Bölüm-6

41 15 45
                                    

*müzik önerisi* Türkçe; Dolu kadehi ters tut - #24/ Yabancı; miyauchi - swag

Ece'nin bu sözü her şeyi değiştirebilecek bir etken olmuştu o an. İki Deniz ve biri katil. Hangisi olduğu da belli değil. 

Bıçaklarına bakarak katili bulma fikri aklımda canlandı, hemen ellerindeki bıçaklara baktığımda çok da yardımcı olmadığını fark ettim, birbirlerine de saldırdıkları için ikisinin de bıçağı kan içerisindeydi. 

Ben kendi içimde düşüncelerle savaşırken Sarp açık sözlülükle konuşmaya başladı, "Kimse kımıldamasın." Bu dediklerine göz devirsem de gören olmadı. Ilgın da Deniz de korkmuş görünüyordu. İkisinden biri çok iyi rol yapıyordu, ama hangisi?

Azra'nın kanlar içindeki bedenine bakmamak için elimden geleni yapsam da istemsiz olarak bakmadan duramıyorum, sürekli bakıyordum. Bakmaktan kendimi alamasam da can çekişiyordum, iki yıldır tanıdığım bir arkadaşımın yerde ölüsünün olması, iyi günde kötü günde yanımda olan kişinin hayatının son bulması... Bu bana daha fazla acı çektiriyordu. Gözümden bir yaş düştüğünü anlamam için aynaya bakmama gerek yoktu.

Bu istemsiz bakışlarımı Alev görmüş olmalı ki önüme geçti, "Sakin ol Astronomi'm, sakin olmalısın." Bu sözlerine yalvaran bakışları eşlik etti. Daha fazla üzülmemi istemiyordu gözleri. Sessizce derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapattım.

Bu sırada kulağıma bir fısıltı ulaştı, "Teşekkürler Astronomi." şimdi istemsiz olarak sakinleşmeye başladım, çok zor olsa da Azra'nın o karelerini sonunda aklımdan çıkarmayı başardım. Sonrasında gözlerimi açtım ve Deniz ile Ilgına bakmaya başladım. Artık Azra'yı az da olsa görmezden gelebiliyordum.

Bağrışmalar kızlar yurduna yakın tarafta olduğu için kızlar yurduna kadar gelmiş olmalı ki Ceylin, Irmak, Nisa ve Kübra koşarak geldiler. Erkeklerden hala ses yoktu. ilk ses Ceylin'den çıktı;

"Neler oluyor burada?!" Bunu kimse cevaplamadı çünkü cevap çok açıktı. Nisa, abisini görünce gözleri doldu. "A-abi? N-neler oldu?" Sesine acı ve korku hükmediyordu. Sevdiğin kişinin berbat biri çıkma olasılığının korkusu. Kardeşinin, kanından canından çok sevdiğinin, arkadaşlarını para için öldürme olasılığının korkusu. Üzüldüğünde, sevindiğinde hatta katilden korktuğunda katile saklanmış olabilmesinin olasılığının korkusu. Sevdiğinin suçlu olma olasılığının korkusu...

Deniz telaşla Nisa'ya döndü, ve konuşmaya başladı, telaşı bir şeyleri saklamak gibi değil, korkusunu azaltmaya çalışmak içindi.   

"Nisa, abicim sakin ol, merak etme, ben değilim..." 

Sesi sakinleştirici ve güven vericiydi, ama bu Nisa'nın göz yaşlarının akmasına engel olamadı. Kendisi Azra'dan haz etmezdi ama abisi en hassas noktasıydı. 

"Abi... neden bu haldesin..?"

Deniz'in kalbine hayali bir hançerin saplandığını hissettim, o acıyı hissettim.

En sevdiğin insanın sana güvenmemesinin acısını...

