Bölüm-3

51 14 129
                                    

*müzik önerileri*Türkçe; Son Feci Bisiklet- Bikinisinde astronomi /yabancı; Blackpink - You never know

"Astronomi..." sarsıldım.

"Astronomi!" tekrar sarsıldım.

"Gizem!" Son sarsılmayla gözlerimi açtım. Gördüğüm kişiyle şok oldum.

"A-Alev?.." Ona şaşkınlıkla kendi adıyla seslenmiştim. "Neden buradasın sen-" işaret parmağı  dudağıma nazik ama ciddi bir şekilde dokundurdu ve diğer elindeki işaret parmağını kendi dudağına koyarak susmamı işaret etti.

Onu dinleyerek sustum ve O da yatağımdan kalkıp sessizce kapıyı kapattı ve ışıkları yaktı. Derin bir nefes aldıktan sonra karşımda odanın diğer yanında olan Nisa'nın yatağına bana bakacak şekilde oturdu. ardından baklayı ağzından çıkardı, "Konuşmamız lazım Astronomi..." 

Telefonumu hızlıca elime aldım saat 04.23'tü yani pek de uyuduğum söylenemezdi. Uykusuzlukla birlikte oluşan sinirle sordum, "Ne var Soylu? Sabahın bu saatinde niye odamdasın? Ayrıca odaya nasıl girdin?" 

Ani sorularım üzerine Alev afalladı. "Bana bir an ismim ile seslenmeye başladığını sanmıştım." dudağının kenarı burukça kıvrıldı, "Öncelikle Emir'den şüphelendiğim için geldim, ve odana da elimi kolumu sallaya sallaya geldim, kapın açıktı." Son cümlenin üzerine afallama sırası bana geçti. Kapıyı kapatmamıştım çünkü Nisa'nın kapatacağını sanmıştım. Bu sanırım daha dikkatli olmam için evrenin bir sinyaliydi. Hele de aramızda katil olan kişiler varken.

Ardından sorumu yönelttim, "Peki ama neden bu saate Soylu?" Yüzü ciddi bir ifadeye büründü, "Çünkü her an birine zarar gelebilir." Bu soru beni istemsizce gerdi. "Peki neden başkası değil de bana anlatıyorsun Soylu?" Cevap hızlı geldi, "Çünkü senin katil olmadığına güveniyorum, ayrıca bana Soylu demeyi kes, Alev de." 

Bu konuşma bana komik gelse de ciddiyetimi koruyarak konuşmaya devam ettim, "Benim neden katil olmadığımı düşündüğünü umursamayacağım çünkü değilim. Ama merakım neden Emirden şüphelendiğin Soylu."

Bunun üzerine ufak bir homurtu çıkardı ama konuşmaya devam etti, "Ortalıkta böcek yoktu ayrıca sürekli eli bıçağına gidip durdu... Üstelik katillerin eğer saldırıya geçmezse kabuslarını gördüğümüzü biliyoruz, sence bu mantıklı gelmiyor mu?"

Bu düşüncelerle aniden beyimin içinde bir silah patladı, bu oldukça mantıklıydı. Ancak ne yapacağımı bilemiyordum ve üstene uykudan böyle bir şey ile kalkmak beni daha da çok germişti, "Bunun olması... İçimizden birinin katil olması... korkutucu." Alev bunun üzerine başını eğdi, görünüşe göre bu korkuyu o da kaldıramıyordu. 

Kalkıp yanıma oturdu ve soluk bir sesle konuşmaya başladı, "Biliyorum, beni de çok korkutuyor ama biz birbirimizden başkasına güvenemeyiz. hepimizin yaşayabilmesi için katiller hakkında keskin düşünmeliyiz."

Bunu dedikten sonra konuştum, "peki ne yapacağız?" Burukça gülümsedi. "birbirimize güvenecek ve katiller hakkında bilgi toplayacağız. Ayrıca bana artık Alev de, cidden rahatsız ediyor." Ortamın biraz daha yumuşamasıyla sevimli bir şekilde omuz silktim. 

Alev derin bir of çektikten sonra devam etti, "Artık gitmeliyim, dikkatli ol Astronomi." Sanırım 'astronomi' demesi hoşuma gidiyordu çünkü yadırgamıyordum. "Görüşürüz Soylu." Kapıyı kapatıp gitti. Bende Uykuma geri dönmeye karar verdim ama bu sefer önce kapımı kilitledim.

DOLU DÖKÜM OYUNU-1 ^kaçanlar ve saklananlar^Where stories live. Discover now