltım hazırdı." Duru hanım döktürmüşsünüz efendim" dedi arkamdan gelen Aras'ın sesi. Gülümseyip arkama döndüm ve sımsıkı sarıldım. " Ee buyurun o zaman" deyip elimle masayı gösterdim." Öncelik hanımıma" dedi ve sandalyeyi çekip oturmamı sağladı.
Aras ile kahvaltı yapmış ve işe göndermiştim. Canım sıkılıyordu, ayağa kalkıp bahçeye çıktım. Fırat hariç bütün korumaların suratında stres seziyordum. Yine birşey vardı ve yine benim bilmediğim." Fırat, birşey mi oldu" dedim. Herkesin dikkatini çekmiş olacağım ki çünkü bütün korumalar bana bakışlarını yöneltti." Ee Duru hanım bilirsiniz size yalan söylemem, Hazar'ın babası gün geçtikçe daha çok yakamıza yapışıyor" dedi. Kaşlarımı çattım. " Tehdit mi ediyor" demem ile birlikte Fırat kafasını salladı." Kim olduğunu bulamadınız mı hâlâ" dedim. Ve Fırat yine kafasını salladı. Nedensizce Hazar'ın babasının tanıdık biri çıkacağını hissediyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DURU
Teen FictionGeçmişten derin izler taşıyan bir kadın, kadının geçmiş izlerine merhem olmak isteyen bir adam... Bazen merhem de yarayı iyileştirmezdi. Yara kapanmayacak kadar acı, hiç iyileşmeyecek kadar derindi... Yıllarca takıntılı olduğu kadını 1 yıl bulamaz v...