"Abim, canım, Nisa'm... bunları yapan ben değilim, güven bana bebeğim" sesi yalvarırcaydı, sonra bıçağı bıraktı ve yaralarına rağmen dik adımlar atarak Nisa'yı kucakladı. Nisa hıçkırarak ağladı abisinin kucağında.

Eslin hala olduğu yerdeydi, bizler de ondan farksızdık, Kübra şokunu atlatıp ciddiyetle Deniz'e seslenir 

"Bizlere daha fazla yaklaşm-" 

"Kes lan Kübra!" bu sözleri Nisa ağlayarak söylüyordu, hepimiz ani tepkisine sinirlendik çünkü onun sevdiği kişinin katil olduğu ihtimali hala gerçekti.

Kübra sabırla iç çekti "Tamam o zaman biz geri çıkalım..." hepimiz üstü kapalı emiri kabul edik bir adım geri çıktık. Kübra kontrolu elinde tutmaya devam etti, 

"Eslin ve Deniz, ikiniz de şüphelisiniz bu yüzden ikinizi de bizden izole etmeliyiz." Nisa ve Eslin haricinde herkes kabul etmiş gibi duruyordu. Deniz bile kabullenmiş gibiydi, sadece kız kardeşini sakinleştirmeye çalışıyordu. 

Bir kaç dakika sonra Deniz ve Nisa ayrıldı, Eslin hala olduğu yerdeydi ama ağırlığını çoktan bir ayağından diğerine ayırmış ve bıçağını yere atmıştı. Erkeklerler yavaş yavaş yatakhaneden damlamış, olayı anlamışlardı. 

Planımızla Erkekler yurdu Eslin ve denize verildi, Erkekler de bizim kızlar yurdunun giğer sınıflarının odalarına taşındı, böylece ikisini izole ettik. Kübra da onlara yemek götürme görevini üstlendi.

Telefonlarımızın saatlerinden anladığımız saatlerle akşam saat 11 sularındaydık, Alev hala benim odamda kalıyordu çünkü bıçağı hala kayıptı.

Kendisi gri bir eşofman takımı ve dağınık saçlarıyla kitap okuyordu. elinde Franz Kafka'dan Dava ile şeftali rengi dudaklarıyla her zamanki şarkısını mırıldanıyordu; "bikinisinde astronomi"

bende pijamalarımla oturup defterime ufak ufak çiçekler çizerek zihnimi boşaltmaya çalıştım. ardından Alev iç çekti ve kitabını bırakıp bana döndü.

"Astronomi?"

"hmm?"

"napıyorsun?"

"Çizim yapıyorum."

"Katilin kim olduğu hakkında fikirlerim var."

bunun üzerine bir an duraklıyıp sabahtan beri kaldırmadığım kafamı kaldırıp Alev'e çeviririm.

"peki sence kim?"

"Eslin" sesi meydan okuyucu hem de kendinden emindi.

"Neden?"

"Tahminlerim doğruysa yarın sabah öğreneceksin..."

"nasıl???"

Sesi çeldiriciydi ve hafif bir bilgiçlik vardı, "Bekle ve gör, iyi geceler astronumi'm."

Kullandığı sahiplik eki vücuduma şok etkisi yratsada ışığı kapatım cevap verdim,

"İ-iyi geceler Alev"

uykuya dalmadan hemen önce bir fısıltıyla gözlerimi kapadım.

"Alev diyişine kurban..."

selamsss yazarınız is coming sjsjsjjsj nasılsınız canlarım? umarım iyisinizdir, benimle bu yolda olduğunuz için tekrardan teşekkürler <33

bir sonraki bölüm 15 oydan sonra gelecek, haberiniz olsun, daha önceden 20 oyu gördük, 15 de yaparsınız siz skzskzskzskz 

şimdilik kaçıyorum, görüşürüz, öpüldünüzsh 

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jul 10 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

DOLU DÖKÜM OYUNU-1 ^kaçanlar ve saklananlar^Where stories live. Discover now