4.MEŞALELER VE PİYADELER

92 7 21
                                    

02.07.2024

Bölüm ortasından sonra olaylar epey kızıştı, durduramadım ben :D

Keyifli okumalar!

☞ ☆⁠ (...)

4.Bölüm: "Meşaleler ve Piyadeler"

ABD/ New Jersey Eyaleti _

İnsan, bedenine bir kurşun kovanı saplanmadan; şah damarına bıçak sırtı dayanmadan ya da tenine ateş parçaları düşmedende kan kaybedebilirdi. İnsafiyet ve vicdan, göğüs kafesinden azat olunmaya başladığında, şahsiyet kan kaybederdi. Böylece geriye sadece karanlığa bulanmış ve yolunu kaybetmiş bir kalp kalırdı.

Kendime yabancılaşıyordum.

Acıdan noksan ya da korkusuz bir kadın değildim. Dünya üzerinde kimsenin böyle bir güce sahip olduğunada inanmazdım. Ancak gün geçtikçe, yaşantımın ruhuma sindirdiği ürkütücü bir soğukkanlılık meydana geliyordu içimde. Ölümlere, ihanetlere, şahit olduğum ıstırap çığlıklarına alışmaktan; insanlığa dair bütün sermayemi yitirmekten, öylesine kör bir tabiata dönüşmekten korkuyordum.

Korkular; seni mücadele etmeye iter Piraye, derdi Maria Wizard. Annemin sesi her zaman zihnimdeydi.

Boşlukta takılı kalmış bakışlarla ensemdeki nefese ve soğuk metale bir kaç saniye tepki veremedim.

Az sonra, "Bir meydan okumuşsan, bunu yarım bırakma." Dedim sakin fakat öfkeye adım adım ilerleyen bir sesle.

Rebecca'dan canlılığını yitirmiş, isteri bir gülüş koptu, sessiz kalıp devam etmemi bekledi.

"Beni sadece yaratıcının huzurunda gönüllüce diz çökmüş ve itaatkâr görebilirsin Rebecca, şimdi başladığın işi bitir; çünkü beni karşına alırsan bir daha savunmasız bulamazsın."

Bu onu harekete geçiren bir cümle olmuştu.

Soğuk metal bir ânda görüş açıma girdi. Kolu ensemden kıvrılarak boynumu sıkıca sardığında, yemekhanede kopan çığlık kulaklarıma ulaşamadan şah damarıma kesik açacağını düşündüğüm ekmek bıçağı; elimin yüzeyinde derin bir çizik açtı.

"Yüce Tanrım!"

Veronica'nın haykırarak sırtımın ardına atıldığını ve üzerime abanmış bedeni geriye savurduğunu çok sonradan farkettim. Omuzlarımda bir boşluk hissettim. Sağ elim hızla kan kaybetmeye başlamış, üzerinde ibadet ettiğim ceketin lacivert kumaşına oluk oluk kırmızı damlalar dökülmüştü.

"Derdin ne senin!" Duvarları inleten bu ses, tuhaf bir şekilde Sofia'ya aitti.

"Sakin olun," dedi, sırtımın ardındaki Rebecca gülerek. "Sadece bir yara izi, üstelik nefes boşluğunda da değil. Öldürmez yani."

"Tanrı seni kahretsin ihtiyar Rebecca!" Diye bağıran Veronica'nın sesi, endişesini yansıtacak kadar savruktu.

Sahi beni niye öldürmemişti?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 15 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PİRAYE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin