KARAN'DANSabah erkenden abimin evinden çıkmıştım. Aras abime silahlı saldırı düzenleyenlerin nerede ve kim olduğunu çok iyi biliyordum. Tabiki şerefsiz Hazar Ağa'nın babasıydı. Hazar ile geçmişte pek iyi şeyler yaşamamıştık. Hatta hiç iyi şeyler yaşamamıştık. Aklımda o anlar hâlâ canlanıyordu ve ben artık dayanamıyordum.
5 Nisan 2019
Kantinde oturmuş sevgilim Esra'yı bekliyordum. Hayatımda ilk defa bir kıza aşık olmuştum ve mutluydum. İntihar düşünceleri beynimi kaplarken girmişti hayatıma ve beni bu düşüncelerden kurtarıp beynime yaz getirmişti. Aras abim, Arif abim ve ablam intihar edeceğimi öğrenseydi zaten intihar etmeme gerek kalmazdı.
Kantinde oturmaya devam ederken telefonuma mesaj gelmişti. Baktığımda kavgalı olduğum çocuk Hasan yazmıştı. Sabır ver bana Allah'ım. Yazdığı mesaj kaşlarımı çatmama neden olmuştu.
Hasan: Bana inanmadın ve beni hep düşmanın olarak gördün, dost bildiğin herif Hazar'ın ne yaptığını gösterme vakti geldi. Bodrum kata gel ve sana en büyük düşmanın olarak gördüğün benin en büyük dostun olduğumu gösterme vakti gelmişti. Şimdi de bana inanmazsın ama lütfen şimdi bodrum katına gel.
Oturduğum sandalyeden hızla kalktım ve koşarak bodrum katına inen merdivenden aşağı indim. Düşüncelerimin doğru çıkacak korkusu kaplamıştı bütün bedenimi. En yakın arkadaşım ve sevgilimden daha da öte gördüğüm, hayatımın kadını... Düşüncesi bile beni delirtmeye yetiyordu.
Hızla yürümeye devam ederken biri kolumu tutup beni durdurdu. Kolumu tutan kişiye baktığımda Hasan idi. Hızla kolumu çektim ondan." Hazır mısın" dedi. Sesinde ilk defa hüzün ve mutsuzluk çıkıyordu." Hasan, eğer bu da yalan çıkarsa seni cidden öldürürüm" dedim. Sesimi sakin tutmaya çalışıyordum.
" Bu sefer değil, ben hep doğrular ile geldim sana ama sen hep benim yanlışlarımı gördün" dedi ve eli ile temizlik malzemeleri olan odayı gösterdi." Birde sessiz ol, yoksa yine doğrularımdan kaçarsın" dedi. Sessizce kafamı salladım ve yavaş adımlar ile odanın kapısını açtım.Gördüğüm manzara kalbime hançer saplanmasına neden olmuştu. İlk defa güçsüz ve kimsesiz hissediyordum. Hazar ve Esra duvar önünde aldatıyordu beni. Hazar dostluğumuzu, Esra ilişkimizi...
Ellerimi kaldırdım ve alkış attım ikisine. " Afiyet olsun, doyurdunuz mu karnınızı" dedim ve yavaş adımlar ile ikisine yaklaştım." Karan" dedi Esra ve gözleri dolmaya başlamıştı. Kahkaha atmaya başladım. Çünkü şuan çok trajikomik birşey yaşıyordum.
" Bence biz çıkalım, siz devam edin değilmi dostum ve sevgilim" dedim. Hazar kafasını eğmişti ve sesi çıkmıyordu. Hasan kolumu tuttu.
" Gidelim" dedi. Sesim çıkmamıştı çünkü haklıydı.Hasan ile okul terasında oturuyorduk. İkimizden de ses çıkmıyordu. O haklıydı, ben mahçup ve aldatılmıştım.
Aldatmak sadece kalp ile değildi. Ben tamamen aldatılmıştım. Hem sevgimden hem de güvenimden...
" İyimisin" dedi. Kafamı salladım.
" Özür dilerim seni dinlemem gerekiyordu" dedim mahçup çıkan sesimle." Özür dilemesi gereken kişi sen değilsin, beklemediğin kişiden beklemediğin hareket geldi. Asıl özür dilenmesi gereken kişi sensin. Bana inanmaman normal bir şeydi, benim için önemli olan gerçekleri görmendi" dedi. Kafamı salladım. Hayatımda ilk kez kendimden bu kadar çok nefret ediyor ve utanıyordum." O zaman herşeyi gördüğüne göre eski dostluğumuza devam edelim" dedi. Gülümsedim." Biz hiç eskimedik ki" dedim ve tokalaştım." O zaman sınıfa son giren dede olsun" dedi ve koşmaya başladı. Arkasından hızla bende koşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DURU
Novela JuvenilGeçmişten derin izler taşıyan bir kadın, kadının geçmiş izlerine merhem olmak isteyen bir adam... Bazen merhem de yarayı iyileştirmezdi. Yara kapanmayacak kadar acı, hiç iyileşmeyecek kadar derindi... Yıllarca takıntılı olduğu kadını 1 yıl bulamaz v...