Aslı, sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açtığında yanında Hande'nin derin bir uykuda olduğunu gördü. Hande'nin saçları yüzüne dağılmıştı ve huzurlu bir şekilde uyuyordu. Aslı, onun bu huzurlu halini izlerken içini sıcak bir mutluluk kapladı. Hande'yi uyandırmamak için yavaşça yanına sokuldu ve hafifçe öptü.
Hande, Aslı'nın öpücüğüyle uyandı ve gülümseyerek gözlerini açtı. "Günaydın, aşkım," dedi yumuşak bir sesle.
"Günaydın, sevgilim " diye Aslı.
"Günaydın" diye cevapladı Hande ve Aslı'yı kollarının arasına çekti.
Bir süre öylece yatakta kaldılar, birbirlerinin sıcaklığını hissederek. Aslı, Hande'nin göğsüne yaslanarak gözlerini kapattı.
"Seni çok özledim," dedi.
"Üç günde mi?"
"Evet üç günde sen beni özlemedin mi?"
"Deli misin çok özledim"
Hande, Aslı'nın saçlarını okşayarak,
"Ama şimdi kalkıp kahvaltı hazırlayalım kurt gibi açıktım?"
Aslı, gülümseyerek başını salladı. "Evet, güzel olur."
İkisi birlikte yataktan kalktılar ve mutfağa geçtiler. Hande, kahve makinesini çalıştırırken Aslı, buzdolabından malzemeleri çıkardı. Taze ekmekler, peynirler, zeytinler ve meyveler masaya dizildi. Aslı, kahvaltı hazırlarken Hande'yi izliyor ve her anın tadını çıkarıyordu.
Kahvaltı masası hazır olduğunda, ikisi de masaya oturdu. Hande, bir dilim ekmeği Aslı'nın ağzına uzattı.
"Seninle böyle basit şeyler bile çok özel," dedi.
Aslı, ekmeği ısırırken gülümseyerek,
"Ben de aynı şekilde hissediyorum," dedi.
Kahvaltı boyunca sohbet ettiler, güldüler ve birbirlerine olan sevgilerini paylaştılar. Hande, Aslı'nın iyileşme süreci hakkında konuşurken, ona moral verdi.
"Sen çok güçlüsün, aşkım. Her şey daha da güzel olacak," dedi.
Kahvaltı bittikten sonra, Aslı ve Hande mutfağı toparladılar.
"Biraz daha yatakta zaman geçirelim mi?" diye sordu. Aslı
Hande, gülümseyerek başını salladı.
"Olur canım."
Hande, Aslı'nın yüzünü elleriyle kavrayarak onu nazikçe öptü. Öpücükleri yavaşça tutkuya dönüştü ve ikisi de birbirlerine daha yakın hissettiler. Hande, Aslı'nın vücudunu nazikçe okşarken, Aslı da Hande'nin her dokunuşunda huzur buluyordu.
Hande, öpücüklerini Aslı'nın boynuna doğru kaydırdı. Aslı, derin bir nefes alarak gözlerini kapattı ve Hande'nin dokunuşlarının tadını çıkardı. Hande, Aslı'nın omuzlarından aşağıya doğru inerek, onun pijamasının düğmelerini yavaşça çözmeye başladı. Aslı, Hande'nin bu nazik ve tutkulu hareketlerine karşılık vererek ellerini Hande'nin saçlarına doladı ve onu kendine daha da çekti.
Aslı, Hande'nin vücudunu hissetmekten büyük bir haz alırken, Hande de Aslı'nın her bir dokunuşuna karşılık veriyordu. Hande, Aslı'nın pijamasını tamamen çıkardıktan sonra, kendi tişörtünü de çıkararak Aslı'nın üzerine uzandı. İkisi de nefes nefese kalmıştı ve birbirlerinin gözlerinde derin bir aşk ve arzu vardı.
Hande, Aslı'nın dudaklarını tutkulu bir şekilde öperken, elleriyle onun vücudunu keşfetmeye devam etti. Aslı, Hande'nin dokunuşlarıyla titriyor ve her anın tadını çıkarıyordu. Hande, Aslı'nın kalçalarını kavrayarak onu kendine daha da yaklaştırdı ve ikisi de tamamen birbirlerine teslim oldular.
Tam bu sırada kapının zili çaldı. Aslı ve Hande, şaşkınlıkla birbirlerine baktılar. "Kim bu ya "dedi Hande, nefes nefese.
Aslı, derin bir nefes alarak, "Boş ver, çalar çalar gider" dedi. Ancak zil tekrar çaldı ve daha ısrarcı hale geldi.
