Telefonumun çalmasıyla gözlerimi denizden ayırdım. Acele etmeden telefonumu açtığımda babamın bıkmış ve tiksindiğini belli eden sesine odaklandım.
"Hemen eve geliyorsun."
Ve telefon kapanır. Hoş kapamasa da konuşamazdım ya orası ayrı bir mevzu. Evet konuşamıyordum yani hayatımdaki herkes öyle sanıyordu. Hayatımda söylediğim (söylemediğim aslında) en büyük yalanımdı konuşamamak.
Yavaş yavaş eve doğru ilerledim. Kapının önünde daha önce görmediğim plakalı araçlar vardı. Her detaya dikkat ederdim ve başıma bir şeyin geleceği ortadaydı. Kapıyı çaldığımda evin hizmetlisi açmıştı. Ufak bir baş selamı verdiğimde selam verip beni salona yönlendirdi.
İçeride bizim aileyle birlikte iki aile vardı. Cehennemim yani ailem 5 kişiden oluşuyordu. Cansu(annem),Ender (babam), Kerem, Cenk ve bendeniz Hera . Karşı aileyi tanımıyordum ama onlar da bizden aşağı kalır değildiler. Tahminimce anne ve baba ile 4 tane adam vardı. Büyük bir aileydiler ve bizimkilerle nasıl bir işleri olabilirdi?
Bir tek Keremin yanı boş olduğu için bir tepki vermeden geçip oturdum. Babam olacak adam konuşmaya başladı.
"Bir hafta öncesinde senden DNA örneği almıştık Tuna bey senin onların kızı olduğunu iddia ettiler biz böyle bir şey olamayacağını söylesek de DNA testi istediler. Bir şey belli olmadan sana söylemek istemedik kızım. Ama ne yazık ki bizim kızımız değilmişsin. Biyolojik olarak Tuna bey ve ailesi senin öz ailen."
Bir süredir garip davranıyorlardı zaten bir şey çıkacağı belliydi. Garip dediğimde dövmeye çalışmıyorlardı fiziksel saldırı çabaları komple sözlü hale gelmişti. Sözlü saldırı olmadığında da genelde hayalet yerine konuluyordum ama odamda Cenk'in bir şeyler aradığını görmüştüm. Ne yaptığını sorduğumda ise bağırarak onun şuan hatırlamadığım bir eşyasını (ç)aldığımı bahane ederek bağırıp çağırmıştı. Kapıdan çıkarken elinde dökülen saçlarımdan bir tutam vardı. DNA testi yapıcaklarını tahmin etmiştim ama başka bir ailenin olaya dahil olacağını düşünmemiştim daha doğrusu düşünme gereği duymamıştım.
Tuna bey onlarla gitmem gerektiğine dair uzun bir konuşma yapmaya başlamıştı. Mecburen onlarla gidicektim zaten 16 yaşındaydım 17 ye iki ay sonra giriyordum. Ayrıca gitmezsem bu işin peşini bırakmıycaklarını söylediğini duydum bir yerde.
Ellerimi kaldırıp durdurduğumda susmuştu sonunda. İşaret dili bilmediklerini düşünerek canım aileme döndüm. "Onlarla gitmem gerekiyor zaten boşuna konuşmasın Tuna bey." Babam beni şükür der gibi onaylamıştı ve Tuna beylere döndü. "Hera doğru söylüyor zaten yaşı sebebiyle istese de istemese de sizinle gelicek. Gelmek zorunda..."
_____________________________________________
İkinci bölüm karakter tanıtımı olucak. İlk bölümden olaya bam diye girmiş olabilirim ama bunlar daha buzulun görülen kısmı... Oy verirseniz çok mutlu olurumm
Bir sonraki bölümde görüşmek üzeree
NOT: Bu kitapta yazılan kurum, yer, kişi, olay vb. kısaca her şey tamamen hayal ürünü olup tüm hakları gizlidir.
Arkadaşımın gazıyla yayınladım. Beni pişman etme...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ YALAN (Gerçek Ailem)
Short StoryHayatta kalmak için sesinden mahrum kalan zeki bir kız. Aslında ailesinin gerçek ailesi olmadığını ve hayatını karartmaya, onu kukla gibi yönetmeye çalışan insanlara karşı elinde bir güç olursa ne olur? Elimden geldiğince klasik gerçek aile kurgular...