EKİM'DENSilahlı saldırıyla uğramıştım. Kim yaptı neden yaptı bilmiyordum. Düşmanım da yoktu veya kavga ettiğim biri de yoktu. Abimin düşmanı yapmış olabilirdi. Evet ya abimden uzak olduğumu öğrenmişlerdi ve ofisimi o yüzden taramışlardı. Abim Trabzon'da olduğumuzu biliyordu. Duru bunu bilmiyordu. Asla abimden birşey saklayamazdım. Saklasam da o bulurdu.
Ofisime abimin korumaları gelmişti. Bir saniye lan ben Duru'yu çağırmıştım. Eğer korumaları görürse anlar. Çünkü Duru korumaları tanıyordu. Ne yapacağım ne yapacaktım. Fırat'ı arayacaktım. Aradım ilk çalışta açtı.
" Fırat ben Duru'yu buraya çağırdım sizi görürse tanır ne yapacağız" dedim nefes almadan." Efendim biz hallettik, Aras beyin de haberi var" dedi. Rahatlamıştım." Tamam Fırat sağol" dedim ve telefonu kapattım. Nasıl düşünemedim abimin herşeyi önceden bilip hallettiğini.Telefonum çalmaya başladı. Arayan abimdi." Ekim, abicim iyisin değilmi?" dedi." İyiyim abi de siz Duru'nun buraya geleceğini nerden biliyordunuz, onu geçtim nasıl buraya gelmemesini ikna ettiniz" dedim. Burnundan gülmüştü.
" Abicim önce nefes al, birincisi Duru'yu her gün izliyorum, ikincisi de bende kalsın" dedi." Tamam abicim" dedim. Burnundan nefes vermişti." Bu gece yola çıkıyoruz, en geç 2 saat sonra oradayız, artık deniz gözlüme kavuşma zamanı geldi" dedi. Sert bir şekilde yutkundum.
" Hemen bugün mü" dedim." Evet galiba çok özledin bizi" dedi. Burnumu kırıştırdım." Sadece seni, o yanındaki Altay hayvanını değil" dedim. Gülmüştü.
" Yanımda olduğunu nereden biliyorsun" dedi. Hay ben ağzıma..." Sesim açıktamı" dedim. Eğer açıkta ise rahatça küfür savurabilirdim." Hayır ama duyabiliyor seni" dedi." O zaman ondan nefret ettiğimi söyle" dedim. Bu sefer kahkaha atmıştı." Aynısını senin için söylüyor" dedi.Aras ile konuşmaya devam ederken Duru aramaya başladı." Abi ben kapatıyorum Duru arıyor" dedim." Tamam görüşürüz" dedi telefonu kapattı. Duru'nun telefonunu açtım.
" Ekim iyimisin, burada aniden bir ameliyat gerçekleşince gelemedim" dedi. Nasıl lan şimdi abim birini zorla ameliyatamı koymuştu." İyiyim sağol hayatım" dedim." Adamın birşeyi de yoktu bacağından vurulmuştu sadece" dedi. Lamba şimdi yandı. Abim , Duru gelmesin diye korumasını bacağından vurup hastaneye yollamış." Sonra işim çıkmazsa yanına uğrarım" dedi. Gülümsedim. İnşallah arkasından iş çevirdim diye bana soğuk olmazsın.
" Tamam güzelim görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım.DURU'DAN
Ekim'in yanına gideceğim sırada bacağından vurulmuş biri geldi. Tam da zamanında geldi. Galiba bu hastaneden kurtuluşum yoktu.
Bana en çok değişik gelen ise kan kaybetmemesiydi. Yeni vurulmuştu. Vurulduğu yere polisler gitmişti ama bir tane hariç kurşun yoktu etrafta. Acaba yine ne işler dönüyordu etrafımda. Aras hariç herşey dönebilirdi. Aras dedim de vurulan kişi de onun korumasına benziyordu sanki. Hayır ya o değildir. Çünkü Aras'ın korumalarının yakasında onun imzası olurdu. Zaten adam gelince direkt yakasına baktım bişey yoktu. Psikolojim alt üst olmuştu çok şükür psikolog arkadaşım vardı. Bir gün ondan tedavi görmem gerekliydi.
Hastaneden sonunda çıkmıştım. 2 günlük nöbetteydim ve çok yorucuydu. Ekim'in ofisine gitmeyip evime gidip hemen uyuyacaktım. Yolda gidiyordum. Kendime şarkı açacaktım. Şarkı listeme baktım ve en sevdiğim şarkıyı buldum.
Fettah Can - Boş bardak
Bugün senle, konuşmak değil niyetim
Galiba artık yapamıyorum
Sürsün isterdim, kendimi kandırarak
Yalanla yüz göz olamıyorum
Her insan, bazen şaşar
Kendi, sınırlarını aşar
Sen ne? söylersen söyle
Boş bardak bir gün taşar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DURU
Ficção AdolescenteGeçmişten derin izler taşıyan bir kadın, kadının geçmiş izlerine merhem olmak isteyen bir adam... Bazen merhem de yarayı iyileştirmezdi. Yara kapanmayacak kadar acı, hiç iyileşmeyecek kadar derindi... Yıllarca takıntılı olduğu kadını 1 yıl bulamaz v...