"Sanırım açmak zorundayız," dedi Hande, istemeyerek Aslı'dan ayrılarak hızlıca üstünü giydi.
Aslı da aceleyle giyinerek, "Tamam, ben bakarım," diyerek kapıya yöneldi. Kapıyı açtığında karşısında Saliha ve Simge'yi gördü.
"SÜPRİZZZ!!" dediler neşeyle, "Seni görmek için uğradık."
Aslı, biraz mahcup ve hala tutku dolu bir halde,
"Merhaba kızlar, ne iyi ettiniz de geldiniz," dedi.
Simge, arkadan üzerinde sadece aslının tişörtünü giymiş halde gelen Hande'yi görür görmez, olayı çakmıştı "Günaydın handanım! Biraz rahatsız mı ettik yoksa?" diye sordu gülerek.
Hande, hafifçe kızararak, "Yok be singem n'olacak" dedi.
Saliha da durumu anlamıştı,
"biz gidelim isterseniz, aa hatta gidelim abla ne dersin " dedi göz kırparak.
Hande "olur bizim için sorun değil "
Aslı ve Hande, birbirlerine bakarak gülümsediler.
"Saçmalama balım ne gitmesi. Gelin, birlikte kahve içelim," dedi Aslı.
Hepsi birlikte kahvaltı masasına geçip kahvelerini içerken, kapı yine çaldı. Bu sefer Elif ve İlkin geldiler. Kapıyı açan Aslı, ikisinin de bitkin ve dağınık hallerini görünce gülümseyerek,
"Sizin bu hal ne! Geceyi fazla mı abarttınız?" dedi.
Elif, gözlerini ovuşturarak, "Biraz fazla kaçırmış olabiliriz," diye itiraf etti.
İlkin ise esprili bir şekilde, "BEN ÖLMÜŞÜM BAK BAYILMAMAIŞIM ÖLÜMÜŞÜM" dedi.
Aslı elife dönüp "Bu niye bağırıyor ya "
"ne bileyim dün gece müziğin çok yakınında duruyordu herhalde ondan sabahtan beri kafamı s*kti"
Hande, gülerek, "Geçin, oturun hadi"
Kahvaltı masasına hep birlikte oturdular. Aslı, Elif ve İlkin'e takılmaya devam etti.
"Dün gece ne içtiniz de böyle oldunuz?" diye sordu.
Elif, başını ellerinin arasına alarak, "Sanırım her şeyden biraz fazla içtik," dedi.
İlkin, Aslı'ya bakarak, "AMA BUGÜN KENDİMİZİ TOPARLADIK, BURADAYIZ İŞTE," dedi gülümseyerek.
"İlkinim sen bir süre konuşma olur mu"
"NEDENN YA "
"ÇOK BAĞIRIYON YİĞİDİM ÇOK"
"HANDE BANA BULAŞMA ASLNIM"
"Ben bunu alıp gideyim en iyisi"
"Git git elom bunu bir doktora götür böyle olmaz bu"
"NE DOKTORU YA BEN İYİYİM"
Elif ilkinin kolundan tutup kapıya zorla yürüttükten sonra çıktılar. Kahvaltı masasında kalanlar arasında kahkahalar yükseldi. Ardından sohbet, milli takım sezonuna döndü. Aslı, bu sezon milli takıma katılamayacağını düşündü. Sağlık durumu nedeniyle bu yılki sezonu kaçırmak zorunda kalacaktı, ama bunu kızlara belli etmemeye çalıştı.
Saliha, "Bu sezon çok yoğun geçecek. Milli takımın kadrosu nasıl şekillenecek acaba?" diye sordu.
Simge, "Evet, gerçekten merak ediyorum. Ama bence bizim takımımız çok iyi olacak," dedi.
Hande, Aslı'ya bakarak, "Aşkım, bu yıl senin de orada olman harika olurdu," dedi.
Aslı, gülümseyerek, "Evet, ama sağlık her şeyden önemli. Önce tamamen iyileşmem gerekiyor," dedi.
Saliha "Sen çok güçlüsün Aslı. Seneye çok daha güçlü döneceksin," dedi.
Aslı, içten bir şekilde gülümseyerek, "Evet, bunu dört gözle bekliyorum," dedi.
Masada konuşmalar devam ederken, Aslı'nın içi biraz burkuldu. Milli takım sezonunu kaçırmak zorunda kalmak ona zor geliyordu, ama arkadaşlarının desteği ona güç veriyordu. Aslı, Hande'nin elini tutarak, "Sizinle birlikte olduğum için çok mutluyum," dedi.
Hande, Aslı'ya sarılarak, "Biz de seninle olduğumuz için çok mutluyuz," dedi.